Chapter 14: Hallowen

1.2K 206 57
                                    

Cadılar bu gün okula dönüp, partiye katılacaklardı. Dört gün süren bayram kutlamaları sona ermişti. Rahiplerin tamamının atandığı öğrenciler bir bir ritüelleri yerine getirmiş, kutsal yerlerde dua edip güçlerini ve ruhlarını arındırmış, tapınaktaki işlerini bitirmişlerdi.

Farklı farklı okullardan ve şehirlerden gelen cadıların bulunduğu bu tapınakta, Taehyun hiçbir tandığı olmadığı için Trich'le vakit geçirmek zorunda kalmıştı. Hyunjin, Minho ve Taehyun bir odada, Trich bir odada kalacak şekilde planlanmıştı fakat çok cadı olduğundan hepsi beraber kalmışlardı.

Haliyle üç yatakta iki kişi yattıkları için, Taehyun cadılardan biriyle uyumalıydı ki beden farklı olarak en mantıklı olan Soobin olmuştu. Dört gece beraber uyumuş, birkaç sefer hepsi uyuduktan sonra fısır fısır konuşmuşlardı ve bütün Magix'te duyulan şimşeğin sebebi olmuşlardı, yanlışlıkla. Tapınakta öpüşmeleri, neyse ki sadece gök gürültüsüyle sonuçlanmıştır.

Beomgyu, ağabeyi ve Taehyun'un yakınlaştığını görünce çok üzülse de pes edip aradan çekilmiş ve durumu Soobin'le konuşmuş; Soobin her ne kadar çekilebileceğini söylese de Beomgyu, uzmanın onunla konuşmak istediğinin gözle görüldüğünü söyleyerek özür dilemişti. İki kardeş sakince aralarındaki meseleyi hallettiğinde Soobin kardeşinfen özür dileyerek ona sarılmış ve gözünün önünde yaklaşmamaya çalışacağını söylemişti. Tabii, ikisi de bunun yaşanmayacağına emindi. Beomgyu sorun etmeyeceğini söylemişti zaten, ufak bir hoşlantıydı.

Dört günlük tapınak macerasının ardından uçan otobüse binmişlerdi. Hepsinin üzerinde bayram kıyafetleri vardı.

Hyunjin Joker, Beomgyu Eski Çağ cadıları, Soobin Frankenstein, Minho Chucky, Yeonjun vampir ve Taehyun da beyaz gözleri olan bir hayalet gibi giyinmişti. Hepsi birbiriyle sohbet halinde Twilight'a döndüğünde, Taehyun koşarak arkadaşlarına sarılmıştı.

"Neler oldu neler, hepsini anlatacağım." Taehyun anında dedikodu haberini verdiğinde hepsi kahkaha atmıştı. Hal hatır sormadan heyecanla dedikoduya gireceğini sanmışlardı ki pek de yanılmamışlardı. Geri çekilip arkadaşlarını inceledi, hepsi özenle hazırlanmıştı kendi bayramları olmamasına rağmen.

Seonghwa ve Hongjoong korsan gibi giyinmişti, Felix bir prense benziyordu, Chris vampir, Jisung da zombi gibi giyinmişti.

"Jeongin nerede?"

"Hazırlanıyordu hala, gelir şimdi." Cadılar, büyücüler ve uzmanlar arkadaş grupları halinde, dekore edilmiş yemek salonunun içinde eğlenirlerken Taehyun olan biteni anlatıyordu. Soobin'in onu öptüğünü söylediğinde Felix ve Jisung çığlık atmıştı. Dini törenin sıkıcılığından da biraz bahsetmiş ardından uyumlu giyinen iki korsana dönmüştü.

"Benden kısa olmana rağmen nasıl havalı görünürsün?"

"Boy mu her şey çocuk?" Taehyun ona dil çıkarıp, özel gün için hazırlanan alkollü kokteyllerden birini almış ve onu içmeye başlamıştı. Pipet hala ağzındayken belinde hissettiği elle yutkunup duraksadı, Soobin'di, kokusundan tanımıştı. Haffiçe başını kaldırıp kendisine gülümseyen çocuğa bakmış ardından önüne dönüp içeceğinden büyük bir yudum alarak kadehi masaya bırakmıştı. Pekala, arkadaşları varken yanına geleceğini tahmin etmiyordu.

"Biz kalkalım o zaman." Jisung, Felix'e doğru söylediğinde Chris gülerek Felix'i arkadaşından uzaklaştırdı. "Kötü bir örneksin." Felix gülerken kollarını büyüğünün koluna sarıp Soobin ve Taehyun'a dikkat kesildi. Yakışıyorlardı aslında, Felix arkadaşı için çok heyecanlı ve mutluydu.

"Benim ne suçum var?" Soobin çaktırmadan Taehyun'un saçını öptüğünü sansa da, radarlardan kaçamamış Felix'e yakalanmıştı. "Yuh, aile var aile. Git kardeşlerinin yanına." Yine de birbirlerini utandırmaktan geri kalmayan arkadaş ortamları sağ olsun; Felix, Taehyun'u utandırmayı başarmıştı.

Twilight || SKZ¡ TXT¡ ATEEZ¡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin