Yıldızlar ile Varyans holding ile bir sözleşme imzalandı. Varyans holdingin CEO'su Serhat Bey, holdingin lideri olsa da ortakları vardı ve bu kararı tek başına alamazdı. Öyle de oldu. Yıldızlar ile sözleşme imzalamak ve X Power enerji içeceğinin ismini Stars yapmak için ortaklarının da görüşlerini almalıydı. Ortaklar bu fikre karşı çıktılar. 'Boş yere ekstra para harcamış oluruz. Şirket zaten zor durumda. Bu riske girmememiz daha iyi olur.' diye hemen hemen aynı kafadan konuşmuşlardı. Lakin Serthat Bey kararlıydı. Sağlam duruşundan ödün vermeyince ortakları istemeyerek de olsa Yıldızlar ile anlaşmaya razı oldu. Bunun üzerine Serhat Bey derhal kolları sıvadı, işe koyuldu. Olukça istekliydi ve bu gençlere aşırı derecede güveniyordu. Böyle bir kumar oynamak zorundaydı Serhat Bey, holdingi batmak üzereydi. Borçlardan dolayı birçok şahsi eşyasını, arabasını satmak zorunda kalmıştı. Üstelik büyük umutlarla piyasaya sürdüğü X Power enerji içeceği de piyasadaki diğer enerji içeceklerinin gölgesinde kalmış, zarar etmişti. Ortakları da bunu söylüyorlardı; şirket zaten zor durumdayken bunca oyuna gerek yok diyorlardı.
Yaklaşık bir hafta sonra Serhat Bey, Yıldızları tekrar ofise çağırdı. Abay, Ada, Dilara ve Edis heyecanlı ve bir o kadar da endişeliydiler. Sonuçta ilk defa böyle bir işe kalkışıyorlardı. Serhat Beyin odasında, Serhat Beyi bekliyorlardı.
"İçimde garip bir his var, acaba yol yakınken vaz mı geçsek?" diye endişesini sesli bir şekilde dile getiren Edis oldu.
"Neden ki? Bu belki de hayatımızın fırsatı." dedi Ada.
"Bence de öyle." diye söze başlayan Dilara, Edis'in gözlerine bakarak konuşmasına devam etti. "Seni endişelendiren şey ne?"
"Bilmiyorum... Sonuçta," diyerek düşündü. "Bilmiyorum ya kafam çok karışık. Sen ne dersin Abay, ne düşünüyorsun?"
Abay, hala hastane sandalyelerinde uyuduğu için oldukça yorgun, bitkindi. Saçları öylece başının üzerinde toplamış, sade bir makyaj yapmıştı. Fakat buna rağmen oldukça güzel gözüküyordu.
"Bilmiyorum. Ada'ya katılıyorum. Belki de bu hayatımızın fırsatıdır. Denemekten zarar geleceğini zannetmiyorum." dedi. Tam bu sırada Serhat Bey kapıyı açıp içeri girdi. Üzerinde yine oldukça şık bir takım elbise vardı. Saçlarını ise yana taramıştı. Gülümseyerek,
"Umarım çok bekletmedim sizi. Kusura bakmayın." dedi.
"Önemli değil." dedi Edis.
Serhat Bey, koltuğuna oturduktan sonra önündeki masanın çekmecesinden bir A4 kağıt çıkardı, üstün körü kağıdı inceledikten sonra Edis'e uzattı.
"Alın bakalım, sözleşmemiz bu. Bir inceleyin, aklınıza takılan maddeleri söyleyin." dedi.
Hep beraber sözleşmeyi okudular. Çok uzun bir şey değildi zaten. İçlerine şüphe düşürecek hiçbir madde yoktu, bu biraz olsun rahatlamalarına neden oldu.
"Var mı sormak istediğiniz herhangi bir şey?" dedi Serhat Bey.
"Sanırım yok," diyerek sözleşmeyi geri uzattı Edis.
"Güzel. O halde imzalayalım ve hemen işe koyulalım."
Gençler birbirlerine baktılar. Abay,
"Nasıl yani, hemen şimdi mi başlıyoruz?" dedi.
Serhat Bey, Abay'a baktı. Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra,
"Sizin için bir sakıncası var mı? Yani ben bugün başlarız diye düşünmüştüm ama işiniz varsa.."
"Yok yok, yani işimiz yok. Bugün başlayabiliriz lakin siz kostümden filan bahsetmiştiniz."
"Ah, çok doğru. Salak kafam, az daha unutuyordum. " diyerek masanın üzerindeki telefonu alıp bir tuşa bastı.
"Kızım, kostümleri ve içecekleri odama getir." dedikten sonra telefonu kapattı. Birkaç dakika sonra içeriye elinde büyük bir kutu tutan bir kadın girdi. Kutuyu masanın dibine koyduktan sonra dışarı çıktı. Serhat Bey kutuyu açıp içinden tıpkı Yıldızların kullandığı gibi bir pelerin çıkardı.
"Sizin kullandığınız pelerin gibi sadece mor ve siyah renkli." dedi. Pelerini gençlere uzattı ve, "nasıl? Beğendiniz mi?" diye sordu. Açıkçası gerçekten oldukça özen gösterilmiş bir işçiliğe sahipti. Pelerinin tam arkasında ise sarı renkle yazılmış Stars çıkartması da oldukça hoş duruyordu. Pelerinin uçlarında ise küçük küçük simli yıldız figürleri vardı. Eskiden taktıkları düz siyah pelerine göre oldukça göz alıcıydı bu pelerin.
"Çok hoş." dedi Abay, diğerleri de onu onayladı.
"Gerçekten öyle."
"Daha bitmedi." diyerek kutudan bir enerji içeceği çıkardı Serhat Bey. Gençlerin hemen hemen hepsi büyük bir şaşkınlık ile Serhat Beyin elindeki enerji içeceğinin ambalajına bakıyordu.
"Oha!" dedi Ada, ardından da hemencecik özür diledi. "Ay, çok özür dilerim ama bu kadarını da beklemiyorduk."
Serhat Bey, kahkaha attı.
"Ha ha ha! Hiç önemli değil, önemli olan beğenmiş olmanız." dedi ve elindeki kutuyu Ada'ya uzattı.
Enerji içeceğinin üzeri mor ve siyah renklerle kaplanmış, Ada'nın bilgisayarla çizilmiş çizgi film karakterini anımsatan modeli kutunun üzerine yansıtılmıştı. Kutunun üzerinde kendisini gören Ada, gülümseyerek kutuyu inceliyordu. Diğer enerji içeceklerini de Abay ve diğerlerine uzattı. Onlar da enerji içeceklerini incelediler. Gülümseyerek birbirlerine baktılar,
"Seninkine bakayım," diyerek ellerindeki enerji içeceklerinin değiştiriyorlar, hepsini inceliyorlardı.
"Kostümünüz bu, içecekler de bu. Siz her zamanki gibi dansınızı yapın, biz de enerji içeceklerini pazarlayalım." dedi. "Saat sabahın on biri. Akşam sekize kadar dans etmenizi istiyorum. Molaları kendiniz belirleyin." dedi.
"Pekala o halde. Gidip başlayalım." diyerek ayağa kalktı Edis.
Birkaç dakika sonra büyük bir araca binip koltuklara oturdular. Serhat Bey'de yanlarına oturdu. Onlar dans ederken uzaktan hem gençleri izleyecek hem de enerji içeceklerinin satılıp satılmadığını büyük bir özveri ile takip edecekti.
"Siz dans ederken bu arkadaşımız da enerji içeceklerinin bulunduğu stantta duracak." dedi, genç bir delikanlıyı göstererek.
Çok geçmeden hep dans ettikleri Alsancak meydanına geldiler. Serhat Bey bol şans diledikten sonra oradan ayrıldı. Gençler kendileri için tasarlanmış kostümleri giydiler. Müzik çaları da kontrol ettiler ve müziği başlattılar. Her zamanki dans figürlerini sergilerlerken bu sırada da genç çocuk beyaz bir stant açıp enerji içeceklerini standın üzerine yerleştirdi. İşi bitince de dans eden gençleri seyretmeye koyuldu. Çok geçmeden yavaş yavaş insanlar gelmeye başladı. Küçük bir kalabalık oluştu. Kalabalığı oluşturanların çoğu genç kesimdi ve hemen hemen hepsi ellerindeki telefonlar ile bu anı ölümsüzleştiriyorlar, sosyal medyada paylaşıyorlardı. Müzik bitince Yıldızlar yan yana gelip kalabalığı selamladı. Kalabalıktan alkış sesleri yükselmeye başladı. Bu esnada Abay, bir adım öne çıkıp,
"Bizi izlediğiniz için teşekkür ederiz." dedi. Tam bu esnada, standın başındaki çocuk,
"Stars enerji içeceklerini denemek ister misiniz? Ayrıca hangisi daha güzel dans ediyorsa onu olarak dansçımıza da destek vermiş olabilirsiniz!" diyerek gülümsedi ve kalabalığın dikkatini çekti. Müzik tekrar başlayınca Yıldızlar tekrar dans etmeye başladı. Yaklaşık yedi sekiz kişi enerji içeceğini merak edip aldı. Geri kalan kişiler ise dans eden gençleri izlemeye devam etti. Bir beş dakika sonra dans tekrar bitti, Yıldızlar dinlenmek için kenara çekildi. Dinlenirlerken standa baktılar, ne kadar satıldığını merak ediyorlardı.
"Sizce satıldı mı?" diye sordu Abay.
"Bilmiyorum. Bence satılmıştır." diye söze giren Ada oldu.
"Neyse, kalabalık dağılmadan dans etmeye devam edelim. Hadi Edis, müziği başlat."
Ve Yıldızlar tekrar dans etmeye başladılar. Dans ederken farkında değillerdi fakat enerji içecekleri her geçen dakika daha fazla dikkat çeker oluyordu ve gerçekten güzel satılıyordu. En çok alınan enerji içeceği ise Abay'ın ve Edis'in resminin olduğu içecek kutuları oluyordu. Görünen o ki reklam stratejisi biraz olsun işe yaramış idi. Şöhretin sıcaklığı çok geçmeden bu gençleri kasıp kavuracak gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLAR
Roman pour AdolescentsDepsesif sorunlarla boğuşmakta olan insanların bir araya gelip kurdukları dans gurubun yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Tanıtımı okuyarak zihnimdeki ücretsiz sinemadaki yerinizi ayırtabilirsiniz.