Güneş usul usul doğmaya başlarken, elbette ki uyuyamamıştı. Aklında tonlarca soru vardı ve şu melankolik ruh hâlinden çıkmayı bir türlü başaramıyordu. Deniz'i aramakla, aramamak arasında gidip geliyordu ve her seferinde sonuç olumsuz oluyordu. Kendisi yeterince yorulmuştu bir şeyler ile uğraşmaktan. En azından Deniz dinlenebilmeliydi. Kız kardeşinin hemen yanında uyuduğunu unutmuş olmalıydı ki uykusunda sayıkladığını duyunca irkildi. Tam bir prensesti. Özene bözene yaratılmış gibiydi ve öyle güzel uyuyordu ki. Kardeşiyle gün içinde pek anlaşamasa da, birbirlerini çok severlerdi. Her kavga muhakkak bir kucaklamayla son bulurdu. Gözünü kardeşinden alıp, gecenin sonsuz karanlığına diktiğinde, yeniden sorularıyla başbaşaydı. Âh harika. Şu an en son ihtiyacı zaten gelmeyen uykusunu iyice kaçırtacak ekstra saçma düşüncelerdi. Başını hafifçe salladı, sanki bu düşünmesini engelleyebilecekmiş gibi. Eli telefonuna uzanır gibi oldu, lâkin ondan mesaj gelmediğine adı gibi emindi. Çok daha önemli işleri vardı şüphesiz. Adını aklından dahî geçirmemeye gayret ediyordu. O sadece gideniydi. İçinden uğurlayamadığı, lâkin bedenen bir daha asla yanında olamayacak gideniydi. Aldatılmış, çeşitli iftiralara maruz kalmış, sevilmemiş ve terk edilmişti. Bunlara rağmen bir adama nasıl sadık, nasıl aşık kalabildiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Aksine tek bildiği, kalbnin onun dokunuşuna ihtiyaç duyduğuydu. Fakat o gelmeyecekti. Gidenler asla gelmezlerdi. Bunu biliyordu. Oldukça acı bir biçimde öğrenmişti üstelik, yaraları kanatıla kanatıla. Deniz'den mesaj geldiğinde telefonun titremesiyle irkildi,
Uyudun mu şapşal?
Birbirlerine değişik lakaplar takmayı severlerdi. Tuhaf hitap biçimleri vardı. Masal'ı fazlasıyla iyi tanıyordu. Kısa bir süredir arkadaşlardı, iki sene kadar. Fakat birbirlerinin her şeyini biliyorlardı işte. Gidenleri vardı bir kere. Ortak bir acı. Âh zaten insanları ortak acıları yaklaştırmaz mıydı birbirlerine?
Hayır güzelim, şimdi uykuya hazırlanıyordum. Seni seviyorum, iyi geceler.
Genelde Masal iyi geceler mesajı atmayı hatırladığında, Deniz uyuyakalırdı. Bu yüzden mesaj beklemeksizin yastığını düzeltti. Baş ucunda anneannesinin tembihlediği gibi bir koca bardak su bulunduruyordu. Bir yudum aldıktan sonra yerine bıraktı ve rüyalar âlemine dalmayı bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş
Teen Fiction"Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmak zorundasınız. Nasıl yeniden doğmak isteyebilirsiniz ki, önce kül olmadan?" -Nietzsche