On Birinci Bölüm: Kurşun

179 45 99
                                    

Merhaba! Bu bölüm bayağı olaylı oldu. Umarım beğenirsiniz, yorum atmayı ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın. İyi okumalar!

Onuncu Bölüm: Kurşun

Merih'in ağzından:

İnsanın sadece nefes alamadığı zamanlar boğulduğunu zannederdim oysa insan nefes alırken bile boğulabiliyormuş.

Ben iki gündür nefes alırken boğuluyordum, içinde bulunduğumuz belirsizlik, Ayliz'e ne olduğunun içimdeki merakı beynimi yiyip bitiriyordu. Saat sabah 7 olmuştu, Atınç ve Barış arabanın arkasında uyuklarken ben öylece güvenlik kulübesini izliyordum. İçim sıkılmaya başlayınca sessizce indim arabadan, güvenliğin kulübesine doğru yürüdüm. Ayliz'in bandanasını geceden beri elimde tuttuğumdan ötürü elim terlemiş, güneş gökyüzü ile rengini henüz paylaşmadığından elim üşümüştü. Sağ cebimden telefonumu çıkardım, telefon sekmesine girip Kaan'ın numarasına tıkladım. Telefonu ilk çalışta açtı.

"Buyur abi?"

"Kaan biz bir süre gelemeyeceğiz koçum mekan sana emanet."

"Hayırdır abi bir sorun mu var?"

Yok demek istiyordum ama vardı, yine de bir şey demedim.

"Yok işimiz var biraz. Hadi kolay gelsin."

"Sağ ol abi görüşürüz."

Güvenliğin geldiğini görür görmez telefonu kapattım ve cebime koydum. Sabahın bu saatinde karşısında birini beklemiyor olmalı ki sorgular bir ifade ile bana bakıyordu.

"Buyurun?"

Ona doğru hızla yürüdüm.

"Abi kız arkadaşım dün burada kayboldu. Acil güvenlik kameralarına bakmalıyız." dedim bir çırpıda.

Adamın tedirgin olduğunu hissettim.

"Gel oğlum gel." deyip elindeki anahtarla kapıyı açtı. Bilgisayarın düğmesine bastı.

"Saat kaç gibi kayboldu?"

"Akşam 9-10 gibi, köpekleri beslemeye gitmiş. Bunu yerde buldum." deyip bandanayı gösterdim.

"Hayırdır inşallah, ilk defa duyuyorum böylesini." deyip bilgisayara şifresini girdi. Bir iki dakika uğraştıktan sonra kamera kayıtlarını açtı.

"Bak bakalım hangi açıdan bakacağız?" deyip üç dört yeri gösterdi. İkinci açtığı köpeklerin ve Ayliz'in bandanasının olduğu yerdi.

"Burası abi burası, akşam saatlerine bakalım hadi." dedim içimdeki ilginç duygu ile. Aklıma Atınç ve Barış geldiğinde hemen Atınç'ı aradım.

"Atınç kamera kayıtlarına bakacağız çabuk gelin." deyip telefonu kapattım.

Kafamı ekrana çevirdiğim zaman gördüğüm şeyler ile içimde inanılmaz duygular kök saldı. Ayliz köpekleri besleyip sevdikten sonra arkasını dönüp adım atacaktı ki ağacın arkasından çıkan siyah takım elbiseli adam bir anda Ayliz'in ağzına elini koydu ve kolunu tuttu. Ayliz adamın bacağına tekme atıyor, çırpınıyordu. Biraz sonra kamera açısına bir araba girdi. Arabadan inen bir adam Ayliz'in ayaklarından tutarken diğeri kollarından tutuyordu, Ayliz'in başı arkaya düştü, ardından bandanası düştü. Ve araba uzaklaştı. Nefes alamadığımı hissettim.

KAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin