Bölüm Şarkısı;
SONER SARIKABADAYI - Buz
Yana yana ben yandım
Benim adım korken
Senin adın buz mu
Söyle erimez mi?
Girdiğim sınıfın 24. sandalyesini sayıp buldum. Duvar kenarındaki üçüncü sıraydı. Sandalyeye oturup çantamı masanın kenarına astım. Bugün son sınavı olacaktım ama hocalar bugünkü sınavı son derse koymuşlardı. Bu sınav çok kolay olduğundan biyoloji defterimi değilde çizim yaptığım defterimi çıkarttım. 2 hafta olmuştu. 2 haftada resim ortaya bayağı çıkmıştı. Cansu ve Mert çizdiğim resmi hemen anlamışlardı. Erdem resme baktığında ise sırıtarak önüne dönmüş ve 'Anlamışsın' demişti. Çizdiğim resim beyindi. Söz geçiremediğimiz iki organ. Beyin ve Kalbi çizmişim.
Siz şimdi Erdem ile olan durumumuzu merak ediyorsunuzdur. Durumumuz aynı. İlk gün ki gibi konuşmuyorduk. Tabi arada bir konuşuyorduk. Günde bir cümle mesela. Hiç ama hiç yakın değildik. Sedat abi ile 2 hafta önce konuştuğumuzda Cansuların evinde bütün gece benim durumumu anlamaya çalıştık. Sonuç Erdem'e aşık olduğum çıktı. Tabi bunu herkes dediğinden ben yine kale almadım. Sonraki günlerde ise... Hatta bir hafta sonra ise ben bu durumu kabullendim. Erdem'e aşık olmuştum. Ondan uzak durayım diyerek ayrılmıştım, konuşmamıştım ama daha çok bağlanmıştım. Bütün gün bahçede otururken gözlerim Erdem'i arıyordu. Sonra onu yine Deniz ile görünce sinirlerim tavan yapıyordu.
Birde Deniz mevzusu var. Erdem mi Deniz'i yanında tutuyordu yoksa Deniz mi onun peşinden ayrılmıyor çözebilmiş değildim. Tek bildiğim ikisini yan yana görünce gıcık olduğumdu. Cansu Erdem'in ağzını aradığında sadece 'Arkadaş' diyordu.
Çizdiğim beyine gölgelendirme yaparken yanıma birinin oturduğunu fark ettim. Başımı soluma çevirdiğimde bir erkeğin oturduğunu gördüm ve önüme döndüm. Ardından gözlerim şaşkınlıkla açılırken yeniden ona döndüm. Bana gülümseyerek bakan açık kahve saçlı ve kahve rengi gözlü Berk'in kendisiydi.
''Senin ne işin var burada?''
''Sınava geldim.'' Tek kaş kaldırarak baktığımda kağıdı gözüme sokarca tutu. Elindeki kağıdı alıp ona göz devirip kağıda baktım. 12 D - 23 Berk Taşkın birde defterin yanında ki kendi kağıdıma baktım. 12 D - 24 Damla Demirok kağıdı masaya bırakıp resmimi çizmeye devam ettim. Bir saat bununla oturacaktım şimdi.
''Damla ben Cansu'ya aşık oldum!'' Resmi çizen elim durmuş boş boş resme bakıyordum. Ardından başımı ona çevirdiğimde hiç gülümsemiyor oldukça ciddi bana bakıyordu. Doğrulup ona döndüm ve gözlerine dik dik bakarak konuştum.
''Ne demek oluyor bu?''
''Yani seviyorum.''
''Berk! İlk baş neden onunla sevgili olduğunu biliyorum. Şimdi neyin peşindesin?'' Gözlerimi asla kaçırmazken onun kaçırmasını bekliyordum ama o da oldukça kararlı olamalı ki gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELA (Düzenlenecek)
Teen FictionAile neydi? Sevgi neydi? Güven neydi? "Ailenin ne olduğunu 8 yaşında ufacık bir kızken unutmuştum. Annem o ilaç kokulu hastane odasında gözlerini sonsuzluğa kapattığında bir nevi bende onunla birlikte gitmiştim. Bedenim hayattaydı, evet... Ama ruhu...