Chapter 15: Remain In Limbo

1K 191 17
                                    

Chris kucağındaki bedenle yatakhaneye gürültüyle girdiğinde; Jisung'ın yatağındaki iki beden aceleyle birbirinden ayrılmış, aceleleri Minho'nun yere düşmesine sebep olmuştu. Chris onları görmezden gelip kardeşinin güçsüz bedenini yatağına bıraktıktan sonra bileğini tutarak nabzını saydı, oldukça yavaş atıyordu.

"Ne oldu?" Jisung dağılmış yatakta bağdaş kurup saçlarını düzeltirken, Chris direkt Minho'ya baktı.

"Hyunjin'in büyüsünü iyileştirebilir misin?"

"Kara büyü mü?" Chris onu onayladığında, Minho eliyle geri çekilmesini işaret ederek Jeongin'in yanına oturdu ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. Chris dağınık yatağa kendini bırakıp başını Jisung'ın omzuna yasladığında, Jisung arkadaşına sıkıca sarıldı. "Hey, iyileşecek. Zamanın en güçlü büyücüsü o."

"Umarım iyileşir."

"Peofesörlere-"

"Haber vermeyeceğim. Hyunjin'in torpilli olduğunu zaten biliyoruz, bir şey yapmayacaklar." Jisung başıyla onaylayıp sıkıntılı bir nefes bıraktı. Trich ve Hyunjin okulu birbirine kattığında, ceza alan bir tek Trich olmuştu. Hyunjin, en güçlü cadı ailesinden gelen melez veliahttı ve kimse Hwanglara bulaşmak istememişti.

Minho durmadan bir şeyler sayıklarken gücü tükeniyordu. Derin bir nefes alıp büyüyü sonlandırdı. Eğer enerjisini Jisung'la harcamasaydı bu gece daha fazla ilerleme kat edebilirdi. "Kolay olmayacak ama bozabilirim. Fazlaca yorgunum, merak etme bir gün eksik veya fazla olması sağlığında bir şey değiştirmeyecek. Enerji topladığımda devam ederim."

"Eğer kardeşimi iyileştirirsen seninle ateşkese karar verebilirim." Jisung'ın gözleri parlarken Chris acı bir gülümsemeyle ona baktı. Minho başıyla onaylayıp üzerini düzeltti ve kapıya yürüdü. "Yarın sabah devam ederim. Yalnız bırakma onu."

"Hyunjin'e zarar vermen bir işe yaramayacak." Jisung Minho çıkmadan önce konuştuğunda Chris tam öfkeyle konuşacaktı ki, Minho araya girdi. "Merak etmeyin, bu gece saat 12'den sonra Jeongin'in fiziksel acısı Hyunjin'i ondan daha fazla etkileyecek. Gücünün başı ve sonu olan kişiye zarar verdi."

"Bir miktar tatmin edici." Chris dağınık yataktan kalkıp kardeşinin dolabından kıyafetler alırken, Minho iyi geceler dileyerek odadan ayrıldı. Chris kardeşinin kıyafetlerini bedeninden sıyırıp, elindekileri giydirdikten sonra yüzündeki makyajı yavaş yavaş sildi ve küçük bedeni yatağına iyice yerleştirdi. Kendisi de duşa girip çıkarak, Jeongin'in yanına uzandı ve kardeşine sımsıkı sarılıp sessizce ağlamaya başladı.

Jisung'ın yatakta huzursuzca dönüp durduğunun farkındaydı, kendisi de huzursuzdu. Felix odaya nefes nefese girince iki arkadaşı ona döndü. "Hyunjin... Kriz geçiriyordu. Jeongin'in nesi var?"

"Hyunjin'in kara büyüleriyle mücadele ediyor." Felix, Chris'in sarıldığı bedene üzgünce bakıp yere çöktü. "Bayan Jisoo'nun haberi var mı?"

"Hayır, sen de kimseye haber verme. Hwang ailesinin, Jeongin'i elimden almasına izin veremem." Felix arkadaşını onaylayıp üzerini değiştirirken, Chris tekrar kardeşine sokulup gözlerini kapattı. Acı dolu bir geceyi atlatmak için uyumayı denemesi bile işe yaramamıştı.

Minho sabaha karşı sessizce büyücülerin yatakhanesine girip Chrislerin odasının kapısını çaldığında, Jisung buruk bir gülümsemeyle onu karşılayıp cadıyı içeri almıştı. Chris kardeşinin yanından kalkıp yorganı açtığında, Minho yatağın boşalan kısmına oturup büyüyü bozmaya devam etti. Bu sırada üç büyücü sabah rutinini bitirmişti.

"Siz gidin, ben Jeongin'le kalacağım."

"Dinlenmeyi unutma." Felix, Chris'e sarılıp omzunu patpatladığında Chris varla yok arası bir gülümsemeyle ona karşılıp vermiş ve Jisung'ın yatağına oturup kardeşini izlemeye başlamıştı.

Twilight || SKZ¡ TXT¡ ATEEZ¡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin