KIRK YEDİ💉

914 86 45
                                    

Sabah uyandığımda Yoongi yanımda değildi. Hemen yataktan kalktım arkamı döndüğümde Yoongi dün akşam koltuğun üzerine bıraktığım deftere bakıyordu. Yoongi sen ne yaptın. Lütfen ordaki yazanların hepsini okumamış ol, lütfen. Lütfen...
Korku tüm bedenimi ele geçirdiği gibi ruhumu da korkunun karanlığına çekiyordu. Yoongi yine eskiye dönerse, yine kendini ilaçlara bağlı ruh sağlığı bozuk biri gibi hissederse. Ya iyileşmek yerine daha kötü olursa. Ben neyapacağım tanrım sen yardım et. Neden herşey yoluna girdi herşey bitti mutlu olacağım, mutlu olacağız değdikçe böyle oluyor. Bu bir sitem değil tanrım bu bir aciz kulun duası...

Yoongi, Yoongi benim en değerlim. O benim küçüklüğüm o benim herşeyim. O olmazsa ben ne yaparım. Korkak adımlarla yanına gittim.

Yanına gittiğimde gözleri kıpkırmızı olmuş bir şekilde deftere bakıyordu. Yoongi defteri sinrile fırlattı. Şimdi herşey bitmişti. Ben bitmiştim, Yoongi bitmişti çocukluğumuz bitmişti...

"Annen her şeyi biliyordu babam konuşmasına izin vermedi. Annen annemi öldüreni biliyor Eun Joo bir iz bir şey bırakmıştır hemen gitmeliyiz o eve. Yoksa babanı katil diye öldürücem. Tüm deliller babanı gösteriyor."

Yoongi bir elini beline diğer elini ise alnına koymuş odanın içinde bir o yana bir bu yana gidip duyurdu. Ben Yoongi'yi tanıdıysam şuan aklında sadece annesinin intikamı vardı. Sırf bu yüzden annesini öldüren kişinin kim olduğu, ailesi, sevdiği ,çocuğu ,eşi, kimseyi umursamadan katilin tek göz yaşına bakmadan onu öldürür. Buna ne ben ne de başkası engel olur. Yoongi bir anda yürümeyi kesti. İşte Yoongi için yeşil ama benim için kırmızı olan ışık yanmıştı. Yoongi her şeyi düşündü ve bir karara vardı. O karar kendini bitirecek olsada umrunda olmazdı çünkü annesini çok seviyordu. Onun intikamını alacağına yemin dahi etmiştir. Ben seni kaybedemem ama Yoongi. Buna izin veremem. Bir anlık kararla odadan çıktım. Yoongi ve kötü düşüncelerini odada baş başa bırakıp odadan kaçarcasına çıktım. Koridordaki hastalar ve bakıcılar benim endişe dolu yüz ifademle onlarda endişeleniyordu. Mark'ı görsem de bir şey söylemeden ilaç odasına girdim. Odadan sakinleştirici aldım ve tekrar odaya gittim. Yoongi bıraktığım gibi değildi defteri almış annesi hakkında yazan sayfaları koparmış tekrar tekrar okuyordu. Atladığı veya görmedi bir şey varmış gibi. Kim bilir belki de annesinin ölüm anını tekrar tekrar beynine kazındığı gibi tüm benliğine de kazımaya çalışıyordur. Kopardığı sayfaları elinden aldım. Bunu yaprken zorlansamda o Yoongi'ydi benim küçük piyanistim. Her ne kadar güçlü asi soğuk biri gibi dursada bir o kadar narin kırılgan ve çok temiz kalpli. Ha birde küfür bazın teki. Bir keresinde basket maçı izlerken denk geldim. Zavallı basketçiler. Gerçi daha çok küfür anne babaya gidiyor ama onlar da evlat işte. Yoongi o gün beni şaşırtmıştı.

"Eun Joo o eve gidemem. Yine aynı şeyleri yaşayamam. Lütfen sen de gitme. Bırak geçmiş geçmişte kalsın. Başka yolla ben annemin katilini bulurum. O eve gidersem seninle bulduğum benliğimi kaybederim. Lütfen beni seviyorsan. O piyanocu çocuğun mutlu olmasını istiyorsan o eve gitmeyelim. Annen her ne gördü ne kadarını gördü bilmek istemiyorum. Ben o eve gidemem. Yine ve yine babamdan nefret edemem yeni yeni aramız düzeldi. Her şeyi bıraktı iyi bir gelecek için. O unuttu annemi benim de unutmamı istedi. Ben yapamadım annemin katili bulmadan duramam."

Yoongi kolumu tutmuş sürekli aynı şeyleri söyleyip duruyordu. Ama söyledikleri mantıksızdı. Annesinin katilini bulmak istiyor ama o eve gitmek istemiyor. Babasını yeni affettiğini söylüyor ama babası ile annesinin babası yüzünden öldüğü günden beri konuşmuyor. Gideceğimiz ev yanmıştı hem. Olmayan ev neden onu korkutuyor.

"Annen seni doğurken annem yardım etti. Baban onu hiç dışarı çıkarmıyordu. Annem onu ziyarete gitti gün doğumu başlamış ama korumalar hastaneye götürmedi. Doktoru getiricektiler. Ama doktor gelmedi annem doğurdu seni. Ne komik dimi aşık olduğum kızın ebesi benim annem. Ne komik değil mi? Söylesene Eun Joo sen her gün beni hep kapının önünde beklerken sıkılmadın mı? Ben senin için her gün aynı melodiyi çalmaktan sıkılmadım. Ama o gün annem için hiç şarkı söylediğim geldi aklıma sen bana annemi unutturdun. O gün senden nefret ettim. "

Yoongi bunları söylerken hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Ellerini yumruk yapmış odanın ortasında bir sağa bir sola gidiyordu. Bu iyiye işaret değildi. Yatağın yanındaki çekmeceden bir tane sakinleştirici aldım. Normalde çekmecelere sakinleştirici koymayız. Ben önlem için bir tane almıştım. Yoongi bir anda olduğu yerde durdu. Yüzünde adlandıramadığım bir ifade vardı. Öfke,kızgınlık, nefret, kin... Hepsinin bir yüz bulduğu şekildeydi yüzü. Bu bu yüz ifadesi benim korkmam gerektiği işaretini veriyordu.

"Hepsi senin yüzünden. Sen neden girdin hayatıma? Neden seni sevdim? Neden aşık ettin kendine beni? Neden annemi unuturdun?"

Yoongi bir anda beni duvara itti. Sırtım duvara çarptığı için canım yanmıştı. Ağzımdan ufak bir inilti çıktı. Yoongi buna gülmüştü. İki elide boynuma dolandı. Bir anda parmakları tüm nefesimi kesecek yerlere yerleşti. Şuan ölüm nasıl bir şey diye sorsalar aşk gibi derim. Aşık olduğum adam beni şuan öldürmek istiyor. Beni öldürerek annesinin intikamını alacağına inanıyor. Pantolanumun cebine attığım ilacı çıkardım. Şuan her şey bulanıklaşmaya başladı. Gözüm kararmaya nefes alışım yoktu zaten. İşte sevdiğim tarafından öldürülüyordum.

Ölüm aşk gibi dedim. Çünkü ölürken de sevdiğin kişiyi düşünüyorsun. Aşık olduğun zaman da. Yoongi elimdeki sakinleştiriciyi fark etti bir eli boğazımdan ayrılırken onun verdiği rahatlık vardı. Bu rahatlık sadece beş saniye bile sürmemiştir. Yoongi elimdeki sakinleştiriciyi alıp yere fırlattı. Diğer eli aynı pozisyonu aldı ve bu kez daha kuvvetli sıktı. Konuşamıyordum.

"Yo-yo-oni. Lü-lütfen bu-burda n-ne se-sen n-ne d-de be-ben suç-lu-yuz."

"Hayır sen suçlusun sen sadece sen seni öldürücem annem mutlu olacak"

Artık hiç nefes alamıyordum. Kan akışım kalp atışım yavaşlamıştı. Gözlerim kapanmaya başlamıştı. En son gördüğüm şey Mark'ın odaya girişi ve Yoongi'yi yere itmesiydi. Bende Yoongi'nin ellerinin boşluğu ile yere düştüm. Sonrası karanlık.

BAY PİSKOPAT MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin