Bölüm 17

548 41 28
                                    

Kaan 'dan devam :

Kapının eşiğinde ahseni görmemle olduğum yerde kala kaldım. Böyle konuşmadan beklemenin hiçbir anlamı olmadığını anlayınca konuşmaya başladım.

" a - Ahsen. Şey sen konuşmanın tam olarak neresinde geldin".

Ahsen bana garip bir şekilde bakıyordu. Sanki sinirli ama değilde gibi. Off Allahım ne yapacağım ben şimdi sen bana yardım et.

" konuşmanın neresinde mi geldim. Söyleyeyim neresinde geldiğimi. Az önce bu kadın sana ilanı aşk etti ya hani sonra sende ona kızıp ortaklığı bitirdin. haah işte tam da orada geldim".

"ne yani sen şimdi bana kızdın mı kızmadın mı ben hiçbir şey anlamadım?"

Ahsen bana güzel bir gülümseme yollayıp yanıma geldi ve :

" başını eğ".

" ba-başımımı eğeyim niyeki?".

" eğ dedim".

El mecbur başımı eğdim ve gelecek darbeyi bekledim. Lakin ben bir el beklerken, yanağıma değen sıcacık dudaklar olmuştu. Ah kalbim. Sanırım kalp spazmı geçiriyorum. Ah ahsenim ah aklımı aldın zalımın kızı.

" a-Ahsen sen şimdi bana kızmadın mı?".

" kızmak mı? Ne diye sana kızayımki hayatım. senin bir suçun yok ki. Tüm suç bu cadı karıda. Hem sen zaten yapman gerekeni yaptın. Ortaklığı bitirmen benim için yeterli".

" ohh ahsenim yüreğime su serptin".

Ahsen bana gülümseyip merve'nin yanına gitti.

" bana bak mervecik sana şuan bir çok şey söylerdim ama buna pek gerek kalmadı çünkü sevgili kocam sana söylenmesi gereken herşeyi  söyledi. Şimdi pılını pırtını topla ve hayatımızdan defolup git".

" ben hiç bir yere gitmiyorum. Karan'ı seviyorum ve onun için her şeyi yaparım".

İşte Ahsen şimdi çok sinirlenmişti. Nereden anladığımı sorarsanız eğer şuradan anladım. Ahsen sinirlendiğinde yumruklarını sıkar ve yüzünde sinsi bir gülüş belirirdi. Şimdide aynısı olmuştu.

" demek Karan'ı çok seviyorsun. Demek onun için her şeyi yaparsın. Peki o zaman madem onu seviyorsun onun mutlu olmasınıda istersin  değil mi?".

" e-evet isterim tabi. O mutlu olursa bende mutlu olurum".

" tamam öyleyse çık git hayatından çünkü o seninle mutlu olmayacak. O beni seviyor seni değil. Biliyormusun ben senin yerinde olsaydım giderdim. Eğer benim yanımda mutlu olamayacaksa sevdiği kadının yanında mutlu olsun derdim".

Ahsen in söylediklerinden sonra Merve bana dönüp baktı. Sonra tekrar Ahsene döndü.

" seviyorum onu bırakamam".

" hani onun mutlululuğu senin için önemliydi. Peki o zaman şimdi ona soralım beni mi yoksa seni mi seçecek. Eğer beni seçerse sen hayatımızdan çekip gidiceksin veyahutda seni seçerse ben sizin hayatınızdan çekip gidieceğim. Anlaştık mı?".

Merve kararsız bir şekilde hem Ahsene hemde bana baktı sonrada

" anlaştık ".

Dedi. Sonra ikiside bana dönüp beklentiyle bakmaya başladılar. Ah ulan Ahsen topu niye bana attın kızım. Gerçi düşünmeye çokta gerek yok tabikide ahseni seçeceğim. Mutluluğu bulmuşken kaybetmeye hiç gerek yok.

" madem son sözü bana bırakıyorsunuz o zaman kimin hayatımda olmasını istediğimi söyleyeyim".

İkisini son bir bakış atıp :

" Ahsen ben hayatımda sadece seni istiyorum. Senden başka kimseyi görmüyor gözüm. Merve senin için üzgünüm ama ben seni sevmiyorum. Lütfen beni birazcık önemsiyorsan hayatımızdan çıkarsın".

Merve dolu gözlerle bana baktı ve :

" peki öyle olsun. Sen madem onu seçtin bana da hayatınızdan çıkmak düşer. Verdiğim gereksiz rahatsızlıktan ötürü ikinizdende özür dilerim".

Dedi ve hızla odadan gitti. Ahsenle ben öylece kala kalmıştım. Kesinlikle niyetimiz merveyi üzmek değildi ama onunda bir şeyleri anlaması gerekiyordu. Ahsen derin bir iç çektikten sonra yanıma geldi ve kollarını bedenime doladı. Bende huzurla çenemi onun kafasına koydum. O benim kaderimdi. İyiki o gün keremi görmeye o eve gitmişim. İyiki o kapıyı Ahsen açmış. Yoksa hayatımın aşkını nasıl bulabilirdim.

Ahsenle şirketten çıkıp arabaya bindik. gün iyi başlamasada devamını güzel geçirmek için Mardini gezmeye karar verdik. Gezerken ahsenin elini tutuyordum ve bu bana inanılmaz derecede huzur veriyordu.

" Mardini beğendin mi ?".

" Mardin çok güzel ama özellikle gece güzel. Beni büyülüyor, Huzur veriyor".

" sende bana huzur veriyorsun. Senin yanında sanki yenileniyorum. Allaha binlerce şükürler olsun ki yanımdasın, karımsın".

" bende huzurluyum senin yanında, mutluyum. Senin sevgin bana çok iyi geliyor. İyi ki varsın".

Ahsenin bana gülen gözlerle bakıp bunları söylemesi çok hoşuma gitmişti. Biz birbirimizin gözlerine bakıp dalarken karşıdan bir adamın bize bir şey doğrultmuş bir şekilde baktığını gördüm. Biraz daha dikkatli baktığımda elindekinin bir silah olduğunu fark ettim. Namlunun ucunda ise ben vardım. Ben tam hareket edip müdahale edecekken havada bir silah sesi yankılandı. İlk Ahsene baktım. Ona bir şey olmasından delicesine korkuyordum. Ahsenin vücuduna dikkatlice baktım ama hiç bir şey göremedim sonra kendi bedenime baktım gömleğimin üstü kıpkırmızı kana bulanmıştı. Vurulan bendim ama neden acı hissetmiyordum. Kulaklarım, kulaklarım çınlıyordu. Elim refleksle karnıma gitmişti. Elime de kan bulaşmıştı. Ahsene bakmak için gözlerimin yönünü değiştirdiğimde ahsenin şok içerisinde bana baktığını gördüm. O, o sanırım ağlıyordu. Gözlerim bulanıklaştığı için iyi göremiyordum. Ayaklarımın beni daha fazla taşıyamayacağını anladığımda ise yere yığıldım. Bilincim yavaş yavaş kapanıyordu. En sonunda ise kendimi karanlığa teslim ettim. Karanlık beni içine hapsetmeden önce ise tek işittiğim ses ahsenin "Kaan" diye bağırış oldu.




Evet bölüm sonuna da geldik aslında bölüm sonunu böyle bitirmek istemezdim ama bir anda kendimi bunları yazmış bir halde buldum. Yazarken gözlerim bile doldu. Gerçi bölüm pek içime sinmedi ama neyse. Zaten okunmuyor.

Sizden oy ve yorum isteyeceğim ama her sefasında isteyip te hüsrana uğradığım için istesem mi istemesem mi bilemedim.

AH'SEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin