[Mom]
BTS - The Truth Untoldmedya cr: tiktok, @babybeartea
2020
Ruh, iyileşmesi en zor olan şeydi. Kırık bir kalp ve iyileşmeyen yaralar, solmuş bir hayat, geride kalmış masum insanlar... Hayat her zaman acımasızdı. Yere düşeni acımadan siler, güçlü olmayanı vururdu. Ölüm ise... Soğuk ve bir o kadar da yakıcı bir kelimeydi.
Minik Mina'nın ağlaması bütün hastaneye yayılıyordu. Bir şeylerin ters gittiğini o da hissediyordu sanki... Yedi aylık bir bebek, babasının kollarında sanki annesi için ağlıyordu. Jeon Jungkook, ağlamaktan şişmiş gözlerini sol eliyle sildi ve kızını sakinleştirmeye çalıştı. "Şşş, buradayım bebeğim."
Yanında dikilen Jennie, sırtını soğuk duvara yaslayıp ruhsuz bakışlarını yoğun bakıma çevirdi. Az önce, Yuri'nin durumu ağırlaşmıştı ve doktorlar içeri akın etmişti. Kimsenin dayanacak gücü kalmamıştı.
Jungkook, kızı Mina'ya oyun yapmaya çalışıyordu ancak Mina bir türlü susmuyordu. Birkaç dakika geçti. Mina susmadı, Jungkook yoğun bakıma baktı. "Neden hâlâ çıkmadılar?" dedi titreyen sesiyle.
Korku tüm vücudunu ele geçirmişti. Saçlarından ayak uçlarına kadar korkuyordu. Biricik eşi, Yuri hayata tutunmaya çalışırken o burada sadece korkuyordu. Kızını daha sıkı tuttu. Ondan güç almak ister gibi. Dakikalar geçti,saatlerce beklemiş gibi hissetti. Sonunda yoğun bakım kapısı ağır bir hareketle açıldı. Doktor, yüzündeki maskeyi indirmeden, acı dolu gözlerle Jungkook'a baktı. Kötü haberi vermek hiçbir zaman kolay değildi.
Jennie, nefesini tuttu. Duyacağı haberden ölesiye korkuyordu. Sanki ruhları bir ipe bağlıydı da, doktor birazdan o ipi kesecekti. Bir adım attı Jungkook'a doğru. Ellerini önünde birleştirip başını eğdi.
"Çok üzgünüm."
İki kelime, bir ömür.
Jungkook nefesini tuttu. "Eşinizi maalesef kaybettik Jungkook Bey. Güçsüz kalbi daha fazla dayanamadı."Üç gün.
Yuri üç gün mücadele etmişti.
Kaybetmişti.
Kaybetmişlerdi..."Hayır..." dedi Jungkook kucağındaki kızını daha sıkı tutup. "Hayır,iyi olacak demiştiniz."
"Üzgünüm, elimden geleni yaptım ama eşiniz büyük bir kaza geçirdi. Başınız sağ olsun."
Kalbi atmayı bıraktı sanki. Yuri'nin kalbi durmuş, gözleri hayata bir daha açılmamak üzere kapanmıştı.
Jennie sessizce ağlayarak yere çöktüğünde, doktor onları öylece bırakıp yanlarından uzaklaşmaya başladı. Doktor giderken öylece arkasından bakakaldılar.
Jungkook, yaşlar yüzünden doğru düzgün göremediği kızının yüzüne baktı. Mina ağlamayı kesmiş, öylece babasının yüzüne bakıyordu.
Acıkmış olmalıydı, peki onu kim besleyecekti? Yuri gitmişti. Hıçkırdı ve sırtını soğuk duvara yasladı. "Yuri!" dedi acı dolu sesiyle. Sanki bütün acılar sesine dikilmişti. "Hayır..."
O sırada koridorun başında Yoongi ve Taehyung göründü. Ellerindeki kahveler, ikisini gördükleri an yere düştüler.
"Ne oldu?" dedi Taehyung korkuyla. Elleri titremeye başlamıştı. Yoongi eşi Jennie'nin yanına koşarken Taehyung Jungkook'un yanına eğildi. "Jk? Ne - ne oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
commuovere • liskook
Fiksi Penggemar"Sana bir soru sorabilir miyim?" "Evet, tabii." "Sen benim babamsın, değil mi?" "Evet, öyleyim." "Peki, benim annem nerede?" Commuovere (İtalyanca); "İçinizi ısıtan ve gözlerinizi yaşartan bir hikaye" 𝘣𝘵𝘴 & 𝘣𝘱 𝘧𝘢𝘯𝘧𝘪𝘤