Nasıl olsa evden çok erken saatte çıkacağız uyumaya gerek yok kafasıyla düşündüğümüz için saatlerce uyumayarak izlediğimiz dizinin sezonunu bitirmiştik ve bu hayatımda vermiş olduğum en saçma karardı çünkü oldukça uzun bir süre boyunca hiç yataktan çıkmayarak bilgisayarın ekranına bakmak kolay gibi görünüyor olsa da oldukça zordu.
Çok uykum geldiği için defalarca kez esnemekten dolayı çenem ağrımaya başlamamış, zor bir şekilde açık tuttuğum gözlerim bilgisayar ekranına bakmaktan ve uykusuzluktan kızarmışlardı.
Dün asla bölümlere ara vermeden yataktan çıkmadığımız için saatler ilerlerken kurduğumuz alarmın farkına varınca izlediğimiz dizinin o bölümünü durdurmuş ve Jungkook'un bizden istediği şeyleri hazırlayabilmek için üstün bir çaba göstermeye çalışmıştık.
İkimiz de uykusuzduk, gözlerimiz berbat bir haldeydi ve Jimin'i bilmiyor olsam bile benim başım gerçekten feci derecede ağrıyordu fakat yine de bir şekilde tamamen hazırlanmış ve hava hâlâ oldukça karanlıkken bizi evin önünde bekleyen ikilinin yanına ulaşmıştık.
Her an yere yığılabilirdim bu yüzden böyle bir şey olursa kimsenin bu duruma şaşırmaması gerekiyordu.
Annesinin arabasıyla gelmiş olan Jungkook'un yanına doğru ilerlediğimde aslında hedefim o değildi, sadece yanından geçerek arabaya binmek istemiştim fakat Jungkook ellerini omuzuma doğru koyarak beni durdurunca olduğum yerde kalarak suratına bakmıştım.
Karanlıkta pek yüzünü seçemiyor olsam da "Hâlâ birkaç saatimiz var bu yüzden hayat nasıl gidiyor diye sormak istedim" diyen Jungkook sayesinde başımı sallamış ve "Uykum var, başım ağrıyor, gözlerim yanıyor ve karnım acıktı fakat hayat güzel gidiyor" diyerek sersem bir şekilde gülümsemiştim. Hayat kesinlikle çok güzel gidiyordu ya, mükemmeldi!
Jungkook'un omuzumdaki ellerinden kurtularak hepsinden önce arabaya geçtiğimde diğerleri ne yapıyor hiç umurumda değildi çünkü ben çoktan başımı hafifçe geriye yaslayarak rahat bir pozisyona geçmiş ve hiç zaman kaybetmeden gözlerimi kapatmıştım.
Birilerinin dün yanımıza gelip, erken kalkacağız diye erken uyumanız gerekir kalkacağınız saate kadar oturmanız değil diyerek kulaklarımızı çekmesine ihtiyacımız vardı fakat kimse bize öyle bir uyarıda bulunmamıştı.
Arabanın bagajının kapandığını ve diğer kapıların açıldığını gözlerim açık olmasa bile sesleri sayesinde ayırt etmiş olsam da bir insan arabanın içerisinde ne kadar rahat olabilirse şu anda o kadar çok rahat olduğum için hiç pozisyonumu bozmamıştım.
Daha doğrusu Jimin gelerek benim olduğum tarafın kapısını açıp omuzumu dürterken "Biraz kaysana" diyene kadar bozmamıştım çünkü o an rahatsız olarak başımı geriye çekmiş ve ısrarla gözlerimi açmamaya devam ederken "Benimle niye uğraşıyorsun diğer taraftan bin" diye sızlanmıştım.
"Dolu orası" diyerek omuzumu bir kez daha dürttüğü için zaten çok uykumun gelmiş olması yüzünden de huysuz bir şekilde gözlerimi açarak yüzüne bakmış ve kaşlarımı çatarken biraz daha ortaya doğru kaymıştım. Ne vardı sanki rahatımı bozmasa ve başka bir yerden binseydi.
Oturduğum yerde biraz aşağıya kayarak yine kendime rahat bir pozisyon bulduğum sırada bir yandan da hâlâ neden gitmiyor olduğumuzu da düşünüyordum fakat bu benim değil onların sorunuydu bu yüzden pek umurumda değildi açıkçası.
"Hepiniz niye arkaya geçtiniz?" Jungkook'un sesini duyduğumda bir türlü doğru düzgün kapatmanın imkanının olmadığı gözlerimi tekrar aralamış ve iki yanımda otursalar dahi ikisi de arabanın dışına doğru bakan adamlara bakındıktan sonra "Ben rahat uyuyabilmek için buraya oturdum ama ikisi de rahatımı bozmaya geldi" diyerek elimle iki yanımı göstermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRANDPA'S HOUSE | yoonmin
Hayran Kurgu"Ay bu gece çok güzel" diye mırıldanmış olan Jimin'i duyduğumda üzerimizde olan örtüyü biraz daha kendime çekiştirmiş ve dudaklarımda bulunan minik gülümsemenin yerini biraz daha utangaç bir tebessümün almasına izin verirken başımı kaldırarak tam te...