"Bir bilinmezliğin ortasındaydık. Zaman, mekân, kişiler... Artık hiçbir anlam ifade etmiyordu, bizim için. Çok daha kötüsü, bir şeyler bilen birileri vardı. Biz onları bulamazsak, çok korkunç şeyler bizi bulmak için zaman kolluyor olacaktı. Bunu hissediyordum..." ************************************
SELAAAM, ŞEKERLERİM. NASIL GİDİYOR PANDEMİ? UMARIM SAĞLIKLI VE MUTLUSUNUZDUR. HER SALI YENİ BÖLÜMLERLE KARŞINIZDAYIM AMA SAAT BELİRTMEKSİZİN SÖYLEDİM -YAZDIM- BUNU. SAATİN ÖNEMİ YOK. SADECE HER SALI YENİ BÖLÜM GELECEĞİNİ BİLMENİZ YETERLİ. ÇÜNKÜ SAATİ BEN DE BİLMİYORUM. TEK BİLDİĞİ, SİZİ SEVDİĞİM. ÇOK. OY VE YORUMLARINIZI ESİRGEMEZSENİZ ÇOK AMA ÇOK SEVİNİRİM. KEYİFLİ OKUMLAR.. ************************************"Burçak... neler oluyor? Hadi, anlat bize."
Üvey babamın ismini öğrenen Burçak, korkunç bir şekilde değişmişti.
Hepimizin kaşları çatılıyken, aslında hiçbir şey duymak istemediğimi fark ettim.
"Sende fotoğrafı var mı?"
Kaşlarım daha fazla çatılırken, sorularına anlam vermeye çalışıyordum.
"Ne? Bunu neden soruyorsun? Burçak.. Ben, hiçbir şey anlamıyorum. Hiçbir şey..."
"Kardeşim neler oluyor?"
Aras'ın sorusundan sonra çelik mavisi gözlerini hepimizin yüzünde gezdiren Burçak, az önceki sorusunu yinelerken, gözleri bendeydi.
"Bunu sonra açıklarım. Hayal.. cevap vermelisin. Üvey babanın fotoğrafı var mı?"
Merakla bakan çelik mavi gözleri ile yüzü, oldukça ciddi olduğunu söylüyordu.
"Evet, evet. Onun fotoğrafı cüzdanımda olması gerekiyor," diye mırıldandım, çantamdan cüzdanımı çıkarırken.
Üvey babamın fotoğrafını ,küçük bir fotoğraf, onu biyolojik babam sandığımdan beri cüzdanımda taşıyordum.
Cüzdanımı açtığımda, o tanıdık ve eski fotoğraf karşıladı beni.
Kır saçlı, küçük çelik mavisi gözleri ve yüz hatlarıyla gerçekten iyi biri olduğunu anlayabilirdiniz.
Fotoğrafı çıkarıp masaya koyduğumda diğerleri de başımıza toplanmıştı.
Görünen o ki, onlar da Burçak'ın ne yapmaya çalıştığı hakkında en ufak bir fikir sahibi bile değillerdi, benim gibi.
Burçak uzun uzun tahta masadaki fotoğrafa baktıktan sonra gözleri sanki bir şey arıyormuş gibi yüzümü buldu.
Gözlerimi ondan ayırmadan başımı hafifçe yana çevirdim.
"Artık anlatmalısın, Burçak. Böyle bir yere varamayız," diye mırıldandığımda, başını salladı.
"Dinle. Bundan emin değilim ama bu.. Bu fotoğraftaki adam sanırım annemin çekmecesindeki fotoğraftaki adamla aynı adam."
"Ne?"
"Ne.."
"Ne!"
"Ne?!"
"NE?!"
Hepimizin tepkisi aynıydı.
Açelya'nın diğerlerinden fazla bağırmasına gözlerini deviren Burçak'a, hepimiz şok içerisinde bakıyorduk.
"Hey, ben yine hiçbir şey anlamıyorum. Açıklar mısın?"
Burçak, Arya'nın sorusuna belli belirsiz başını salladıktan sonra beklediğimiz açıklamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN:KUM TANESİ
Genç KurguDerler ki; zaman her şeyin ilacıdır. Bu söze inancım eskisi kadar güçlü değil.O gün, onu kendi ellerimle yurt dışına gitmesi için diğerleriyle birlikte taksiye bindiren bendim. Ama içimde yeşermeye başlayan umutlarımla gönderdim ben onu. O günün;...