Seulgi mutlulukla "Adı Park Jimin" dediğinden ağızımdaki suyu püskürtmemek için kendimi zor tuttum.
"Ne?!"
"Ayyy çok yakışıklı değil mii?" dedi Seulgi sırıtmayı sürdürerek.Şaşkınlığımı gizlemek adına başımı hafifçe aşağı yukarı salladım.
"Ay bir de onun bir arkadaşı var.Bakın bir haftada sevgilim olucak o çocuk." Yeri de konuştuğunda Lisa'ya döndüm.
Lisa'nın göz bebekleri büyürken oldukça sahte bir şekilde gülümseyip konuştu:
"Hangi arkadaşı?"
"Jungkook."
"Yok artık!" diyip elindeki bardağı masaya bıraktı Lisa.Yeri Lisa'ya kaşlarını çatıp sorgular bir şekilde baktığında Lisa durumu toparlamak adına
"Yok yani o anlamda değil.Nasıl o kadar erkek varken o tipsizi buldun onu anlamadım" dedi.
Lisa bile kendi söylediği cümleye anlam veremezken Yeri Jungkook'u korumaya geçti.
"Nesi tipsiz onun be?Taş resmen çocuk.Senin Sehun'undan iyidir."
Lisa'nın gözleriyle birlikte ağazı da açılırken müdahale etmem gerektiğini anladım.
"O Sehun'un tek taraflı ilişkisiydi.Lisa onu sevmiyordu.Ayrıca gelen o kadar tekliften her seferinde Sehun'u hatırlatman da garip."Ben de onun gibi lafları sıraladığımda Lisa gülümseyerek bana baktı.Ona göz kırptığımda Yeri konuyu değiştirme çabalarına girmişti.Biraz sohbet ettikten sonra artık kalkmamız gerektiğini anlayıp telefonumu çıkarttım.
"Aaaa benim annem eve çağrıyor da bizim hemen gitmemiz lazım.Kusura bakmazsınız artık." dedim ve çantamı elime aldım.
Tam ayağa kalkıyordum ki Seulgi yüzünden durdum.
"Jimin konusunda yardım edersiniz değil mi?" dediğinde bütün duygularım birbirine gitmişti.
"Hıhı ederiz ederiz." diyerek geçiştirdi Lisa.Bir şey düşünmeme fırsat olmadan kolumdan tutup hızlıca çıkışa doğru yürüdü.Dışarıya çıkıp taksi beklerken Lisa sinirle konuştu:
"Ben bu kızı döverim Rose. 1 haftada sevgili oluruz diyor bir de.Bok olursunuz."
"Jungkook bakar mı sence Yeri'ye?Kızın adını bile bilmiyordur." diyerek onu rahatlatmaya çalıştım.
"Tabiki de bakmaz.Ben duruken ona mı bakacak?"Lisa kendini överken ben de konuyu değiştirmeye çalışıyordum.
"Üfff doğru düzgün bi yere gidelim bari.Yemek olmasın sadece bar olsun."
"Niye Rose'çuğum Seulgi Jimin'i seviyor diye efkarlandın mı?"
"Sus be.Ne efkarlanacam.Umurumda bile değil."
"Belli oluyor."
"Lisaa!"
"Tamam tamam."Taksi geldiğinde yine yolu Lisa tarif ederken ben de hafif aralık olan camdan dışarıyı seyrediyordum. Yaklaşık 10 dakika sonra gideceğimiz yere varmıştık.Lisa'yla birlikte taksiden inip bara girdik.Burası oraya göre daha rahat ve salaş bir yerdi.
Her yer içki kokuyordu, genelde bizden bir iki yaş büyükler vardı ama bizim gibi gizlice girenler de çoktu.Geçip herhangi bir masaya oturduğumuzda birer içki söyledik.Etrafa göz gezdirirken Lisa'nın kolunu tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Forget You•Jirose
FanfictionDenizin sesi kulaklarımızı doldururken gözlerini denizden çekip gözlerime çevirdi. "Hala unutmak istiyor musun? Yaşadığımız onca şeyi, beni?" Aslında her şeyi yansıtan, ama bir o kadar da karanlık gözlerine baktım. "Hayatımı bile verebileceğim, hat...