Bölüm 14 - Gerçekler

42 8 0
                                    

Bölüm Şarkısı;

Candan ERÇETİN - Gamsız Hayat

Gamsız hayat herkese başka sunar, garip oyunlarını

Gamsız hayat herkese başka sunar, kahpe tuzaklarını

Kollarımı göğsümün üstünde birbirine bağlamıştım. Sağ ayağım ise sinirden sallanırken Savaş abiye sinirle bakıyordum. O ise eliyle yüzünü kapatmış koltuğa sırtını yaslamış ve üst kısma ise başını yaslamıştı. Ne mi yapıyordu? 15 dakika önce başladığı gülmesine devam ediyordu.

''Aaa yeter ama!'' diyerek kollarımı çözdüm. Başını kaldırdığında gözlerinin gülmekten sulandığını gördüm. Başkası gelse Savaş abiyi böyle görse kesin ağladı sanırdı. Koltuğa dik oturdu ve yüzünde geniş bir gülümsemeyle bana baktı. Üzerimdeki kıyafetlere gözü kaydığında gülmemek için dudağını ısırdı ama daha fazla duramamış gülmeye yeniden başlamıştı. Yerimden sinirle kalktım.

''Gidiyorum ben ya!'' Sağ bileğimden tutup beni yanına çekti.

''Dur kızım ya! Ama kabul et komik.'' Göz devirdim. Ona dün gece evdekilerle kavga ettiğimi ve onlarla bir süre görüşüp konuşmamak istediğimi söyledim. O yüzden Erdem'in beni evinde misafir ettiğini de söyledim. Sonra üzerimdeki kıyafetleri sorduğunda uzakta oturmuş olan Süslü'yü gösterdim. Üzerime işediğini kıyafetlerimi tam yıkayacaken onun geldiğini söylediğimden beri gülüyordu.

''Hadi gel senin kıyafetlerini halledelim.'' Beraber ayağa kalktık. Doğrudan banyoya ilerlediğimizde makinenin kapağını açtığında duşa kabinin içinden ıslak kıyafetlerimi aldım ve makinenin içine attım. Kapağını kapattı. İçine toz deterjan koydu ve ayarlayıp çalıştırdı.

''40 dakika sonra içinden alıp giyebilirsin, kurulanmış olacak.'' Gülümseyip onayladım.

''Valla çok sağ ol abi ya. Erdem gelmeden inşallah biter.'' Elini omzuma attığında ona baktım. Dudağının kenarı kıvrılmıştı. ''Neden bence o seni kesinlikle böyle görmek ister.''

''Ay hayır bir gülme vakası daha çekemem, kalsın.'' Kolundan ayrılıp banyodan çıktığımda gülme sesi geldi kulağıma. Arkamdan o da geliyordu. Tam kapının yanından geçecekken kapının çalmasıyla yerimden sıçradım. Arkamı döndüğümde gülümseyerek yanıma geldi.

''Sen dur bakalım.'' Üzerindekilere bakarak konuştuğunda başımla onayladım. Kapı deliğinden baktıktan sonra sırıtarak bana döndü.

''Arkadaşın gelmiş.''Kaşlarımı çattım.

''Cansu'mu?'' Gülerek bana baktığında bende delikten bakacağım sırada eliyle kapattı.

''Tanıdık biri merak etme direk kapıyı aç. Yakın arkadaşın.'' Benim tek yakın arkadaşım vardı o da Cansu. Kesin Erdem'i aramıştı ve eve gelmişti, canım ya! Kapıyı açıp kendime çektiğimde Savaş abi salonun girişinde durmuştu. Kapıyı genişçe açıp dışarıdaki kişiye baktım.

Siyah ayakkabı, siyah pantolon, mavi tişört ve siyah çanta. Yutkunup yüzüne baktığımda o da beni incelemişti aynı anda birbirimize baktığımızdan göz göze geldik. Kaşları havalandığında başımı sağıma çevirdim. Savaş abi dudağını ısırmış sırıtarak bana bakıyordu.

''Damla... sen giymişsin?'' Erdem'e döndüm. Geri çekildim içeri geçmesi için. ''Erdem hiç tahmin edemeyeceğin bir şey oldu bütün apartmana rezil olmak istemediğimden içeri geçsen iyi olur.'' İçeri girdiğinde yüzünde bir gülümseme oldu. Yanımdan bana bakarak geçerken konuştu.

''Yakışmış!''

''ÖHÖ-ÖHÖ!'' Erdem'in bakışları salona döndüğünde Savaş abiyi görmesiyle önce afalladı ardından direk sarıldı.

TATLI BELA (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin