[Halloween]
Lalisa ManobanRüyalarımın tatlı kollarında gezerken, bir anda yatağımda bir ağırlık hissettim. "Uyan Lisa uyan! Bugün Cadılar Bayramı!"
Mina'nın heyecanlı sesi ile, uyumaktan şişmiş gözlerimi yavaşça açtım. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile yatağımda zıplıyordu. "Hadi kalk Lisa! Kahvaltı edip kostüm giyeceğiz!"
Ah doğru ya, bugün 31 Ekimdi... Bende onun gibi gülümsedim ve yavaşça doğruldum. Yataktan indi ve koşarak odadan çıktı. Bende banyoya girdikten sonra uyuşuk adımlarla üst kata çıktım. Bugün cumartesiydi ama yine evdeydim. Jungkook bugün istediğimi yapabileceğimi söylemişti.
Mutfağa girdiğimde ağzım açık kaldı çünkü Jungkook, masayı donatmıştı. "Günaydın." dedi bana gülümseyip. Bende ona gülümsedim. "Günaydın."
"Oturun bakalım," Mina'ya süt koyarken bende yanına oturdum. İkimize de portakal suyu koydu ve karşıma oturdu. "Lisa, kızlar seni almaya gelecekler. Bugün kendinize kostüm alacakmışsınız."
"Öyle mi?" dedim şaşkınca, kızları göreceğim için sevinmiştim ama benim kostüm alacak kadar param yoktu ki. "Bir de, Mina da sizinle olacak."
Mina sevinçle ellerini çırptı. Jungkook bana döndü. "Yarın pazar olduğu için, istediğin yere gidebilirsin." Başımı salladım. "Evet."
Pekala, yarın kendime vakit ayıracaktım. Kahvaltıdan sonra odama geçtim ve üzerimi değiştirdim. O sırada telefonuma mesaj geldi.
Saçlarımı kulağımın arkasına tıkıp telefonu aldım.Gönderen: *** Banka
Mesaj: Hesabınza yedi yüz bin won yatmış bulunmakta.Gözlerim fal taşı gibi açılırken sevinçle yerimde zıpladım. İlk maaşımı almıştım! Kendimi şimdi çok daha özgür ve mutlu hissediyordum.
"Lalisa! Biz geldik!" Jennie'nin sesini duyunca ceketimi alıp odadan çıktım. "Hoş geldiniz!" Hepsine tek tek sarıldım. Sowon da gelmişti ve oldukça mutlu görünüyordu.
Mina ve Jungkook da üst kattan yanımıza geldiklerinde Jungkook Jennie'ye baktı. "Bizde beylerle alışveriş yapacağız. Size iyi eğlenceler."
"Size de." Hep beraber evden çıkıp, arabalara dağıldık. Ben Jisoo'nun arabasına binmiştim. Çocuklar da Jennie'nin arabasına binmişlerdi.
O sırada aklıma gelen şeyle dikiz aynasından Jisoo'ya baktım. "Hwasa neden gelmedi?" Yan koltukta oturan Sowon sırıttı. "Her zamanki gibi işiyle meşgul. Akşam yanımıza uğrayacakmış."
Kaşlarımı çattım, neden robot gibi sürekli işle meşguldü ki? Telefonumu çıkardım ve arama motoruna Hwasa yazdım.
*MARIA MARKASININ CEOSU KİM HWASA*
Markasının ismi Maria'ydı demek... Oldukça güzel ürünler vardı ama biraz pahalıydı.
Fotoğraflara girdiğimde, karşıma Namjoon ve oğluyla olan fotoğrafı çıktı. O kadar mutlu görünüyorlardı ki... Gülümsedim, umarım göründüğü gibi mutlulardır.
×××
Büyük bir alışveriş merkezine geldiğimizde şaşkınca indim arabadan. Ben buranın yanından bile geçemezdim ki... Mina'nın yanına gidip elinden tuttum ve diğerlerini takip ettim.
Birkaç mağaza gezdik ancak hiçbirimize uygun kostüm bulamadık. En üst kattaki çocuk katına çıktığımızda Mina'nın heyecanı bana da bulaşmıştı.
Mağazalardan birine girdik ve etrafa bakınmaya başladık. Çeşit çeşit kıyafetler ve oyuncaklar vardı. Eh, buradan da bir şey bulurduk herhalde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
commuovere • liskook
Fiksi Penggemar"Sana bir soru sorabilir miyim?" "Evet, tabii." "Sen benim babamsın, değil mi?" "Evet, öyleyim." "Peki, benim annem nerede?" Commuovere (İtalyanca); "İçinizi ısıtan ve gözlerinizi yaşartan bir hikaye" 𝘣𝘵𝘴 & 𝘣𝘱 𝘧𝘢𝘯𝘧𝘪𝘤