|Bright night|

483 44 9
                                    

Bir süre birbirimizin nefeslerini ve su sesini dinledikten sonra yeniden kafamı kaldırıp Jimin'e baktım.

"Bu sefer sevdiğin için mi öptün?"

"Evet güzelim, her şeyden çok sevdiğim için öptüm."

Gülümsememe karşılık vererek o da gülümsediğinde birbirimizi tamamlamıştık. Alnıma yapışan saçları işaret parmağıyla geriye aldı ve elini yanağıma koyup alnıma küçük bir öpücük bıraktı. Suyu kapatıp saçımı süzdükten sonra elimden tutup beni banyodan çıkarttı ve üstümü havluyla sardı.

Aniden tişörtünü çıkarttığında başımı çevirdim. Hafifçe gülümseyip omuzlarına havluyu attıktan sonra odasına geçtik. Kendine kıyafet alıp odadan çıkmadan önce klasik gülüşünü yüzüne takıp konuştu.

"Tek başına giyinebilirsin değil mi?"

Bir şey söylememe izin vermeden odadan çıktığında gülümsedim.

Üstümü giyindikten sonra odadan çıktığım zaman o da giyinmişti. Bir elindeki havluyla saçlarını kuruturken diğer elinde de fön makinesi vardı. Islak ve karışık saçları dokunma isteğimi arttırırken merdivenlerden aşağıya inip salondaki koltuklardan birine oturduk. Jimin makinenin fişini arkadaki prize taktıktan sonra yanıma oturup arkamı döndürdü.

Saçımı kuruturken bir elini de saçlarımın arasında gezdiriyordu. Biraz saçımla oynayıp kuruttuktan sonra elindeki fön makinesini alıp arkamı döndüm ve saçlarını rahat bir şekilde kurutabilmek için koltukta dizlerimin üstünde durdum. Yumuşak ve ıslak saçlarına dokunmak bana mutluluk verirken elimdeki makineyi alıp kapatarak kenara koydu ve beni kucağına oturttu.  Bedenim yana dönükken dengede durabilmek için ellerimi omuzlarına yasladım.

"Her şeyi unutalım Rose, hiçbir şey yaşanmamış gibi yeniden başlayalım mı?"

Başımla onayladım.

"Başlayalım."

Belimden tutup ayağa kalktığında bacaklarımı beline doladım. Merdivenleri çıkıp odaya girdi ve beni yatağa bırakıp kendi de yanıma yattı. Beni kendine çektiğinde çok yakındık. Elimi yüzüne götürüp başparmağımı yanağında gezdirdikten sonra elimi aşağıya indirip hafifçe dudağını okşadım.

Eliyle elimi tutup dudağını bir anda dudağıma bastırdığında kafamın geriye gitmesiyle sırtüstü yatarken başı başımın üstündeydi. Dudaklarımızı ayırmadan ellerimizi kenetleyip başımın üstünde birleştirdiğinde dudaklarımı keşfetmek istercesine öpen dudaklarına karşılık verip elimi tutan elini sıktım.

Dudaklarını aşağıya doğru sürüp boynuma getirdiğinde boynumu dudağımdan daha sert öpüyordu. Boştaki elimi saçlarının arasına geçirdiğimde o da diğer elini belime koymuştu. Dudakları sabırsızca boynumda gezinirken kafasını hafifçe boynuma bastırdım ve fısıldarcasına dudaklarımı oynattım.

"Jimin"

Kendini yeniden yanıma bıraktı.

"Özür dilerim."

Anlamamış gözlerle ona bakarken kafasını boynuma gömerek derin bir nefes aldı.

"Uyuyalım mı?"

"Uyuyalım." dedim elimi saçlarından çekmeden.

"İyi geceler Rose."

Gülümsedim.

"İyi geceler Park Jimin."

...

Gözlerimi araladığımda başımı yanımda yatan Jimin'e çevirdim. Elimi, yüzüyle uyum sağlayan dağınık saçlarına götürüp uyandırmamaya çalışarak hafifçe okşadım.

To Forget You•JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin