☆Dönüm Noktası🥀

1.1K 196 35
                                    

"Hayatta bir gayesi olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar."

🥀🥀🥀

Herkesin zor zamanlardan geçtiği dönemleri vardır hayatında. Bıkıp usandığı, kaderine isyan ettiği. Bu günlerde şüphesiz Abay'ın o zor zamanlarından biriydi. Hatta sadece Abay'ın değil, ailesi için de öyleydi. Bazen kaldığımız ev gözümüze belki de en kötü ev olarak ev görünür, "Milletin evine bak bir de bizim kaldığımız kümese! Ne olurdu benim de öyle bir evim olsa, saray gibi büyük, duvarları parlak boyalı." diye sitem ederiz belki de. Ama bizim o beğenmediğimiz ev belki de bir başkasının hayalidir. Elimizdekilerin değerini elimizden gittikleri gün anlarız. Abay, kaldığı evden hiçbir zaman şikayetçi değildi, küçük de olsa, tavanının küçük bir bölümü rutubetten küflenmiş bile olsa şikayetçi değildi. 

Sinan hastane koridorundaki sıra sıra dizilmiş koltukta başını annesinin kucağına koymuş bir şekilde, annesi ise ellerini göğsünde birleştirmiş, başı yana sarkmış bir şekilde uyuyordu. Abay ise düşünüyordu. Gecenin üçü olmasına rağmen uyumuyor, düşünüyordu. 

"Allah'ım kış vakti ne yapacağız şimdi biz?" diye sessizce söylendi. Tam da bu esnada telefonuna mesaj geldi. Mesajı atan Ada idi.

"Canım, ailem ile konuştum, sana dediğim gibi hiçbir sorun yok. Biz de kalabilirsiniz. Telefonumun şarjı bittiği için arayamadım, uyanınca yaz bana." diyordu mesajında. Abay, yine sessizce söylendi.

"Ah be arkadaşım, bunu ben kabul etsem ailem kabul etmez. Hoş, ben de kabul etmem, edemem." diye söylendi.  Bu esnada Sinan uyandı, doğruldu. 

"Abla?" dedi gözlerini ovalayarak, "uyumadın mı?"

"Uyumadım da sen niye uyandın, hadi uykun açılmadan geri yat."

"Yok, iyi böyle." 

Bunun üzerine Abay hiçbir şey demedi. Sustular. Sessizliği bozan yine Sinan oldu.

"Resepsiyonun oradaki gazeteleri inceledim." dedi. Abay, boş bakan gözlerini karşısındaki duvardan alıp Sinan'a çevirdi. Sinan devam etti. "İş ilanlarına bakarken bir ilan dikkatimi çekti. Yarın erkenden gidip başvuracağım." 

"Ne işi Sinan? Parmakların bi' iyileşsin, çalışırsın sonra."

"Parmaklarıma pek gerek yok gibi... Yani şey, taksici arıyorlar. Tek elle de araba sürebilirim sanırım. Tabii eğer adam beni işe alırsa."

"Sen iyileş önce, zaten ben de yarın iş aramaya gideceğim."

"Okulun?" diye söylendi Sinan fakat alacağı cevabı az çok tahmin edebiliyordu.

"Ne okulu Sinan, kalacak hiçbir yerimiz yok ve ben okula gideceğim öyle mi?!" 

Sinan hiçbir şey demedi. Sustu. Abay da sustu. 

...

Sabah olmuş, gün doğmuştu. Ada, okula gelmiş ve tahmin ettiği gibi Abay'ı görememişti. Abay okula gitmek yerine kendisini sokaklara atmış, sürekli çalışabileceği bir iş arıyordu. Bundan ayrı olarak Sinan da ablasını dinlememiş, taksi şoförlüğü için ilanda yazılı adrese gitmişti. 

"Ada," diye seslenen Edis oldu. Ada, arkasını dönüp Edis'e baktı. Her zamanki gibi oldukça şık, güzel giyinmişti. Saçlarına sürdüğü krem yüzünden saçları hafif de olsa parlıyordu. "Abay neden öyle apar topar gitti, öğrenebildin mi? Sabah aradım da açmadı." dedi Edis.

"Şey," diye birkaç saniye düşünür gibi oldu Ada. Abay'ın evinin yandığını söyleyip söylememek arasında gidip geliyordu. Fakat söyledi. Sonuçta Edis'de arkadaşlarıydı.

YILDIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin