Jeongin, Felix ve Taehyun'un parlayan dövmelerine üzgünlükle bakarken Chris gelip arkasından sarılmıştı çocuğa. Sabahtan beri üzgündü bu konuda. Birçok kitapta araştırma yapmış fakat bir sebep bulamamıştı. Gücünün olmadığını düşünmek gerçekten çok kötü hissettiriyordu.
"Hadi ama Jeongin, üzülme. Eminim çok güçlü bir büyücüsün." Chris ufak bedeni sıkıca sarıp yanağını yanağına yasladığında, Jisung da kolunu Felix'in omzuna atmış ve uzanıp küçüklerinin yanağını sıkmıştı.
"Bayıl bir de istersen Jeongin. Gücün elbet ortaya çıkacaktır, o olmasa Twilight'a giremezdin." Jeongin Jisung'ın cümleleriyle burukça gülümsediğinde Taehyun iki dakika önce gittiği yerden koşarak geri dönmüştü.
"Trich, geri dönmüş!"
"Ne saçmalıyorsun? Domino'da onlar." Jisung anında terslediğinde Felix kaşlarını çattı.
"Bugün araştırma yaparken Eski Çağ Cadılarının birinin buzları yönetme gücü olduğunu öğren-"
Chris küçüğün sözleriyle aklı başına gelince Jeonginden ayrılıp Hongjoong ve Jisung'ı bileklerinden tutup çekiştirmeye başladı. "Hasiktir! Soobin buzu kontrol edebiliyor! Jeongin, burada kalıp Profesörlere haber verin." Üç genç gözlerinin önünden kaybolurken Felix hınzırca sırıtıyordu.
"Bence güçlerimizi denemenin tam zamanı."
"Hayır, Felix. Hem benim gücüm yok, gitme lütfen." Jeongin arkadaşının kolunu tutsa da Felix tutuşundan sıyrılıo büyüklerinin arkasından koşarken, Tehyun da okunu çıkarmış, sırıtarak peşinden koşmuştu.
Jeongin ne yapacağını şaşırmış halde bir süre etrafa bakıp sonrasında koşarak Profesörlerin olduğu yere ilerledi. Profesör Yuta ve Lisa'yı görünce hemen yanlarına yaklaştı.
"Profesör..."
"Efendim canım?" Lisa içten bir gülümsemeyle öğrencisine bakarken Yuta endişeli halini farkedip kaşlarını çatmıştı.
"Bir şey mi oldu Jeongin?" Jeongin başını dallayıp derin nefes aldı.
"Trich... geri dönmüş." İki Profesör de birbirine bakıp, Jeongin'in omuzlarını sıvazladı. "Sen burada kal, icabına bakarız." İki Profesör de arkadaşları gibi gözden kaybolduğunda iç çekerek merdivenlere oturdu.
Elleriyle oynarken dışarı çıkmak istiyordu. Dışarı çıkmak ve büyü yapabilen arkadaşlarına yardım etmek istiyordu.
"Profesörlere ne söyledin?" Daha önce duymadığı ses irkilmesine sebep olurken, gördüğü yüz korkmasını sağlamıştı. Hyunjin'i görmeyi beklemiyordu.
"Şey... Im... Yani... Trich..." Sarı saçlı genç tek kaşını kaldırdı. Arkadaşlarının adını duymak garip gelmişti.
"Ne olmuş onlara?"
"Buradalar, yani, tekrar gelmişler. Domino'dan çıkıp gelmişler." Jeongin'in kısık sesle söylediği cümleyle Hyunjin sırıtarak kapıya yönelmişti. Jeongin onun da Cadı olduğunu hatırlayınca yaptığı hatanın farkında varıp peşinden koşmaya başladı.
Güçlerini birleştirip durdurulamaz olabilirlerdi. Okula ve arkadaşlarına zarar verebilirlerdi.
"Hyunjin! Dur!" Genç Jeongin'i umursamadan binadan dışarı çıktığında, okulun ortasındaki patlamış fıskiye. duvarları yıkılmış kütüphane ve yerde yatan bir uzman bedeniyle duraksamıştı. Kendisini ilk farkeden Beomgyu havada süzülerek arkadaşının yanına gelip sıkıca sarıldı.
"Beomgyu!"
"Tanrım! Hala fazla seksisin."
"Birkaç ay bile olmadı." İkisi birbirine sarılırken Minho'nun yaptığı büyüyle yer yerinden oynamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twilight || SKZ¡ TXT¡ ATEEZ¡
FantasyBirbirinden farklı karakterler, güçler ve yeteneklere sahip, Sihir Boyutunun en kapsamlı okulunda toplanan öğrencilerin bulunduğu Twiligt Sihir Okuluna katılmaya hak kazandınız. Cadı, Büyücü veya Savaş Uzmanı kategorilerinden hangisine sahip olduğu...