Duyduklarım bir süre kafamın içinde dönüp dolaşmış ve damarlarımdan sızarak kalbime dokunmuştu. Bakışlarında ki derin duygular beni alıp yerle bir etmek ister gibi harelerinde kavruluyordu. Ellerimi ellerinden çekip kucağıma yerleştirdim. Ördüğüm duvarları kimse kırmamalı, yaptığım hataları bir daha tekrarlamamlıydım. Hayatımı yaşanabilir duruma getirmek benim elimde olduğu gibi mahvedilebilir hale getirmekte tek bir sözüme bakardı.
Bakışlarımı yavaştan kızaran yanaklarından çekip üzerimde ki yıkanmaktan solmuş yorganı çekip ayaklandım. Çıplak ayaklarım zemin üstünde üşüyor bir an önce giymek için ayakkabı arıyordu. Büyük ahşap dolabı aralayıp tahmin ettiğim gibi bulduğum mavi terlikleri alıp yere koydum. Giydikten sonra kapıya yöneldim.
"Nereye gidiyorsun?"
Şaşkın bakışları ardında bırakıp yanıma doğru yürüyen Furkanı tek bir elim ile durdurdum.
"Haddini yeteri kadar aştın. Gerekmedikçe sakın uğrama yanıma."
Siyah spor ayakkabıları zeminde bir kez daha ilerlediğinde bir adım geri gittim.
"Sana söz veriyorum ki ne seni bana hayran kılacağım ne kendimi sana. İki yabancı olarak devam edeceğiz."
Duydukları yüzünde gözle görülür bir şaşkınlık bırakırken umursamadan derin bir nefes verdim. Beni bu kraliyet dairesi gibi bir hastane odasına yatıran Furkanın ödeyecek elbet parası vardı. Benim daha fazla burada kalmamın bir anlamı yoktu. Arkamı dönüp kapının kolunu kavramıştım ki kolumdan tuttu ve kendine doğru çekti. Bu klişe bir yaz dizisini anımsatırken tek farkı arkadan açılan kapının sertçe sırtıma vurması olmasıydı. Dudaklarımın arasından dökülen inilti Furkanın sertçe gelen hemşireye azarlaması ile son bulmuştu.
"Üzgünüm Mısra Hanım ancak doğum doktoru sizi görmek için bekliyor. Tabii eşiniz Furkan Beyide." Konuşmama fırsat vermeyerek gülümseyen Furkan, kolumdan tuttuğu gibi peşi sıra hastane koridoruna sürükledi cılız bedenimi. Üzerimde ki sıradan elbiseler ile etrafda ki insanlardan farklı birine benzesem de buranım hastane olduğunu unutmamak lazımdı.
Doktorun odasına girdik. Doktor oturduğu deri koltuktan kalktı ve beyaz önlüğünün yakasını düzeltti bir çırpıda. Boyu oldukça kısa ve zayıf bir adamdı. Yaşı gereği seyrelmiş saçlarını geriye doğru taramış gözlüğünü yakasına takmıştı.
"Hoşgeldiniz Furkan Bey, sizi bir gğn burada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi. Çocuk sevmediğinizi düşünüyordum."
Adam daha konuşmaya devam edecekti ki Furkan öksürerek konuşmasını böldü. Daha çok uyarı gibiydi. Yakasındab çıkardığı gözlüğü gözüne yerleştirip muayne için paravanın arkasında ki yatağı işaret etti.
Helloooo, ben geldim. Biliyorsunuz ki her attığım bölüm 70 okunma olunca bir yenisini daha da atıyorum. O yüzden oylarınız ile birlikte yorumlarınızda eksik etmeyin.
Sizi seviyorum. 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOCUĞUMUN BABASI | Texting ✔
Teen Fiction| Tamamlandı | Furkan : Sana bir şey diyeyim mi? Furkan : Bence sen benden bilerek hamile kaldın. Furkan : Çünkü zenginim. 05***: Bilerek hamile kaldın? 05***: Embriyo gel sen yerleş içime 05***: diye mi anlaştım lan ben? 05***: ama haklısın çevrend...