Bölüm 2
Söyle ruhum söyle,
Hiç yenildin mi böyle?
Düşmemek için
Hiç atladın mı söyle?(TNK- Söyle Ruhum)
İş yerindeki ikinci haftasının sonuna gelirken bir yandan da hafta başında bir sonuca bağlanamayan davası üzerine düşünüyordu. Boşanma davalarının çekişmeli ve yıpratıcı olduğunu çoğu kez gözlemlemişti ancak onlardan birine dahil olmak… İçini çekerek önündeki dava dosyalarını toparlamaya başladı. Adamın karısını aldattığı bu kadar belliyken ve bunu destekleyen delilleri olmasına rağmen, boşanamıyor olmalarına inanamıyordu. Bu sadece başlangıç diye düşündü. Daha neler görecekti bilmiyordu. Derin bir nefes alırken kapısının vurulmasıyla başını kaldırıp “Gel!” diye bağırdı. Uzun zamandır bu şirkette çalışıyor olsa da yeni durumuna tam olarak adapte olamamıştı.
Kapının ardından gözüken kadına başıyla selamını verirken kendisini toparlanmış bir vaziyette, ayakta, kadının peşinden giderken bulmuştu. “Sadece nasıl olduğunla ilgileniyor, Merve. Onu iyi tanıyorsun” diyen Andaç Hanım’a belirli belirsiz gülümsedikten sonra başını sallayıp, kapıya bir kez vurup bekledi. İçeriden gelen gür sesle birlikte hafif irkilir gibi olduysa da kapıyı açtığı anda, omuzlarını indiremeyeceğini çok iyi biliyordu. Temkinli adımlarıyla birlikte büyük masaya doğru ilerledi. Kendisini dikkatle izlemekte olan adamın gözlerine bakmamaya çalışsa da başaramıyordu. Zaten bu neredeyse imkânsızdı. “Gel bakalım Merve” diyen adamın karşısına, göstermiş olduğu yere otururken temkinliydi “Yeni durumuna alışabildin mi?”
Konuşmaya başlamadan önce duraksadı. Bu kadar heyecanlanmamalıydı ama başaramıyordu. Ellerini birbirine sürterken “Tuhaf” diye söylendi “İnsanlar bunun benim hakkım olmadığını düşünüyorlar”
“Kimmiş o insanlar?”
Merve, başını kaldırıp adamın yeşil gözlerine baktı. Sinirli bir ifade takınırken “Daha ne kadar benim korumalığımı üstleneceksiniz? Artı siz de böyle söylerseniz dedikoduların doğru olduğuna inanacağım. Benim bu işi yapabileceğime inanmaktan çok Mir…” devamını getiremedi. Onun ismini söylemek zaten diğer her şeyden daha zordu. Nefesi boğazında tıkanırken derin bir nefes alıp adamın gözlerinin içine baktı “Onun için mi beni hala etrafınızda tutuyorsunuz Poyraz amca?” diye sordu.
Adam masanın üzerine doğru eğildi. Güçlü, kalın kolları bu hareketiyle gerilince Merve ister istemez yutkundu. “Sen söyle,” dedi Poyraz Bey.
Merve, şaşırdı “Ben mi? Neyi?”
“Bana ‘amca’ diye hitap ediyorsun? Sence buna neden olan kişi ‘o’ mu? Yeğenim mi?” diye soran adama bakıp, durduktan birkaç saniye sonra “Tabi ki hayır” dedi “Asla ama asla onunla bir ilgisi yok. Hiçbir zaman da olmadı”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK LABİRENTİ ( Kuyu Serisi #1)
Ficción GeneralÖzlemek... Tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanmak gibiydi. Geçmiyordu. Bitmiyordu. Birini uzaktan sevebilmenin ötesinde özlemin ucu bucağı olmuyordu. Yakıyordu. Ağlatıyordu. Merve, Mir Ali'nin gidişinin ardından bir kırık kalple baş başa kalmıştı...