|She loves him|

471 45 46
                                    

-Jennie?(Taehyung)

Duyduğumuz sesle aynı anda arkamızı döndük.İşte şimdi sıçmıştık.Jennie bana ve Lisa'ya baktıktan sonra dönüp Taehyung'a baktı.

-Aaaaa Taehyung.Ne yapıyorsun bu saatte burada?(Jennie)

Yavaş yavaş ağacın ve çalılıkların arasından çıkarken Jennie'nin ayağı takıldı.Tam düşecekken Taehyung onu kollarından tuttu.Onlar birbirine bakarken ben de göz devirmiştim.Lisa da benden farklı değildi.
Bi süre bakışmayı sürdürdüklerinde sıkılıp "romantik" anı bozan ben olmuştum.

-Biz gidelim isterseniz siz rahat rahat yaşayın romantiziminizi.

Jennie bana öldürücü bakışlarını atarken Taehyung da sırıtıyordu.Jennie hızlıca Taehyung'tan ayrılıp konuşmaya başladı.

-Sen bakma ona.O böyle şey olunca saçmalıyor.Hem uykusu da geldi ne dediğini bilmiyordur.

Jennie hızlıca sözcükleri sıraladığında Taehyung daha çok sırıtıyordu.

-Bence senin uykun geldi Jennie.
-Yürü Rose yürü.Daha fazla kaldıramayacağım bu anı.(Lisa)
-Evde görüşürüz canım arkadaşım.Yürürken önüne bakmayı unutma.

Jennie utançtan ve sinirden kıpkırmızı olmuştu.

-Rose!(Jennie)
-Tamam tamam gidiyorum.

Hızlıca koşarak Lisa'ya yetiştiğimde o da gülüyordu.Görünmemek için arka bahçeden dolandık ve sitenin bahçesinden geçip eve doğru ilerledik.Eve girdiğimizde salondaki koltuklara oturduk.Lisa yorgunlukla konuştu:

-Bir biz sap kaldık.
-Senin Jungkook'un nerede?
-Bilmiyorum.Ama onunla görüşmek istemiyorum.
-Niye ki?Birşey mi oldu?
-Bugün okul çıkışında bahçede bir kızla çok yakınlardı.Hatta o kadar yakınlardı ki resmen kız Jungkook'un ağzına girecekti.
Lisa'nın sinirli olduğu her halinden belliydi.
-Vay şerefsiz.Sen niye gitmedin ki yanına?Belki arkadaşıdır.
-Ya ne sıfatla gideyim yanına?Daha sevgili bile değiliz.Sıradan takıldığı bir kızım onun için.
-Bence yanlış anlaşılmadır.Seni gerçekten seviyor.Her halinden belli.
-Üff bilmiyorum valla Rose.Her zaman hevesimi kursağımda bırakıyor.

Konuyu değiştirmek için gülümseyerek aklıma ilk gelen şeyi söyledim.

-Lisa biz uzun zamandır seninle baş başa yemeğe gitmiyoruz farkında mısın?
-Evet yaa.Hiç vakit olmuyor ki.
-Bugün gitsek mi?
-Cidden mi?Şimdi mi?
-Evet.
-10 dakikaya geliyorum.
Lisa üstünü değiştirmek için yukarıya çıktığında ben de odama çıkıp giyecek birşeyler aradım.En son şort ve tişört giymeye karar verdiğimde odanın kapısı aniden açıldı.

-Yavaşşş.
-Sen daha giyinmedin mi?
-Giyiniyorum işte
Elimdekileri gösterdiğimde Lisa bana "Ciddi misin?" der gibi bakıyordu.
-Yok artık!Onları giyinmeyeceksin değil mi?
-Lisa altı üstü yemeğe gidiyoruz.Podyumda yürümeye değil.
Ben konuşurken Lisa beni takmayıp çoktan kıyafet aramaya başlamıştı.
-Ben en iyisi kendimden getireyim.
Lisa kendi odasından bir elbiseyle geldiğinde elbise gözlerimin açılmasına neden oldu.
Yanları büzgülü bordomsu mini bir elbise getirmişti.

-Sana çok yakışacak bu.Hadi hemen giy bekliyorum.

Elbiseyi yatağıma koyup çıktığında elbiseye baktım.Gerçekten çok güzeldi.Normalde giymezdim ama Lisa'yı kırmamak için giyecektim.Elbiseyi giyinip odadan çıktım.
Lisa kapının önünde durmuş bana bakıyordu.

-Oha.
-Nasıl olmuş?
-İşte benim kızım.Mükemmel ötesi.Ben nasıl olmuşum?
-Kelimelerle tarif edilemez.

Lisa'nın üstünde de mini, koyu yeşil bir elbise vardı.Bacakaları uzun olduğundan ne giyinse yakışıyordu.

To Forget You•JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin