Bölüm 11 - Parti

35 8 0
                                    

Bölüm Şarkısı;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkısı;

SERTAB ERENER - Olsun

 Alırım başımı başım bir deli nehir

Silerim yaşımı siler ismimi şehir

Kestirir saçımı kendimi avuturum

Bir gülü kurutur kurursa unuturum

'' Ben de eve gideceğim seni ararım.'' Başımla onayladım. Kapıyı açıp dışarı çıktım ve tekrardan eğilip arabanın içinden çantamı aldım. Erdem'e dönüp gülümseyerek konuştum. ''Görüşürüz.''

''Görüşürüz.'' O da eli direksiyonda bana gülümseyerek gözlerime bakarak içten bir şekilde söylemişti. Çantamı alıp sağ omzuma atıp arabanın kapısını kapattım ve arkamı dönüp evime yürümeye başladım. Sabahtan beri yüzümde silinmeyen bir gülümseme vardı. Aynı şekilde Erdem'de de vardı bu gülümseme. Cansu nedenini okulda çok sormuştu ama her zaman ki cevabım 'Bende bilmiyorum.' demek oluyordu.

Bahçe kapısını açıp içeri girdiğimde arkamdan kapıyı kapatırken yola baktım. Erdem göz kırptıktan sonra gamzeleri belirginleşmiş bir şekilde gülümseyip gaza bastı. O sokağı dönerken bende gülerek arkamı döndüm ve eve ilerlemeye başladım.

Dün akşam çok tuhaftı ve çok üzücüydü. Babamın Erdem'le olan konuşmalarını dinlemiştim. Bazen sinirlenmiştim ama sonunda ise göz yaşlarına boğulmuştum. Babamın sesinin titremesini duyduğumda bende tutamamıştım kendimi ve göz yaşlarımın akmalarına izin vermiştim. Sonrası mı? Sonrası bayağı değişikti. Erdem beni ağlarken bulmuştu o an onları dinlerken yakalandığım için utanmıştım ama ondan daha büyük sorun vardı. Gözlerim kıpkırmızı ağlıyordum.

''Damla!'' Bu sesi duymamla başımı kaldırdım. Erdem şaşkın o deniz gözleriyle bana bakıyordu. Ardından geldiği kapıya eğilip dışarı baktı. Daha sonra yanıma gelip kolumdan tutu ve beni ayağa kaldırdı.

''Gel seni odana götüreyim.'' Ayağa kalkmamla boynuna sarılmama bir olmuştu. Neden yaptığımı bende bilmiyordum ama bunu yaptığıma da pişman değildim. ''İyi ki geldin Erdem. İyi ki seninle yeniden karşılaştık deniz gözlüm.'' Evet tam olarak böyle demiştim. Tamam sonunda deniz gözlü demeyecektim ama ağzımdan öyle çıkıvermişti. Kollarım onun boynuna dolanmış, aynı boyda olabilmek için ayaklarımı kaldırmıştım. Gözlerimi kapatıp alnımı omzuna yasladım.

Oda kollarını belime dolayıp sıkıca sarılmıştı bana. Ardından beni gülümseten o cümleyi kurmuştu. ''Bunu duyduğuma sevindim yaprak gözlüm.'' Gülümseyerek ondan ayrıldım. Kollarımı boynundan çekip geri çekildiğimde o da kollarını benden ayırmıştı. Aniden sarıldığım için yüzüne bakamamıştım ilk baş ama o elleriyle yanaklarımdan tutup önce göz yaşlarımı sildi ardından ona bakmamı sağladı.

TATLI BELA (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin