|Forgive|

473 40 39
                                    

Sabah gözlerimi araladığımda yanımda Jimin yoktu. Yataktan kalkıp balkondan gelen seslerle odanın balkonuna doğru ilerledim.

"Bu telefonda konuşabileceğimiz bir konu değil Seulgi."

Seulgi lafını duymamla ellerim buz kesti.

"Tamam akşam saat 7'de göndereciğim konuma gel."

Konuşmaları sonlanacağı için yatağa ilerleyip oturdum. O hala Seulgi'yle konuşurken bana Chanyeol'dan uzak durmamı söylüyordu.

"Günaydın."

Yanıma geldiğinde nasıl bir tepki vereceğimi bilmiyordum. Olabildiğince gülümsemeye çalıştım.

"Sana da."

Biraz konuştuktan sonra kahvaltı etmek için mutfağa indik. Benden bir şeyler saklıyordu ve bunu bana hala söylememesi beni daha çok üzüyordu.

Kahvaltı ettikten sonra eve geri dönmek için arabaya bindik. Ona karşı istemsizce soğuk davranıyordum ve o da bunun farkındaydı. Konuşma sırası bana geldiğinde kırmızı ışıkta duruyorduk.

"Akşam için bir planın var mı?"

Biraz duraksadıktan sonra cevap verdi.

"Hayır, evde olucam."

Yalan söylemesi daha da canımı yakarken eve varmıştık. Arabadan inecektim ki bileğimi tuttu.

"Rose bir sorun mu var?"

Evet Jimin, sorun sensin.

"Hayır yok. Sorun olmasını gerektiren bir durum var mı?"

Gözlerime bir süre daha bakıp konuştu.

"Yok ama öyle davranıyorsun."

Anlamaması için yaklaşıp yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Sana öyle geliyordur."

Pek içine sinmiş gibi durmasa da gülümseyip arabadan indi. Ben de indiğimde vedalaştıktan sonra eve girdim. Kapıyı yavaşça kapattıktan sonra sırtımı kapıya yasladım ve saçlarımı geriye alıp derin bir nefes aldım.

Benden bir şey saklamamamı isterken kendi bana göz göre göre yalan söylüyordu. Jennie kapıya doğru gelirken ben de ayakkabılarımı çıkarttım.

"Hoş geldiniz Rose Hanım. Artık göremiyoruz sizi evde."

Gülerek Jennie'yle birlikte salona ilerledim ve kendimi koltuğa bıraktım. Aklım bu kadar doluyken hiçbir şeyi düşünemiyordum o yüzden kızlara anlatmak en iyi çözümdü.

Anlattıktan sonra onlar da benim gibi şaşırdılar.

"Akşam gidecek misin?" dedi Lisa ayaklarını yere sarkıtırken.

"Bilmiyorum. Ama gitmem gerekiyor."

Uzun bir konuşmadan sonra her ne kadar gitmememi söyleseler de gitmeyi aklıma koymuştum ve benden daha fazla bir şey saklamasını istemiyordum. Çünkü bu ilişki böyle ilerlemezdi, ve bunu o da çok iyi biliyordu.

Telefonun ekranını açıp saate baktım.

18.48

Her ne kadar yanlış olduğunu bilsem de ayakkabılarımı giyindim ve yavaşça kapıyı açıp dışarıya çıktım. Benimle aynı anda evden çıkan Jimin'in beni görmemesi için kendimi geriye çektim.

O arabasına binip gittiğinde ben de hızlıca çağırdığım taksiye bindim. Önümüzdeki arabayı takip etmesini söyledikten 10 dakika sonra bara benzeyen bir mekanın önünde durduk.

To Forget You•JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin