"Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi."
Sahne ilk olarak Magic grubuna aitti. Hünerlerini göstermek için sahneye çıktılar. Arkalarında müthiş bir destek vardı. Seyircilerin çoğu bağırıyor, alkış tutuyordu. Gerçekten de Magic grubu çok seviliyordu. Hem yakışıklı hem de güzel üyeleri vardı ve gerçekten de dans konusunda oldukça başarılıydılar. Hal böyle olunca dünyanın hemen hemen her yerinden milyonlara ulaşan hayran kitleleri vardı. Bunun dışında reklamlarda da oynuyorlar, birçok ülkede turneler düzenliyorlardı. Kısacası gerçekten de sevilen bir gruptular.
Sahneye çıkıp yan yana sıralandıklarında ışıklar söndü, seyircilerin o müthiş desteği kesildi, herkes sus pus oldu, herkes Magic grubunun ne yapacağını merakla bekliyordu, bunların arasında Abay da vardı. En ön sırada, yarışmacılar için ayrılan özel yerde dikiliyor, sahnedeki Magic grubunun üyelerine bakıyordu. İçinden,
"Ne kadar çok destekçileri var," diye düşündü. "Bu grubu yenersek ne çok ün kazanırsız. Ama yenebilir miyiz, özellikle iki kişi kalmışken..." diye geçirdi.
Bu durum üzülmesine neden oldu. Işıklar bir anda söndü, yavaş bir müzik çalmaya başlayınca Magic grubunun en yakışıklı erkeği olan sarışın, uzun boylu Stefan, sol ayak topuğunun üzerinde bir topaç gibi dönmeye başladı. Tribünden bir çığlık, alkış seli koptu. Aslında çok basit bir figürdü ama seyirciler Magic grubu ne yapsa alkışlayacak gibi duruyordu. Sonra hepsi Stefan gibi dönmeye başladı. Kendi aralarında yer değiştirdiler, yine döndüler. Bu gösteriye özel bir kıyafet giydikleri için kızların etekleri havalandı, bir balerini andırıyorlardı. Mükemmel bir görüntüleri vardı. Grubun kızları bir araya geldiler, oldukları yere çöküp kaldılar, sanki bir şeyden korkuyorlarmış gibi gözükmeye çalıştılar, erkekler ise iç içe sinmiş kızların etrafında bir fok balığı gibi göğüslerin üzerinde zıplamaya başladılar ve bu şekilde kızların etrafında daire oluşturdular, saat ibresi yönünde dönmeye başladılar. Bu sırada da korku filmlerinde kullanılan bir korku müziği çalmaya başladı, ışıklar yanıp söndü, Magic kızları çığlık attı. Fok balıklarını andıran erkekler, kızlara yaklaştı, iç içe sinen kadınlardan biri cesurca ayağa kalkıp ayağını sertçe yere vurdu, erkekler göğüslerin üzerinde zıpladı, kız ayağını tekrar yere vurdu erkekler yine zıpladı, bu birkaç defa tekrar etti, kızdan güç alan diğer kızlar da ayağa kalkıp ayaklarıyla yere vurmaya başladılar. Erkekler göğüslerinin ve karınların üzerine zıplıyor, bu şekilde saat ibresinin yönünde dönüyorlardı. Tam anlamıyla mükemmel bir gösteriydi. Sahnede müthiş bir alkış seli koptu, Abay ve Edis birbirlerine baktı. Sonrasında da ikisi tekrar gösteriyi izlemeye başladı.
Müzik hızlandıkça erkeklerin zıplaması, kadınların ayaklarını yere vurması da hızlanıyordu. Magic grubunun dansı güçlü kadınları temsil ediyordu ve müthiş bir iş çıkarıyorlardı. Kızlardan biri yere vurmayı bıraktı. Etrafında dönmeye başladı, kollarını yana açtı, sanki sahnede bir fırtına çıkmış gibi davranan erkekler, etrafa savrulmaya başladı, müzik olarak da bir fırtına sesi veriliyordu. Erkekler savruldu, fırtına bitti. Müzik bitti. Gösteri bitti. Müthiş tezahürat sesleri, alkış sesleri, bağrış çağrış yükseldi. Tribündeki hemen hemen herkes,
"MAGIC! MAGIC! MAGIC!" diye bağırmaya başladı. Sanırım alkışlamayan sadece Abay ve diğer yarışmacılardı. Gerçekten de müthiş bir gösteri hazırlamıştı Magic ekibi. Özellikle erkeklere ayrı bir parantez açmak gerekliydi çünkü art arda yirmi, otuz kere karınlarının üzerinde zıplamak zorunda kalmışlardı fakat bunun üstesinden başarılı bir şekilde gelmişlerdi. Sunucu sahneye çıktı.
"VOOOOOOOV! VOOOOOOOV! YÜCE İSA, AZ ÖNCE BURADA NELER OLDU? HEY SİZ ERKEKLER, KARINLARINIZ AĞRIDI MI? HA HA HA,"
Stefan, siyah ince kazağını sıyırdı, karın kaslarını gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLAR
Genç KurguDepsesif sorunlarla boğuşmakta olan insanların bir araya gelip kurdukları dans gurubun yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Tanıtımı okuyarak zihnimdeki ücretsiz sinemadaki yerinizi ayırtabilirsiniz.