Chapter 21: The Deal

1K 190 110
                                    

"Hey, hey uyanın."

"Size diyorum, uyanmalısınız." Hyunjin omzunu dürten elle gözlerini açıp kaşlarını çattı. Başını ovarken etrafına bakıyordu, hala yeraltındaydılar.

"Oh, sonunda biriniz uyandı. Ben Seungmin. Sizi buradan çıkaracaüım." Hyunjin genci duymazdan gelip dirseklerinden destek olarak doğruldu. Gözleri küçüğünü arıyordu. Jeongin ve Felix dışında hepsi buradaydı.

"Jeongin nerede?"

"O kim? Güzel olan mı? İkisi de güzel. Diş teli olan mı?" Hyunjin başıyla onayladığında parmaklıkların dışında kalan çocuk dizlerini kendine çekip dudak büzdü.

"Sanırım bir anlaşma yapıyorlar."

"Hayır, hayır yapamaz. Tanrım. Beni buradan çıkar." Güçlerini kullanmaya çalışsa da, bulunduğu yer bunu tamamen engelliyordu.

"Sizi gördüğümden beri deniyorum aslında, yardım gelmeden başaramam." Hyunjin oflayarak kafesin içindeki arkadaşlarını uyandırmaya başladı. Bu sırada buraya nasıl geldiklerini düşünüyordu.

Anka, Jeongin'den sesini istedikten sonra ortalık karışmıştı. Yeonjun vermemesi için bağırıp dururken Felix kan kusmaya başlamıştı. Seonghwa buz kütlesi gibi durup izlerken Soobin Felix'e yardım etmeye çalışmıştı. Hyunjin ise sadece sesini vermemesi için yalvaran bakışlar atmıştı.

Gördükleri ilk anda anlamışlardı, anka onlarla asla aynı tarafta olmazdı.

Jeongin acıyla inleyerek kan kusan arkadaşına bakarken gözleri dolmuştu. Titreyen dudaklarını araladığında hepsi çığlığı atacağını anlamıştı. Ve, yüzeydeyken uyardıkları gibi olmuştu. Jeongin'in sesi Jeongin ve anka hariç herkesi etkilemişti, Seonghwa'yı bile. Oradan sonrası yoktu zaten. Gözlerini açtığında gücünü kwsen bu kafesin içindeydiler.

Koşma sesiyle başını o tarafa çeviren Hyunjin, hemen hemen Jeongin'le aynı boyda, sarışın bir çocukla göz göze gelmişti.

"Yeosang, işte, hadi yardım et."

"Bunu neden yapıyoruz? Changbin bizi öldürecek."

"İyi bir bitki büyücüsü olmana rağmen neden kötü bir ankanın yanında kalasın? Onlar buradan kurtuluşumuz olabilirler." İkisi arasında tartışarak büyüyü bozmayı unuttupunda Hyunjin dişlerinin arasından kükredi.

"Açın şu kafesi!"

İki genç yerinde sıçrayıp kafesi açmaya odaklandığında Soobin başını ovaran Hyunjin'e döndü. "Jeongin nerede?"

"Anka ya da Changbin, artık adı her ne ise, anlaşma için o ve Felix'i götürmüş. Sesini vermesini engellemeliyim."

"Felix'i sana tercih edecektir Hyunjin, sesini hiç düşünmeden verecek." Yeonjun konuştuğunda, Hyunjin dudağını dişleyerek başını eğdi. "Senin gücünün kontrolü başkasında olacağı için mi, Jeongin için mi üzülüyorsun?"

"Tanrı aşkına, yeter tamam mı? Jeongin için, her ne yapıyorsun Jeongin için. Aylardır kendi kendşne konuşmasını, büyü yaoamya çalışmasını, canı sıkıldıkça ormandaki hayvanlarla konuşmasını izlediğim çocuğa sonunda karderin istediği gibi aşık oldum. Jeongin'i kprumaktan başka hiçbir şey istemiyorum. Çıkarın artık beni şu lanet kafesten!" Sonlara doğru sessi gittikçe artarken öfkeyle büyü yapmayı denedi.

"Seunfmin, başaramayaca-" Hyunjin'in gücü kafesi parçalafığında iki grnç geriye doğru savrulmuş, kısa olanın cümlesi yarım kalmıştı. Hyunjin hızla gidip adının Seungmin olduğu çocuğun yakasını tutup ona doğru eğildi. "Nerede bu anka?"

Twilight || SKZ¡ TXT¡ ATEEZ¡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin