16

1.1K 129 99
                                    

1k okunmayı geçmiş kitap 🤧
Bu kitabı yazarken belli bir amacım yoktu sadece kendime uğraş verebilmek
için yazmıştım fakat bu kadar okunacağını hiç düşünmemiştim.
Gerçekten çok teşekkür ederim size 🌸
Ayrıca en sonda bir sürpriz var orayı da okumayı unutmayın 💃🏼

"Senin yüzünden Jisung'un tüm nazını biz çekeceğiz."

Seungmin yakınarak söylemişti sözlerini, Minho'ya bakarken. Kuzeni, elini küçücük kesmesiyle bile tüm günlerini onlara zehir ediyordu çünkü. "Çekeceksin tabiki nazımı, siz ne günler için varsınız?" Kuzeninin ona şaka amaçlı bağırmasıyla göz devirmişti, az önce konuşan çocuk. "Bizi ayak işlerin için kullanmayı çok seviyorsun değil mi?"

Jisung duyduğu sözlerle şirin bir gülümseme vermişti kuzenlerine, başkalarına eziyet etmek için doğmuştu o.

"Ailemden uzak bir ülkede, tek size nazımı çektirebilirim. Hem merak etmeyin bu sefer tek değilsiniz, beni bu hale sokan aptalda nasibini alacak."

Felix onun sözlerinden sonra elini göğüsüne çıkararak "Oh, rahatladım şimdi." derken, Minho kızgınlıktan uzak bir şekilde bağırarak konuşmuştu. "Hey! Aptal filan ayıp olmuyor mu?"

Jisung duyduğu sözlerden sonra ilk kuzenine bakarak göz devirmiş sonra ise Minho'ya dönerek dil çıkartmıştı. "Acıktım ben, yemek istiyorum. Hadi bir şeyler hazırlayın." Ellerini göğüsünün üzerinde bağlarken söylenmişti.

"Eyvah! Başladı çoktan." Seungmin, bıkmışçasına oturduğu koltukta kendini aşağı doğru hafifçe kaydırırken bir yandan da söyleniyordu ki kuzeninin ona karşı dil çıkarmasıyla bir kez daha göz devirmişti.

"O zaman yemek yapalım, yapalım yapmasına da..." Hyunjin aklına gelen anılar ile kafasını kaşımış ve yüzüne aptal bir ifade takınarak sözlerine devam etmeye başlamıştı. "Biz en son yemek yaptığımızda benim ceketim az kalsın yanıyordu. Minho, yemeğin tadına bakmak için spotula kullanmıştı ve yaptığımız yemek tavadan kayarak ocağa dökülmüştü. En önemlisi de..." sözlerine devam etmeden önce ona bakan üç kuzende göz gezdirmişti, merakla onun ne diyeceğini bekliyorlardı.

"Yemeğin tadı bozuk para gibiydi."

Cümlesini bitirir bitirmez Changbin, sahte bir sinirle "Kaşığı yıkamadığın için öyle gelmişti tadı." demişti fakat arkadaşı da hemen onun sözlerinden sonra konuşmaya başlayınca birbirlerine bakarak gülmüşlerdi.

"Oğlum siz tavayı bile yıkamamıştınız."

Üçlü birbirlerinin yemek yaptıkları günü hatırlamasıyla güçlü bir kahkaha atmıştı. Bulundukları oda, onların gülüş sesiyle dolarken diğerleri de kendilerini tutamamış ve gülmüştü.

"En azından ortaya yemek çıkartmışsınız. Jisung, birgün yemek yapmak için ocak başına geçtiğinde yarım saat yemeğin pişmesini beklemişti, sonradan fark etmişti ocağın altını yakmadığını." Felix, gülmesine devam ederken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu, Jisung ise kendini hedef alan sözlerden sonra yanında bulunan yastığı ona doğru atmıştı. "Siz yemek yapmayı biliyorsunuz da ne oluyor, küçücük pankeki yapmayı beceremiyorsunuz. To much butter diye gezdiğiniz günleri unutmadım."

Jisung sözlerini öyle hızlı söylemişti ki, diğerleri onun girdiği tiplemeleri görünce bir daha gülmüştü.

"Neyse, Felix ve ben yemek yapabiliriz. Sadece bize neyin, nerede olduğunu söylemeniz lazım." Seungmin gülmesini durdurduğunda söylediği sözlerden sonra omzunda hissettiği elin sahibine dönmüştü. Hyunjin, bir elini kendisine bir elini de çilli olan kuzeninin omzuna atmış "Siz yeterki yemek yapmak isteyin, tüm mutfağı öğretirim size ben." onları mutfağa doğru yönlendirirken söylemişti sözlerini.

FOREIGNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin