Sabaha doğru araç birden duruyor.Endişeli bir şekilde bir sonraki hamleyi bekliyorsunuz.Sizi boş bir fabrika deposuna getiriyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sizi sırtına aldığında kulağını isiriyorsunuz.Sizi alıp kamyonet arkasına fırlatıyor ve kulağını tutup acı çekiyor.Siz"Beni bırak adi herif!"diyorsunuz.Size yaklaşıp bir tokat atıyor.Siz o kanlanan gözlere tekrar denk geliyorsunuz.Bir anda içinizde uyanan korku ile kamyonetin gerisine çekilip çığlık atmaya başlıyorsunuz.Sizi susturmak için ağzınızı bantliyor.Siz içinizde dağ gibi biriken gozyaslarinizi bosaltiyorsunuz.Sizi tekrar omzuna alıyor ve arka odaya götürüyor.Kapkaranlik ve kötü kokan bir odaya bırakıp kapıyı kilitliyor.Aglarken bağlı ellerinizi açmaya çalışıyorsunuz.Bu karanlık odada öleceğinizi dusunuyorsunuz.Jungkooku düşündükçe aglamaniz şiddetleniyor.Hincinizi bağırmaya çalışarak çıkarıyorsunuz.Kamp alanında polis ve öğretmenler sizi arıyorlar.Ögrencileri güvenli bölge için okula geri götürüyorlar.Jungkook,Yun hee ve Dohyun kalıyor.Jungkook"Gitsene!"diyor ve bağırıyor.Dohyun"Artık şu tavrına son ver.O senin sevgilin olduğu kadar benim lise arkadasim"diyor.Yun hee"Kesin şunu benim arkadaşım yok ve sizin yaptığınız tek şey kavga etmek"diyor sinirli haliyle.Jungkook sizin bulunmanız için sinirli olsada bir kişinin daha yardımının ise yarayacagini düşünüyor.Polis ormanlık alanı kopeklerle arıyor.Otobuste bıraktığınız hirkanizi koklatip ormana köpekleri salıyorlar.Jungkook endişeli bir şekilde olup biteni polis memurlarına anlatıyor.Bir kaç saat sonra köpek havlamasina jungkook ve gönüllü insanlar o yöne koşuyorlar.Yerdeki kolyeyi polis memuru eldiveni ile tutuyor.Yun hee"Bu {Adınız} kolyesi"diyor.Yere bakıyor.Kamyonet tekerlek izini görüyorlar.Polis"Artık burada degiller"diyor.Jungkook sizi aramaya devam ediyor telefonla ariyor.Sizin telefonunuz pantolon cebinizde çalmaya başlıyor.Katil kapıyı açıyor ve size yaklasiyor.Siz o yaklaştıkça geriye emekliyorsunuz.Adam yakinlasip pantolon kisimlariniza dokunuyor ayaginizla ittiriyorsunuz.Adam bacaklarınızı tutup kendi bacaklarını sizin bacaklariniza bastiriyor.Hareket edemiyorsunuz ve telefonu cebinizden alıyor.Siz agziniz bantli"Adi herif!Katil!"diyorsunuz.Katil"Seni anlamıyorum diyor" ve sırıtıyor.Siz onun hareketleri gördükçe dahada sinirleniyorsunuz.Cikip giden katılın ardından kapkaranlık odaya tekrar gömülüyorsunuz.Katil çalan telefonu tam kapatacakken açıyor.Jungkook"{Adınız}"diye bağırıyor.Katil"Onu artık hiç goremeyeceksin"diyor ve telefonu yere atıp ayağıyla kırıyor.Jungkook"Alo alo"diyor sonra kapanan telefona bakıp bağırıyor.Polisler bir sonraki arama olabilecegini düşünüp jungkookun telefonu izliyorlar.Sizinde telefonunuzun en son nerede göründüğünü araştırıyorlar.Dohyun"Araç bulmalıyız.Onu fazla uzaklaştırmis olamaz"diyor.Jungkook"Bundan nasıl emin olabiliyorsun?"diyor.Dohyun akmış benzini gösteriyor ve "Sanırım ormana girişte deposu delinmiş" diyor.Jungkook bunu fark eden Dohyuna içinden hak veriyor.Jungkook"Nereden baslayacagiz?"diyor ve endişeli sekilde kafasını kasıyor.Dohyun"Araç bulmalıyız"diyor.Polis memuru yaklaşıp aracını gosteriyor"Gidelim"diyor.Anayola çıkıp her yol ayrımında inip bir iz bulmaya çalışıyorsunuz.Hava karardikca ormanlık alan görüşüde sağlanamıyor.Yun hee"O karanlıktan korkar"diyor ve hickirarak agliyor.Jungkook acı çekerek gökyüzüne haykırıyor.
