Bölüm 6

365 51 82
                                    

Arctic Monkeys - Do I Wanna Know

İyi okumalar🖤🖤🖤

***

Getirildiğimizde, hiçbir şey görmediğimiz için bulunduğumuz yerin bir depodan ibaret olduğunu düşünmüştüm. Bodrum katın merdivenlerinden çıkıp kapıyı açtığımızda bir saray yavrusunda olduğumuzu fark ettik. Burası bodrum katının yanı sıra iki katlıydı ve Yoongi bize üst kata kadar eşlik etti. Kendi odası olduğunu anladığımız yerdeki çekmeceden birkaç parça kıyafet çıkardı.

"Bunları alın ve duştan sonra soldan üçüncü odaya gidin. İçeride bir tane yatak var ama maalesef boş olan tek yer orası. Şimdilik idare edin. Saat yedide aşağıda olursanız sevinirim."

"Teşekkürler." .Bir yanım ona teşekkür etmeme falan gerek olmadığını, aynı zamanda bizi kaçırdığını söylüyordu. Diğer yanım ise bizi kurtardıklarını ve bunu sadece bir kez yapmadıklarını söylüyordu. Neden mi? İşte bu yüzden...

Gece vakti Steve'in adamlarından kaçarken önlerini kesenin ve hepsini öldürenin de onlardan biri olduğunu anımsadım. Hatta hemen ardından gelip bizi aldığı için o adamın Jimin olduğunu da böylece kesinleştirdim.

Yine de burada kalmanın ne farkı olacaktı ki? Sonuçta özgür değildik ve tekrardan birilerinin amacı için çalışıyor olacaktık.

Belki de Güney Kore'ye bir daha dönemeyecektim. Bir daha Jeon Jeongguk bile olmayacaktım. Deşifre olduğumuza göre yeni kimliklere sahip olacaktık. Yeni bir hayata başlayacağımız ise kesindi.

Tek dayanağım olan Taehyung'u da kendimden soğuttuğumu düşünüyordum. En çok da artık benimle rahat olamayacağı ve sürekli, ona farklı şekilde baktığımı düşüneceği koyuyordu. Ben onunla arkadaş kalmaya da razıydım, yeter ki benden uzaklaşmasın.

Duşta bunları düşünüp durdum. Bunu yapmam bir şeyi değiştirmedi. Taehyung hâlâ bana bakarken gülümsüyor ve benimleyken rahatlığından taviz vermiyordu.

O duştan çıkana kadar yatakta ben yatarım, sonra da değişmeli yatarız diye düşünmüştüm. O ise altına Yoongi Hyung'un verdiği şortu geçirip beni uyandırmadan yanıma uzandı. Geldiğini hissettiğimde gözlerimi araladım ve o an bana bakmakta olan, elmacık kemiğindeki morluğun bile yüzüyle uyum sağladığı bir Taehyung göreceğimi bilmiyordum.

Zaten tek kişilik yatakta sıkışmış halde yatıyorduk, bir de iyice bana yapışıyor ve doğrudan gözlerime bakıyordu. O kadar yakındık ki nefes alıp verişini duyuyor ve hissediyordum.

"Uyandırdım mı?" Dedi bir de utanmadan. Amacı bana kalp krizi geçirtmek falandı. Tam şu anda ayağımla onu yataktan aşağı itmeyi düşünsem de yapmadım.

"Hayır, uyanmıştım zaten." Dedim uykulu olmamdan dolayı pürüzlü ve fısıltıya benzer çıkan sesimle.

"Saat daha altı. Uyuyalım biraz."

"Tamam." Dememe rağmen gözlerimi kapatmadım. O kapattığında onu izlemeye başladım ve bu sefer o beni yakaladı. Anında gözlerimi kapattım ve geç olsa da uyuyor numarası yapmaya başladım. Kıkırdadığını duyduğumda susmasını, uyuyamadığımı söyledim.

Uykum kaçtığından birkaç kez dönüp durdum. En sonunda tam düşüyordum ki Taehyung sıkıca kolumdan tutarak beni çekti. Anlaşılan ikimizin de uyuyacağı falan yoktu.

"Neredeler?" Dedi onları kastederek.

Fısıldayarak "Bilmiyorum." dedim ve diklenip sırtımı duvara yasladım. O, tavana bakarak uzanmaya devam etti.

Rebirth | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin