Denizin sesi kulaklarımızı doldururken gözlerini denizden çekip gözlerime çevirdi.
"Hala unutmak istiyor musun? Yaşadığımız onca şeyi, beni?"
Aslında her şeyi yansıtan, ama bir o kadar da karanlık gözlerine baktım.
"Hayatımı bile verebileceğim, hat...
Gözlerimi araladığımda beyaz bir tavadan başka birşey görmüyordum.Dikelmeye çalıştığımda koluma bağlı olan seruma baktım.En son bayıldığımı hatırlıyorum.Ellerime baktığımda Jimin'in elimi tuttuğunu gördüm.Aynı kişiden mi bahsediyoruz?Bu çocuk 3 sene önce beni reddeden çocuk muydu?Bir yanım herşeyi unutup yeniden onu sevmemi söylerken, bir yanım da o kadar şeyi görmezden gelmemem gerektiğini söylüyordu.Ondan uzak durmak istiyordum ama bu isteğim hiçbir işe yaramıyor, her seferinde yeniden ona çekiliyordum.Ellerimi çekmeye çalıştığımda hızlı bir şekilde gözlerini açıp kafasını kaldırdı. -İyi misin?(Jimin) Başımı ovdum. -İyiyim ama bu sana olan öfkemin geçmesine yardımcı olmuyor. Jimin tam konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki ben konuştum.Şuan onunla tartışacak halde değildim. -Telefonum nerde? Jimin yanındaki masadan telefonumu alıp bana uzattı.Telefonu alıp kilit ekranına düşen bildirimleri okumaya başladım.
Chanyeol nerden öğrenmişti ki?Tam telefonun kilidini açıyordum ki ekranda Lalisamm yazısısını gördüm ve telefonu açtım. -ROSE NERDESİN SEN?AKLIMIZ ÇIKTI.Jimin hastanede olduğunu söyledi 2 dakikaya oradayız.(Lisa) -İyiyim merak etmeyin.Hadi bekliyorum.Görüşürüz. Telefonu kapattım ve Chanyeol'u aradım.Daha iki saniye geçmeden telefon açıldı. -Rose iyi misin?Lisa hastanede olduğunu söyledi.Hemen geliyorum oraya.(Chanyeol) Arkadan gelen araba seslerinden yolda olduğunu anladım. -İyiyim merak etme Chanyeol.O kadar büyük birşey değil bunun için gelmeseydin keşke. Jimin, Chanyeol lafını duyar duymaz kafasını bana çevirdi. -Tamam görüşürüz. Telefonu kapattım.Elimdeki serumu çıkartmak için çabalamaya başlıyordum ki Jimin gelip elimi serumun üstünden çekti. -Kafayı mı yedin sen?(Jimin) -Hayır.Ben gitmek istiyorum artık.Hem birşeyim de yok ki. -Tamam serum bitsin gidersin.(Jimin) Jimin'in eli hala benim elimin üzerindeyken elimi çektim.Jimin derin bir nefes verip yeniden koltuğa oturdu. -Ro-(Lisa) Lisa tam ismimi söyleyecekti ki Jisoo yüksek sesle öksürmeye başladı.Neyseki Lisa da bunu anlayıp yanıma geldi. -Ne oldu da bayıldın?(Jennie) Jennie Jimin'e baktığında onu suçlayacağını anlamıştım. -Birşey mi yaptın?(Jennie) Jisoo aniden Jimin'in üstüne yürümeye başladı. Lisa da sakin olması için kolundan tutuyordu. -Kesin sen birşey yaptın(Jisoo) Yanımda duran Jisoo'nun kolunu tuttum.Jisoo kafasını bana çevirdi.
-Jisoo sakin ol o birşey yapmadı. -ONU SAVUNMAYI BIRAK ARTIK.SANA YAPMADIĞI ŞEY KALMAMIŞKEN NASIL HALA ONU SAVUNABİLİYORSUN(Jisoo) -Ne demek "Yaptığı şey kalmamışken" derken?(Jimin) -Artık birinin gerçekleri öğrenmesi gerekiyor bence(Lisa) Tam Lisa'ya susmasını söyliyeceğim sırada kapı açıldı ve içeriye Chanyeol girdi. Hepimiz ona bakarken o hızlıca yanıma gelip konuştu:
-Rose iyi misin?(Chanyeol) Rose mu?! İşte şimdi bitmiştim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
