Bölüm 7 - Hastane

32 9 0
                                    

Bölüm Şarkısı;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkısı;

Mehmet Erdem - Acıyı sevmek olur mu?

Kalp alışır acı çekmelere
Can dayanmaz yeni sevmelere...

Erdem'den...

Hay senin kafana tüküreyim Erdem! Niye bozdun lan kızı! Allah beni bildiği gibi yapsın!

Elimi direksiyona vurdum. Ardından başımı direksiyona yasladım. Ne yaptım ben ya! Kıza beni anlayamazsın dedim asıl beni en iyi anlayacak olan o. Sinirle ellerimi saçlarımda gezdirdim. Başımı yanımdaki koltukta azı açık olan kutuya çevirdim. İçinden bir resim çıkartıp baktım. En son çekildiğimiz fotoğraf çıktı. Arkasındaki yazıda baş parmağımız gezdirdim.

Ayrılmaz ikili...

''Ben ayırdım ama bizi.'' Resme zarar vermemek için kutuya attım ve derin nefes alıp verdim. Aklıma gene arabada ettiğimiz kavga geldi. Lise ikide biri adımı tacizciye çıkartmıştı. O zamanı hatırlıyordum da çok zor geçmişti. Kimseyle konuşamıyordum. Bunu yapan ise sırf sevdiği kız beni seviyor diye yapmıştı. Ankara'dan ayrılıp İstanbul'a geldiğim gün okula devam edemeyeceğimi söylemiştim. Evde o kadar çok kavga olmuştu ki ama ben sonunda net bir şekilde gitmeyeceğimi belirtmiştim.

Bir süre  abimin evinde kalmıştım. Babam bir gece eve gelmişti ve bana okumadığım için yanında çalışacağımı söylemişti. Ondan sonra her sabah saat sekizde kalkıp otobüsle işe gitmiştim. O zamanlar babam resmen beni süründürüyordu. Araba yerine otobüs diyordu.

1 yıl boş boş dolaşmanın sonucunda 2 yıl hastanede çalışmıştım. İki yılın sonunda ise okula başlayacağımı söylediğimde babam istediğini almıştı. Bana tıpı sevdirmişti. Okula başladığımda ise ilk dönemi açık öğretim lisesinde tamamlamıştım. İkinci dönemin başlarında ise bir çete bana bulaşmıştı. Sigara alkol ne ararsanız vardı. Bana bulaşıp durdukları için bir de onlarla kavga etmiştim. Ardından okulumu değiştirmiştim. Ve artık Doğan kolejine gidiyordum.

Son okulumu seviyordum sorunum yoktu. Hatta beni biraz okula bağlayan ise içindeki Zümrüt gözlü kızdı ama ben daha birkaç dakika önce o kızı üzmüştüm. Damla zor kızdı. Resmen hayatla olan bir bağını kesmişti. O bağ ise arkadaşlık ve güven bağıydı. Okulda dikkatimi çeken şey Damla'nın Cansu'dan başka kimse ile kolay kolay konuşmamasıydı. Yanına gelenleri ya tersler yada gitmelerini açıkça belirtirdi. Bunun altında bir şey vardı ama ben bilmiyordum. Arabadan inmeden önce beni okuldakilerle aynı kefeye koyduğunu söylemişti. Bunun üzerine aklıma başıma gelmişti.

Artık bana da güvenmeyecekti. Daha bu sabah bana güvendiğini söylemişti ama artık güvenmiyordu. O an ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Eskileri hatırlamış ve Damla'ya patlamıştım.

Yanımdaki kutunun kapağını kapattım ve diğer içinde yemek olan iki saklama kabını da üstüne koyup arabanın kapısını açıp aşağıya indim. Bacağımla kapıyı kapattım ve elimde duran anahtarla kapıyı kitledim. Bugün arabayı sokakta bırakacaktım. Evimin apartmanına girdiğimde asansörle ikinci kata çıktım. Apartmanın planı biraz değişikti. Aslında 2.katta oturuyordum ama merdivenle çıkarken 2 uzun merdiven değilde 4 uzun merdiven çıkıyordum. Kutuları duvarla arama alıp cebimden anahtarımı çıkarttım. Kapıyı açıp kapının yanındaki düğmeye basıp girişteki holün ışığını açtım ardından içeri girdim.

TATLI BELA (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin