O bahsettiği 'yarın akşam' olayının tam olarak zamanının gelmesini bekliyordum. Belli bir saatte uyanmış ve sırf midemin boş olması beni iğrenç hissettiriyor diye de bir şeyler atıştırmıştım yoksa yemek hiç içimden gelmiyordu. Hayatta en nefret ettiğim şey böylesine bir his yüzünden birileri tarafından kırılmaktı çünkü böylesine değerli bir his karşısında diğer insanların tuhaf tepkiler vermesi gerçekten ağır oluyordu.
Sahiden de öylece koltuğa oturmuş zamanın geçmesini beklerken daha fazla dayanamayan ruhum sıkıntısı yüzünden vücudumun duş alması fikrini ortaya attığında onu kırmamış ve bir anda ayaklanarak gözlerimin kararmasına sebep olmuştum fakat her şey birkaç saniye içerisinde eskiye döndüğü için sorun değildi.
Odadan çıkmamış olan Jimin'in bulunduğu yere girdiğimde buraya gelme sebebim tamamen telefonumu almaktı bu yüzden yatağın üzerinden neredeyse düşecek olan telefonu eline alırken bir şey söylememiş ve odadan çıktıktan sonra banyoya ilerleyene kadar karşıma çıkacak kimse olmadığı için tişörtümü çıkarmış sonra da içeriye girerek kapıyı ardımdan kapatırken geri kalan kirli eşyalarımı üzerimden atmıştım.
En sevdiğim müzik klasörünü açarak ilk şarkıyı seçerken telefonumu duvarda olan küçük rafın üzerine bırakmış ve saçlarımı ellerim ile dağıtırken duş başlığını duvardaki aparatına yerleştirmiş. İlk açtığımda suyun soğuk geleceğini bilsem dahi altına bunu göze alarak bir de duş başlığının hizasına geçmiştim.
Bir şekilde kendime gelmem gerekiyordu.
İşte tam da bu yüzden gözlerimi birbirine bastırıp başımı eğerken hem sıcak hem de soğuk tarafı ayarlayabilmek için tuttuğum soğuk parçayı ortaya doğru çekmiş ve soğuk su üzerime boşalırken kendimi kasarak alnımı aynı soğukluktaki duvara yaslamıştım.
Başımdan aşağıya dökülen sular yavaş yavaş ısınırken arkada çalan şarkı hiç bana yardımcı olmuyordu, sanırım çok yanlış bir şarkı seçimi ile başlamıştım.
"Young people fall in love with the wrong people sometimes." Diye devam eden sözleri duyduğum sırada normalde beni çok etkilemeyen bu şarkının yavaşlatılmış bir versiyonunun çalıyor olması içimdeki tuhaf hüznün artmasına sebep oluyordu çünkü bu şekilde dinlemek daha çok duygu barındıyormuş gibiydi. Bu ses tonu ve tınılar şarkı ilerlerken beni içerisine çeken korkunç bir girdap haline geliyordu.
"Some mistakes get made that's alright, that's okay."
Bu sözler istemsizce dudaklarımda alaylı bir gülüşün ortaya çıkmasına sebep olmuştu çünkü bahsettiği gibi sorun değil demesi yalandı. Sorundu. Çok büyük bir sorun.
Bu şarkıdan sonra da yine pek iç açıcı parçaların gelmeyeceğini bildiğim için bu klasörü açmış olan parmaklarımı kırmak isterken alnımı duvardan çekmiş ve donmuş olan zihnim ile birlikte ellerimi saçlarıma çıkararak karıştırmış ve tam da bu sırada kendimi çok çaresiz hissetmekten geri duramamıştım.
İnkâr edemeyeceğim şekilde canım acıyordu.
"Üzgünüm, içeride olduğunu bilmiyordum" diyen sesi duyarak omuzumun üzerinden hafif buzlu camın arkasına bakarken tabi demiştim, müzik ve su sesi bu ince duvarın arasından geçemiyordu tabii ki. Tüm bunları iç sesim söylemişti ve açıkçası ben konuşmayı düşünmüyordum fakat moralim iyice düştüğü için artık bunları dinlemek de istemiyordum. Arada kalmak zordu.
"Jimin benim için şu şarkıları geçer misin?"
Hiçbir şey söylememiş olsa da telefonuma doğru ilerlediğini görebiliyordum çünkü camlar o kadar da buzlu bir görünümde sayılmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRANDPA'S HOUSE | yoonmin
Fanfic"Ay bu gece çok güzel" diye mırıldanmış olan Jimin'i duyduğumda üzerimizde olan örtüyü biraz daha kendime çekiştirmiş ve dudaklarımda bulunan minik gülümsemenin yerini biraz daha utangaç bir tebessümün almasına izin verirken başımı kaldırarak tam te...