Sehun taş kağıt makası kaybettiği için akşam yemeğinin temizliği Jongin'e kalmıştı. (Hanımcılık kazanacak.)Esmer alfa kirli bulaşıkları makineye yerleştirirken Sehun da ada tezgaha oturmuş bir şekilde elmasının kalanını kemiriyor ve tabiki de sevgilisine manevi destek veriyordu.
"Şunu çöpe atar mısın Jong⁓"
Jongin eğildiği makineden başını kaldırarak omegayla göz göz geldi. Sevgilisinin elinde tuttuğu bitmiş elma çöpünü ona uzatmasına karşı doğrularak ona doğru döndü. Kollarını göğsünde bağlamıştı. İki kaşını da kaldırarak sevgilisine mental olarak gerçekten mi? mesajı vermeye çalışıyordu.
"Lütfen⁓" bu sefer yarı inler bir tonla tekrar istedi.
"Siktir ya!" Alfa kollarını iki yana saldı. Kafasının içinde oynayan sahneleri uzaklaştırmak için başını hızlı bir şekilde iki yana sallamaya başlamıştı. Sevgilisinin elindeki elmayı çöpe attıktan sonra ona tamamen masum bir gülümsemeyle bakan Sehun'la tekrar göz göze geldi. Onun bu halini mi yoksa eski halini mi daha çok sevdiğinden emin olamıyordu.
Tekrar işine döndüğünde omega da sözlerini hatırlayamadığı bir şarkının melodisini mırıldanmaya başlamıştı. Birden evlendiklerinde de her günün böyle geçip geçmeyeceği fikri oluştu. Sehun'nun bütün işi ona yaptıracağı en azından belliydi. Her ne kadar durumdan biraz bile hoşnut görünmese de omega tezgahta oturup alfaya mental desteğini verdiği için memnundu.
Son tabakta makinedeki yerini aldıktan sonra dikkatlice kapattı. Sehun tam tezgahtan inmeye hazırlanırken aralarındaki boşluğu kapattı. Omega beklenmedik hareketle şaşkınca esmeri izliyordu. Jongin diğerinin bacaklarını sert bir şekilde iki yana ayırarak arasına girdi.
Ani yakınlaşma ikisininde vücudundaki adrenalin seviyesini arttırmıştı. Belki başka hormonları da hareketlendirmiş olabilirdi. İkisinin kalbi de hızla göğüslerini dövmeye başlamıştı.
"Sence Byun'lar seninle tezgahlarında seviştiğim için çok kızarlar mı?"
Sehun buna küçük bir kıkırtıyla karşılık verdi. "Büyük ihtimalle bizim olduğumuzu düşünmezler bile. Evde Baekhyun varken"
Jongin biraz daha öne eğilerek göğüslerinin birbirine çarpmasını sağladı. Sıcak nefesi omeganın tenini okşuyordu. Öyle yaklamıştı ki dudakları bağımlısı olduğu tene sürtünüyordu. Derin bir nefes alarak omeganın kokusuna karışan kendi kokusunu içine çekti. Buna kesinlikle alışmamalıydı ama artık her şey için geç kalmış da olabilirlerdi.
"O halde sofrayı bana temizlettiği için intikam almalı mıyım?"
Sehun biraz geriye çekilerek esmerin kırmızı kıvılcımlarla süslenmiş kahverengi gözlerine baktı. Eğer omega da onu onaylarsa bunu gerçekten yapabilecekmiş gibi bakıyordu. Bununla hiçbir sorunu yoktu. Hatta Baek'in evi olsaydı bunu öneren kendi bile olabilirdi. Ancak Byun'ları severdi. Ona hep aileden biri gibi davranırlardı.
Gözlerini bir saniye bile gözlerinden çekmeyen esmerin bakışlarına karşılık verdi. Dili yavaşça alt dudağının üzerinde gezinerek dudağının ıslanmasını sağlamıştı. Jongin'nin bakışları omeganın dudaklarına kaydıktan sonra tekrar göz göze geldiler. Esmerin göz bebekleri şimdi daha da büyümüştü.
Yavaş bir şekilde omegayla arasındaki boşluğu tekrar kapatmaya başladı. Öyle yavaştı ki Sehun şimdi esmerin yanaklarından tutarak dudaklarını birleştirecekti. Ancak Jongin diğerinin pembe dudaklarını es geçerek tekrardan vanilya kokan boyna doğru ilerledi.
"Sanırım bağımlı oldum."
Sehun'nun güzel kıkırtısı tekrar mutfağı doldurdu. Dudakları dayanamayarak omeganın boynuna dokundu. İlk seferde küçük bir temastan oluşan dokunuş Jongin'nin asla bununla yetinmeyeceğini anlamasıyla daha da büyüdü. Her ne kadar omeganın güzel boynuna izler bırakmak istese de bunu yapamayacağını bildiği için çok kuvvetli emmemeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The War
FanfictionSehun dünyanın şansız omegasıydı. Gidip babasının bir kere bile anlaşamadığı Kim sürüsünün baş alfasının oğluna aşık olmuştu. İşin en kötü kısmıysa Kim Jongin o nefret ettiği egoist alfaların en şerefsiziydi.