MERHABA 😬
Kör olduğum için hatalarım varsa da düzeltemedim zaten bir defa daha okursam hepsini silerdim o yüzden özürler.
Ve lütfen yorum yapınn, öbür bölüm çok azdı 🥺
°
°
°
°Dizleri üzerinde doğrulduğu yer bacaklarımın arasıydı, yattığım yerden ona attığım bakışlarsa tamamen hülyalı ve bayık. Louis'nin biraz ani ve tez canlı olduğunu biliyordum elbette ama ona "yakınlaşmak" isteyip cazgırlık yaptığımda en azından bir defa terbiyeli çocuğu oynayıp geri çekilebilirdi. Sırıtıp üstüme abanmasını beklememiştim. Ayrıca ilk işinin de pantolonum ve gömleğimi çıkartmak olacağını da!
Kolsuz tişörtünü çekip çıkarttı üzerinden. Göğsü şimdi gözler önündeydi. Yutkundum. Kendisi halen bana bakıp alayla sırıtıyor, kalkıp gitmek istiyorum ama yapamıyorum, çok güzel sırıtıyor!
Planım için yeterli cüretkârlığa sahip değildim ama anlaşılan Louis benim açığımı çok güzel kapatacak.
Aşağıdan onu süzerken gözlerimi kırpıştırdım, henüz çok geç değil Harry kaç, diye bağıran iç sesimi kestim ve ağzım bir karış açık (mal gibi) ona bakmaya devam ettim.
Uzamış saçları gözlerinin önüne geliyordu, hafif hafif çıkmış sakalları yüzünü süslüyordu, abartısız kasları da ayrıca güzeldi kısacası izlemeyi bırakıp iç sesimle uğraşamazdım. Hem zaten ben istemiştim ki başta.
Tıpkı, su gibi. Berrak, parlak ve hayat veriyor. Bana o hayat veriyor biliyorum. Ona muhtacım.
İlk, ilkti bizim için bu yakınlık. Kalbim deli gibi atıyordu ve ne yaptığımı bilmiyorum. Gençtik. Bunun için doğmuş gibiydik; birbirimize sahip olmak, korumak, ait olmak... İlkti bu hisler. İlkler kutsaldı. Şimdi biz de kutsaldık.
Etrafımda hiç iyi örnekler yoktu aile konusunda ama biliyorum. Biz farklıyız. O izin vermeyecek benim Jay gibi mutsuz olmama ve babam gibi tamamen ailemden, ondan, kopmama.
Buna inanıyorum. Aptal mı haklı mı olduğumu zaman gösterecek. Tabii bana değil, çünkü aptalsam da sonsuza kadar onu sevmeye devam edeceğim. Ne olursa olsun.
Ben de gülümsüyorum sağlam elimi ona uzatırken. Bana uyup eğiliyor üzerime, yanağını tutup alnını alnıma sabitliyorum. Kollarını belime sarıp sıkıca sarıyor bedenimi. Burası işte, kollarının arası benim için evrenin merkezi.
Yüzündeki elimi uzamış saçlarına çıkartıp parmaklarımın ucuyla okşuyordum onları. Gözlerim kapalı, göğsüm çıplak ve yaz rüzgarı içimi ferahlatsa da o yakıyor güneş gibi tenimi.
Alt dudağımı ısırdım, bana bu kadar cesurca yaklaşmasına alışmam lazım. Hiçbir izini yoktu az önce gömleğimin düğmelerini açarken, pantolonumu çıkartırken ya da öylece ellerini üzerimde gezdirirken. Pekala bunu ben istedim ama sanki hep istememi bekliyormuş gibi de hiç reddetmeyişi afallatmıştı.
Ama o aklımı öldürüyor bedenimiyse hayata döndürüyor. Düşünmeyi tercih etmiyorum ona ayak uyduruyorum.
Dudaklarımı onunkilere bastırıp küçük bir öpücük veriyorum. Geri çekilirken Louis de bana bakıyor içimi yakan mavileriyle ve heyecandan onun da yanakları al al.
Söylemeliyim, bu değersiz tensel temaslar gençlerin en değerli sırrı. Hepimiz bu sırra sahibimiz, çocukluktan kalma masumiyetimizle süslü heyecanımız da şehvetimiz de. Sırlarımızı paylaşmak istiyoruz. En güvendiğimizle.
Tekrar geriye gidip pantolonunun düğmesini açıp çıkartıyor onu da. Kulaklarım yüzümle aynı renkte(kırmızı) saçlarımdan bahsetmek istemiyorum bile ama o bana yukarıdan bakarken tükürüğümde boğulmam gayet normal kendime de kızmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rebel / Larry Stylinson
FanfictionErgenler acımasızdır. Aileler anlayışsız. Harry Styles annesiyle olan kavgası yüzünden babasının yanına Doncaster'e gönderilir. Ve babasının sandığının aksi olan yönlerini keşfederek çok daha farklı bir hayata başlar. Buna okul hayatı da dahildir...