"Seni ona götüreceğiz..."
SELAAAAM MİLLET! NASILIZ BAKALIM? UMARIM İYİSİNİZDİR. DOĞRUSU, BU BÖLÜMÜ YAZARKEN DE ÇOK ÜZGÜNÜM VE SİZE AZICIK DARGINIM. ÇÜNKÜ SELMA DOĞAN ADLI BÖLÜMÜN OKUNMA SAYISI ÇOK DÜŞÜK VE OKUDUĞUNUZDA DA OY VERMİYORSUNUZ. ACABA UNUTUYOR MUSUNUZ OY VERMEYİ? BAKIN, SİZDEN TEK RİCAM OKUDUĞUNUZ HER BÖLÜME OY VERDİKTEN SONRA BIRAKMANIZ. AYRICA YORUMLARINIZ DA BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. UMARIM SÖYLEDİKLERİMİ DİKKATE ALIRSINIZ. İYİ OKUMALAR ŞEKERLERİM... *********************************** İçeride olduğu gibi kollarımı kocaman açıp Burçak'a sarıldığım gibi Ulaş'a da sarılmak istiyordum.Sanki sarılınca her şey düzelecekmiş gibi... Sanki sarılınca geçmişlerindeki o günü, o anı silebilecekmişim gibi...
Önümde yürüyen dalgın Ulaş'tan gözlerimi ayırıp yanımdaki çocuğa baktım.
Çelik mavisi gözlerini yine uzağa dikmiş, öylece yürüyordu. Birden kendimden bile beklemediğim şekilde iki adım atıp Arya'nın hemen yanında yürüyen Ulaş'a doladım kollarımı.
Hepsinin durduğunu hissettim. Hepsi durmuş ve şaşkınlıkla bana bakıyordu.
Tabii ilk duranlar arasındaydı Burçak.. Ulaş, sarılmamla birlikte şaşkınlıkla duraklasa da hemen sonra kollarını aynı içtenlikle bana sardı.
"Bunu.. yapmak istedim," diye mırıldandım üzgün çıkan sesimle.
İçim acıyordu. Burçak ve Ulaş'ı böyle gördükçe içim acıyordu.
Nedensizce onlara çok bağlanmıştım. "Teşekkür ederim," dedi Ulaş, sert ama üzgün çıkan sesiyle.
Bir an afalladım.
"Ne için?"
Ulaş, buruk bir gülümsemeyle bakıyordu bana.
Ve bu gülümseme, bana Buğra'yı hatırlatırken, istemsizce yüzüm düştü.
"Yanımızda olduğun için.." diyen Ulaş'a gülümsemeye çalışarak baktım.
"Aslında, ben size bir teşekkür borçluyum. Bu kısacık zamanda bana güvendiğiniz, beni aranıza aldığınız için. Sizi seviyorum."
İçtenlikle içimden geçenleri dile aktarırken Ulaş'tan kollarımı ayırıp, gözlerim çelik mavisi gözlerindeyken kollarımı bu sefer onun boynuna doladım.
Ulaş'tan fazla afalladığı bir kaç saniyenin ardından, bana karşılık verdi.
"Seni seviyorum. Yani.. hepimiz seviyoruz," diye mırıldandı dalgınlıkla Burçak.
Gözlerimi kapatıp iç çektim. Buğra'yı çok özlemiştim.
Burnumu çektim ve kollarımı ondan ayırdım.
Bozuk moralim ve asık suratımla yürürken gözüm erkeklere kaydı.
Hepsi kaşlarını çatmış ve bana dikmişti gözlerini.
Açelya hafifçe koluma dokununca, gözlerimi yüzüne çevirdim.
"Hayal.. neler oluyor?"
Soğuk havayla bir kez daha burnumu çektim, gözlerimi hepsinin yüzünde gezdirirken.
"Buğra'yı.. özledim. Çok.."
Burçak'ın belli belirsiz gülümsediğine şahit oldum.
"Çok yakınsınız, değil mi?"
Arya'nın sorusuna başımı salladım.
"Çok."
Omzumu silktim."Hiç kimse yokken o, onlar vardı. Biz vardık. Buğra, Rüya ve ben. Yanımızda hiç kimse yokken..
Hiçbir zaman yanımda değillerken, Buğra ile Rüya vardı.
Doruk beni aldattığında, neden çok geç atlattım sanıyorsunuz?
Çünkü beni, 12 yıllık arkadaşımla aldattı.
Bu ne demek oluyordu peki, Rüya ile asla eskisi gibi olamayacağımız.. Bir kişiyi daha kaybettim.
Sadece Buğra kalmıştı. Sonra siz girdiniz hayatıma. Önce üç kişiyken, iki kişi olduk.
Bakın, şimdi altı kişiyiz. Ama ben mutlu değilim. Tabii ki sizi bulduğum için çok şanslıyım.
Ama ben buradayken, Buğra orada yalnız. O.. O da çok kötü şeyler yaşadı.
Çok kez düştü, çok daha fazla kez kalktı. Ama hep biz vardık, o düşerken yanındaydık.
Şimdi düştü mü, kalktı mı, hâlâ güçlü mü bilmiyorum. O şimdi tek başına. Belki de bana ihtiyacı var.."
Konuşmamı sonlandırdığımda, yanaklarımda bir ıslaklık hissettim. Ağlıyordum.
Bu aralar çok fazla yaptığım gibi, ağlıyordum yine.
Sonra beş çift kolu etrafımda hissettim. Gülümsedim.
Keşke altı çift olsaydı bu kollar.. Belki de sekiz..
"Seni ona götüreceğiz," diye fısıldadı birisi kulağıma.
Başımı kaldırdığımda,çelik mavisi gözlerle karşılaştım.
Gülümsemem büyürken kollarımı altındaki bedenlere daha sıkıca sardım.
"Teşekkür ederim," dedim, eşsiz gözlerine bakarken.
Ve bana yine güzel gülümsemesini gönderirken, onlara sahip olduğum için mutluydum.
Mutlu ve huzurlu... ***********************************EVEEET, VE YİNE BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELMİŞ BULUNMAKTASINIZ. BENCE İDEAL BİR UZUNLUK OLDU. HAFTAYA SALI GÜNÜNE KADAR KENDİNİZE ÇOK İYİ BAKMANIZ GEREKTİĞİNİ, YOKSA PATAKLANACAĞINIZI HATIRLATMAMA GEREK YOK, ÖYLE DEĞİL Mİ? ÖYLEYSE, SİZİ SEVİYORUM. ÖPÜLDÜNÜZZ!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN:KUM TANESİ
Novela JuvenilDerler ki; zaman her şeyin ilacıdır. Bu söze inancım eskisi kadar güçlü değil.O gün, onu kendi ellerimle yurt dışına gitmesi için diğerleriyle birlikte taksiye bindiren bendim. Ama içimde yeşermeye başlayan umutlarımla gönderdim ben onu. O günün;...