Herkes geceyi beraber yaşar, ama herkesin karanlığı farklıdır.🥀🥀🥀
Yıldızlar, Abay'a haber verdikten sonra kararlarını Serhat Bey'e de ilettiler. Bu kararlarını iletirken de Abay'ın dediğini yaparak alacakları paranın arttırılmasını istediler. Serhat Bey bu karara biraz çekimser bakmışsa da gençlerin teklifini kabul etti ve verdiği parayı arttırdı. Çünkü biliyordu ki bu gençler, şirketinin tek çıkış noktasıydı. Aslında tek çıkış noktası demek pek doğru olmazdı, işin ehli bir reklam ajansı ile de çözüm arayabilirlerdi fakat bu oldukça maliyetli bir yönetimdi.
Abay, kısa bir süreliğine, geçici olarak taşındıkları yeni evlerinde oturuyor, ailesi ile sohbet ediyordu. Evlerinde bir salon ve bir oda vardı. Bunun dışında oldukça küçük bir mutfak ve banyosu vardı. Evin salonunda küçük bir kanepe ile çekyat, birer kişilik iki koltuk vardı. Duvarları mavi renge boyanmıştı lakin evin bucaklarında rutubetten dolayı kararmalar oluşmuş, yine aynı yerlerde duvarın boyaları dökülmüştü. Ama yine de başlarını sokabilecek bir ev bulabilmişlerdi. Abay'ın babası hastaneden taburcu edilmişti lakin hala üzerinde tarifsiz bir yorgunluk, kırgınlık vardı. Çekyatın üzerine serilmiş battaniyelerden yapılmış yatakta yatıyor, dinleniyordu.
"Kızım," dedi, "Sen bu evi nasıl tuttun? Hangi parayla?"
"Boş ver baba, tuttum işte."
"Tuttun da nasıl?"
"Dans ediyoruz biz arkadaşlarla, hani bahsetmiştim daha önce."
"Evet?"
Bütün bu konuşmaları annesi ve kardeşi de merakla dinliyorlardı.
"İşte bizi izleyen bir adam dansımızı çok beğenmiş, iş teklifi filan etti öyle işte. Oradan aldığım para ile de bu evi tuttum. Yani param buna yetti." Diyerek de evden biraz hayıflandı.
"Nasıl bir iş teklifiymiş bu?"
Sorulardan aşırı derece sıkılan Abay, bunu bariz bir şekilde belli etti.
"Ya baba Allah aşkına, bir iş teklifi işte. Şimdi de oraya gideceğim. Hadi tutmayın beni." Diyerek kapıya yöneldi. Sinan, oturduğu koltuktan kalkarak,
"Ben seni geçireyim abla." dedi.
Abay ayakkabılarını giyerken Sinan kapının eşiğine geldi.
"O dediğin yere mi gidiyorsun, dans mans iş teklifi dedin ya."
"Evet."
"Tamam, dikkat et kendine."
Abay ayakkabılarını giydikten sonra Sinan'a baktı.
"Harçlığın var mı? Vereyim mi elli lira?"
"Yok abla sağ ol. Gerek yok."
"İyi bakalım, hadi görüşürüz." dedikten sonra gitti.
...
Yıldızlar, sözleştikleri gibi Alsancak meydanında toplandılar. En son Abay geldi ve bu yüzden özür diledi.
"Kusura bakmayın arkadaşlar, geciktim biraz."
"Soru değil," diyerek Abay'a sarılan Ada oldu. Sarılmanın dışında aynı tepkiyi Edis de verdi. Ardından da ekledi.
"Nasılsın, iyi misin?"
Abay, enerji içecekleri için özel tasarlanmış pelerini sırtına geçirirken cevap verdi.
"İyiyim, sen nasılsın Edis?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLAR
Novela JuvenilDepsesif sorunlarla boğuşmakta olan insanların bir araya gelip kurdukları dans gurubun yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Tanıtımı okuyarak zihnimdeki ücretsiz sinemadaki yerinizi ayırtabilirsiniz.