18

1.1K 126 59
                                    

Merhabalaaar~
Size bir haberim vaar.
Yeni kurgu için kısa bir kesit bölümü yayınladım. Öksüz bırakmayın yavrumu lütfen🤧

Jisung, diğerlerinin kavga ettiği günden beri tamamen hayat enerjisini kaybetmiş gibiydi. Minho'nun tam da istediği olmuştu. Diğeri bilmiyordu ama zaten ayağını sakatladığı günden beri aklını karıştırırken, en son ki öpücük... Onun düşünceler arasında soyutlaştırmasına neden olmuştu.

Sınıfta tek başına öğle arasını geçiren genç, boğuluyor gibi hissediyordu. Aklındaki düşüncelerden bir türlü kurtulamadığından mıydı bilmiyordu ama bulunduğu ortam üstüne geliyormuş gibiydi. Aklını dağıtmak istiyordu Jisung, bu yüzden yapmaması gereken şeyi yapacaktı.

Rehberine kayıt ettiği Soun'a mesaj atmak için hızlıca telefonu eline aldı.

Soun, okulu asmak ister misin?

Sanki diğeri onun mesaj atmasını bekliyormuş gibi anında geri dönüş yapmıştı.

Merhaba Jisung~
Nereye gitmek istersin?

Atacağım adrese gel.

Jisung, diğerinin onu sorgulamadan onaylamasıyla ayağa kalkarak sınıftan hızlıca ayrılmıştı.

Felix, Seungmin'in öz ders vermesi ve Jisung'un da sınıfta kalmak istemesiyle birlikte Changbin ve arkadaşları ile bahçede oturuyordu. Jisung, olan biteni onlara anlattığı için onu zorlamamıştı yanlarına gelmesi için. Hemen yanında oturan Changbin'in, işaret ettiği yere doğru baktığında kuzeninin sırtında çantası ile okuldan çıktığını görünce ayağa kalkarak ona yetişmeye çalıştı. Bu saatte nereye gidebilirdi ki?

Kuzeninin hızlı adımlar atmasından dolayı onun yanına yetişebilmek için koşmaya, koşarken de diğerinin ismini bağırmaya başlamıştı, çilli olan.

Jisung, isiminin bağırılması ile adımlarını durdurarak kuzenine doğru dönünce, diğeri ona yetişebilmişti. Hızlıca nefes alıp veren genç,  "Nereye gidiyorsun böyle?" diyebilmişti.

"Soun ile buluşacağım."

Çilli olan, kuzeninin söylediği şeyle gözlerini olabildiğince açmıştı, ne diyordu bu böyle? Aklındaki soruyu diğeri anlamış gibi hemen kuzenine açıklama yapmaya başlamıştı.

"Felix, biliyorsun aklım biraz karışık. Kafamı toplamaya ihtiyacım var."

Çilli olan, kuzeninin bitap düşen haline dayanamayarak yavaşça kafasını sallayarak "Bir şey olursa haber etmeyi unutma ama olur mu?" demişti. Onun için endişeleniyordu. Jisung onu onaylayınca ikili ayrı yönlere doğru yürümeye başlamıştı.

"Nereye gidiyormuş?" Minho merak ettiği soruyu, Changbin'in sormasıyla içinden ona teşekkür etmişti. Sincap çocukla o günden sonra bir daha konuşmamışlardı. Diğerinin eski halinden esir kalmamasıyla yaptığı hareketten pişman olmuştu, Minho. Bu kadar etkileneceğini düşünmemişti.

"Soun ile buluşacakmış." Minho duyduğu sözle gülmüştü ama bu gülüş, mutluluktan çok uzaktı.

Çilli'nin sözü ortamda bomba etkisi bırakmış gibi diğerleri ona sen ne diyorsun dercesine bakıyordu. İlk tepki veren ise uzun saçlı genç olmuştu. "Bize yaptıklarından sonra hala o çocukla görüşebiliyor mu?" Uzun saçlının sözlerinden sonra, Felix sanki bu tepkiyi beklercesine rahatlıkla yerine oturmuştu.

FOREIGNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin