FOREIGN

6

Yine upuzuuun bir bölümle geldim been

İyi okumalar~

Okulun bittiğini işaret eden zil sesi ile öğrenciler ayaklanmış eşyalarını toplamaya başlamıştı. Seungmin, Felix'in hala gelmemesiyle birlikte tedirgin bir şekilde yanındaki gence döndü. "Nerede kaldı bu çocuk, öğle arasından beri gelmedi."

"Biliyordum böyle olacağını ona dedim gitme diye, dinlemiyor ki aptal çocuk. Umarım bir şey olmamıştır."

Seungmin diğerinin son sözü ile tedirginliği daha da artınca "Çocuk ona arka bahçeye gitmesini söylemişti oraya gidip bakalım bi."

Kuzeni kafasını sallayarak çantasını omuzuna atarken boş sınıfta bir mesaj sesi yankılandı. Hemen kimden olduğuna bakmıştı ki gördüğü isim sayesine gergin suratı rahatlamaştı. Kuzenleri üçünün olduğu konuşma grubundan mesaj atmıştı.

Bokkie;
Sizi okulun dışında bekliyorum.
Çabuk gelin
Ah birde.. çantamı unutmayın
Muahhh~

"Aptal çocuk ya sinirlendiğimizi anladığından hemen de şirinlik yapmış. Gidelim de kulağını çekelim şu yerden bitmenin."

"Jisung yanlış anlama ama sen ondan daha kısasın." demişti diğeri kuzenini sinir etmek için. Onun sözlerini duyan çocuk bağırarak "Bir kere de beni bozma be çocuk."

Birbirleriyle atışa atışa okulun dışına gelen iki genç, yanakları kızarmış çocuğu görünce direk odaklarını ona verdiler. "Sen nerdesin aptal bir şey oldu sandık." Jisung'un sözleri ile kuzenine kızmaya başlarken diğerinin yanaklarını fark edince "Senin neden yanakların kızardı?" karşısındaki genç panikle ellerini yanaklarına götürmüştü. "Yanaklarım mı kızarık? Ah, hızlı geldim size yetişebilmek için ama uyuşuk kuzenlerimin olduğunu unutmuşum."

"Felix sana daha önce söyleyen oldu mu?" demişti bu sefer Seungmin.

"Neyi?" gözlerini büyüterek sormuştu kuzenine.

"Kötü bir yalancı olduğunu."

Onun bu sözlerine karşılık gözlerini devirmiş ve sahte bir gülüş sergilemişti. "Ha ha ha, çok komiksin bebeğim ama yalan söylemiyorum."

"Hm, tamam senin için inanmış gibi yapacağız."

Jisung kuzenlerinin tatlı atışmalarına gülerken aklına gelen şeyle gülüşünü sonlandırdı. "Hey, konuyu değiştirme nerdeydin, ne yaptın, neden bu saate kadar gelmedin."

Felix kuzenlerinin onu sorguya çektiğini fark edince derin bir nefes alarak konuşmuştu. "Tamam hepsini anlatacağım ama önce eve gidelim lütfen çok yorgun hissediyorum."

"Pekala öyle olsun."

*

Minho ve Hyunjin gülmekten kendilerini yerlere atarken diğer genç başını bıkmışçasına iki yana salladı. "Yanlış anladınız."

Hyunjin gülmekten dolayı ağrıyan karnını tutarak konuşmaya çalıştı. "Eminim ki yanlış anlamışızdır."

"Yalan mı söyleyeceğim şerefsiz herif. Siz aniden gelince çocuk panik yapıp ayağa kalkmaya çalışınca düşecekti bende onu tuttum sadece."

"Romantik çocuk seni." Minho gülerken arkadaşına söylenmişti. "Belinden ne güzel de kavradın öyle." dedikten sonra kendisiyle birlikte gülen arkadaşına dönüp "Gördün mü çocuğu tutuşunu? Sanki kırılacak değerli bir eşya gibi tutuyordu."