Güzel bir rüyanın tam ortasındaydım. Yüzünü asla net göremediğim biri ile birlikte boş bir sokakta yürüyorduk fakat yolun sonunda öyle güzel bir yer görünüyordu ki sokağın çok boş olması ikimizi de rahatsız etmiyor gibiydi. Beraber kısa cümleler kurarak konuşurken sadece karşıya odaklanmıştık fakat yanımdaki kişi her kimse yolun sonuna yaklaştığımız sırada elimi tutuyordu. Yolun sonunda neler olduğunu tam olarak göremeden sarsıldığımı hissettiğim anın getirmiş olduğu boşluğa düşmüşlük hissi ile birlikte küçük bir korkuyla gözlerimi araladığımda o kadar uykuluydum ki etrafta neler olup bittiğini göremiyordum bile.
Sonra bir çift el omuzlarımdan tutarak sırtımı tam anlamıyla tekrar yatakla buluşturduğunda bunu yapabilecek olan tek kişi şu anda Jimin olacağı için gözlerimi açarak uykumu dağıtmak yerine sağ tarafıma doğru dönmüştüm.
"Uyumaya devam et" diyen kısık sesi duyduğumda ise tam da tekrar uyumak ile uyanmak arasında kaldığım o ince çizgide duruyordum. Sonrasında üzerim biraz daha örtüldüğü için rahatlarken tahmin ettiğim üzere Jimin biraz yastığımı da çekiştirerek düzeltmiş ve tamamen vücudumun altında kalan kolumu yavaşça çekerek ağırlığımdan kurtarmıştı.
Çoğu gece fark etmeden bir kolumun üzerine yattığım için sabahları uyandığımda kısa bir süre boyunca kolumu hissedemiyordum bu yüzden Jimin az önce kolumu vücudumdan kurtardığı için ona daha sonra teşekkür edecektim.
Uyurken farkında olmadan yaptığım bir diğer şey ise yumruklarımı yapabildiğim en güçlü şekilde sıkmaktı, her gece yaptığım bir şey değildi daha çok arada sırada oluyordu fakat geceleri istemsizce yumruklarımı sıkarak uyumaya devam ettiğimde sabahları parmaklarım gerçekten çok canımı yakıyorlardı ve ben bir süre boyunca onları açıp kapatırken ağrıyı tüm elimde hissedebiliyordum.
Yani uyku alışkanlıklarım bana göre pek hoş değillerdi.
Tekrar uykuya dalmış olsam da aynı rüyayı göremediğim ve sonunda neler olacağını veya yanımda olan kişinin kim olduğunu da öğrenemediğim için bu durum beni biraz üzmüş olsa da gözlerimi açtığımda uykumu güzelce almış bir şekilde uyanmak beni oldukça mutlu etmişti. Çünkü ne çok uyuduğum için başım tuhaf bir ağrıya sahipti ne de az uyuduğum için sinirli veya huysuz değildim.
Bir de tüm bunların üzerine yanımda uzanmış uyuyor olan Somi'yi gördüğümde istemsiz bir şekilde mutluluğum artarken gülümsemiştim çünkü bu küçük kızı bir süredir görmemek onu çok özlememi sağlamıştı. İşte tam da bu yüzden ne zaman uyumuş olduğunu umursamadan bir elim ile uzanarak oldukça az olsa dahi alnına dökülmüş olan saçlarını özenle iki yana almış ve yüzüne yaklaşarak tombul yanaklarının ikisini de öpmüştüm.
Birazdan huysuzlanarak uyanacak olması umurumda değildi çünkü eğer öyle bir şey yaparsa onu abisine gönderir ve ben hiçbir şey yapmamışım gibi uyumaya devam ederdim. Çocuklar ağlayana kadar hepsi ile mükemmel anlaşabilen bir kişiliğe sahip olduğum gerçeği onlardan bazen nefret etmediğim anlamına gelmiyordu.
Hâlâ uyanmadığı için bir defa daha yanaklarını öptüğümde küçük elleriyle başımı ittiğini görmek beni güldürmüş onun ise biraz daha gözlerini açmasını sağlamıştı.
Muhtemelen onu yanıma yatırdıkları sırada uyuyor olduğu için beni yanında görünce bu kadar şaşırmıştı çünkü tam bir şapşal gibi suratıma bakıyor ve belki de hâlâ uyuyup uyumadığını sorguluyordu.
"Benim işte Somi, neden öyle bakıyorsun?"
Yumruk yaptığı ellerini gözlerine doğru götürdüğünde yataktan kalkarak altımdaki pijamamı yukarıya çekiştirmiş ve çok uzun olmasalar da toplanabiliyor olan saçlarımı küçük bir lastik ile beraber topladıktan sonra artık yatağın üzerinde oturarak etrafına bakınan Somi'yi kucağıma almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRANDPA'S HOUSE | yoonmin
Hayran Kurgu"Ay bu gece çok güzel" diye mırıldanmış olan Jimin'i duyduğumda üzerimizde olan örtüyü biraz daha kendime çekiştirmiş ve dudaklarımda bulunan minik gülümsemenin yerini biraz daha utangaç bir tebessümün almasına izin verirken başımı kaldırarak tam te...