Bölüm 9

276 35 6
                                    

Arctic Monkeys - Snap Out Of It


Bölümde texting kısımlar var. Jimin'in konuşmasını kendi bilgilerimden yola çıkarak yazdım. Hacker değilim.

Umarım eğlenirsiniz.

İyi okumalar, öptüm <3

***

Konuşmayı sonlandırıp odama dönmem ve olanları öğrendikten sonra kendi telefonumu camdan aşağı atma isteğimi bastırıp, diğer telefonu almam kısa sürdü. Yatağa oturup sıkıntı içinde düşünmeye başladım. Yüksek derecede güvenlikli bir sisteme nasıl sızılmış olabilirdi?

Bütün bilgilerimiz, kod adımız, ev adresimiz, telefon numaramız (Namjoon'un verdiği telefon sayesinde bu pek önemli değil.) ele geçirilmiş miydi? Sıkıntı. Sıkıntı ve daha fazla sıkıntı. Hepsini unutturan tek bir şey olabilir. Fakat onun için döndüğümde açık bir çift göz ile ürperdim.

Ne zamandır beni izliyordu?

Aklıma bakışlarımı üzerinden çekmeden günaydın demek geldi. "Günaydın."

Tam anlamıyla fısıldadım. Telefon görüşmesi bile şu an ev sakinlerini uyandırmış olabilirdi. Bu yüzden dikkat ediyordum. Yine de alçak bir sesin yan odalara geçme ihtimali neredeyse yok denilecek kadar azdı. Bir de telefonum vardı. Ve Taehyung'unki.

Her şeyden habersiz davranmak, salak numarası yapmak genelde işe yarardı. Böylece daha çok kolay lokma gibi gözükerek hedefi üstünüze çekerdiniz. Bu metot suçluyu bulmaya yardımcı olabilirdi.

Bir ayı gördüğünüzde ölü taklidi yapmanın etkili olduğu konusunda da söylentiler vardı. Bizim taklit yapmamıza gerek yoktu. Şu anda hala Washington'da olduğumuz sanılıyordu. Hatta bu siber saldırıyı kim gerçekleştirdiyse, üstlere ulaşmamızı engelleyen de oydu ve hapishane hücresinde olduğumuzu ve belki de öldüğümüzü düşünerek keyifleniyordu. Keyfini bozmak istemezdik değil mi?

Şimdi ihtimallerin üzerinden geçelim. Telefonlar dinleniyor olabilir, izleniyor olabiliriz, karşı apartmanın çatısında bir keskin nişancı bizi bekliyor olabilir. Tamam, sondaki biraz hollywood. Ama telefonlar değil. Bu yüzden gözlerinin içine bakarak elimi enseme götürdüm ve kaşıdım. Acil durum.

Eli silahına giderken ne olduğunu sorgularcasına bakıyor, verdiğim işaretten dolayı konuşmuyordu.

Başımı iki yana salladım. Evet, bir acil durum vardı ama evin içinde değildi. Silahını indirmesini işaret ettim ve elimi, elimde bir telefon varmış gibi kulağıma götürdüm. Sadece baktı.

Tekrar aynı şeyi yaptım. Bana aptalmışım gibi bakıyordu ve diğer elimle sus işareti yaptığım için ne anlatmaya çalıştığımı da soramıyordu. Sonunda anladı ve sağ tarafımdaki çalışma masasını işaret etti. Aldığım telefon onun değildi. Yani, onundu fakat Namjoon'un bize verdiği telefonlardandı. Geri bırakıp kendiminkini aldım ve kapının önüne bıraktım. Kapıyı kapatıp tekrardan odaya girdim.

"Dinleniyor olabiliriz."

Uyku mahmuru olması nedeniyle kollarını iki yana açıp gerinerek esnedi, sonra sordu. "Niye?"

Rebirth | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin