🖤🖤🖤
Abay ve Edis, bir başlarına kalmışlardı. Başka bir deyişle 'Yıldızlar'ın geleceği bu ikilinin omuzlarında kalmıştı. İşleri çok zordu. İki kişi ne yapabilirlerdi ki? Zaten daha önce iki kişilik bir gösteriye hazırlanmamışlardı. Bir mucizenin olmasını mı bekleyeceklerdi, yoksa o mucizeyi bulmak için yola mı çıkacaklardı? Yola çıkmayı seçtiler... Abay, savaşçı bir ruha sahipti bu nedenle pes ederek kaybedemezdi. Kaybedecekse bile kaybetmek için çabalayacaktı. Birkaç gün vardı, sadece birkaç gün sonra yarışmanın ikinci ayağı düzenlenecekti. Bu kadar kısa bir sürede hem iki kişilik bir gösteri bulacaklar hem de bu gösteriyi ezberleyeceklerdi. Turu geçmek istiyorlarsa bunu yapmak zorundaydılar.
Abay, sabahın erken saatlerinde Edis ile buluştu.
"Selam." dedi, sakin bir sesle. Edis, damla modeli gözlüğünü çıkartıp içten bir şekilde,
"Selam." dedi. "Bak, bu söyleyeceğime sevinmeyeceksin, belki bana kızacaksın Abay ama, işimiz gerçekten çok zor. İmkansız için çalışmak istiyor musun gerçekten?"
Abay, Edis'in böyle karalar bağlanmasından hoşlanmadı.
"Yapma Edis, bunu belki de en son senin söylemen gerekiyordu. Babandan kalan yadigar arabayı satıp buraya geldik, şimdi de pes mi etmemizi söylüyorsun?"
Edis, bakışlarını yere indirdi. Başını kaşıdı. Mutsuz bir şekilde,
"Biz diye bir şey yok, Abay. Sen ve ben varız, bu da bir biz eder ama eski biz ile şimdiki biz arasında çok fark var. Sadece iki kişiyiz. Allah aşkına Abay, daha önce hiç iki kişilik dansa çalıştık mı ki?"
"Seni bilmiyorum ama ben tek başıma da dans edebilirim. Ben buraya pes etmek için gelmedim. Aileme ne diyeceği? Aksilikler oldu, iki kişi kaldık, bu yüzden de vaz geçip geri döndük? He? Nasıl bir açıklama sence bu? Aksilikler her zaman vardır, her zaman. Hayatın her anında bizi bir hastalık gibi yakalamak için pusuda bekler. Evim yandı Edis... Evim. Ailemle beraber çöplük gibi bir harabede kaldık. Ne yaptık, pes mi ettik? Kusura bakma ama benim durmaya niyetim yok, eğer dans etmeyeceksen söyle, ben tek kişilik bir şeyler yapayım."
Abay'ın bu kararlı konuşması karşısında utanan Edis, özür diledi.
"Tamam, özür dilerim. Haklısın." sonra da istekli bir şekilde, "Hadi, bir an önce başlayalım." dedi.
Otelin girişinde, bir köşede konuşuyorlardı. Ada'yı bekliyorlardı. Ada dans edemeyecek olsa da gelmek istemiş, Abay ve Edis ile beraber olmak istemişti. Bu sırada asansörün kapısı açıldı, Ada değnek koltuklarında güç alarak dışarı çıktı.
"Selam, gençler!" dedi, yanlarına geldi. "Siz bomba bir haberim var, nasıl bir dans edeceğinizi buldum. He, biraz karışık ama tam anlamıyla büyüleyici."
Bu haber, Abay ile Edis'i mutlu etmişti. Abay,
"Ciddi misin? Ne buldun?"
"Burada konuşmayalım ya, çalışacağımız yere gidelim. Bir an önce çalışmaya başlasak iyi olur çünkü cidden çok zor."
Hep beraber bir üniversitenin salonuna gittiler. Salonda çalışmak için üniversiteden izin almışlardı. Uluslararası bir üniversite olduğu için üniversite yönetimi gençlerin çalışmasına izin vermişti fakat sadece hafta sonu çalışmak şartıyla. Öğrenciler varken çalışılmasına izin vermemişlerdi. Genişçe bir kapıdan geçip büyük bir tiyatro salonuna girdiler. Edis, bir süre ışıkları yakmak için düğmeleri aradı, buldu ve ışıkları yaktı. Böylelikle karanlıktan kurtulmuş oldular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLAR
Teen FictionDepsesif sorunlarla boğuşmakta olan insanların bir araya gelip kurdukları dans gurubun yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Tanıtımı okuyarak zihnimdeki ücretsiz sinemadaki yerinizi ayırtabilirsiniz.