On Beşinci Bölüm: Unutmak

189 39 60
                                    

Merhaba!
Umarım iyisinizdir.

Öncelikle ElifErciyas64 'in iki gün sonra doğum günüymüş. Şimdiden doğum günün kutlu olsun, umarım yeni yaşın sana sağlık, mutluluk, başarı ve nice güzellikler getirir. İyi ki doğdunn!

Yorumlarınızı yazmayı unutmayın, fikirlerinize çok önem veriyorum. İyi okumalarr! ❤


On Beşinci Bölüm: Unutmak

Merih düşünce denizlerinde yüzerken, Ayliz ile beraber bu bilinmezlik ve kasvet kokan evden çıktı ve kapıyı kapattı. İki daire arasında pek mesafe olmamasına rağmen yürüdükleri bu mesafe kilometreler gibi gelmişti. Ayliz'in psikolojisinin iyi durumda olmadığını biliyordu ama böylesi ilk defa olmuştu.

Zaten bunca olay yaşayan bir beden nasıl sağlam kalabilirdi ki?

Merih'in evine ulaştıkları zaman saat sabah 5'i biraz geçiyordu ama güneşin varlığından bir haber yoktu. Merih Ayliz'i odasına yönlendirdi ve yatağa yatırdı. Ayliz, bir çocuğun mavi gözlerden esinlenerek aklına gelebilecek ilk isim olan Deniz ismini verdiği oyuncak bebeğini de tıpkı küçükken yaptığı gibi yanına yatırdı. Çok yakın eski iki dost uzun bir aradan sonra nasıl hissediyorsa Ayliz de öyle hissediyordu. Boyama yaparken, resimli kitapları okurken, oyuncakları ile oynarken, yemek yerken, ona bağırıldıktan hemen sonra; kısacası Ayliz'in her anında bu oyuncak bebek vardı yanında. Ayliz o oyuncak bebeğe çok anlamlar yüklerdi, önemliydi onun için.

Yeri geldiğinde gökyüzünü beraber izlerler ve yıldız takımlarının ismini Ayliz'in astronomiyle alakalı çocuk kitabından beraber öğrenirlerdi.

Çünkü Ayliz'in hiç arkadaşı yoktu.

Yeri geldiğinde bir çocuğun annesine danışması gibi ona soru sorardı Ayliz, ardından kendi kendine cevap verirdi.

Çünkü danışabileceği bir annesi yoktu.

Yeri geldiğinde onunla yemek yerdi.

Çünkü beraber yemek yiyecek kimsesi yoktu.

Burhan Çetiner'in yeni eşi onu masada görmeye katlanamadığından ötürü evin yaşını almış tatlı hizmetlisini sürekli tembihlerdi.

"Bu kız bizimle o masaya oturmayacak. Biz yemeden önce yemeğini yedireceksin!"

Ayliz'in uyuyamayacağını bilen Merih tekrardan uyku ilacı almaya gitti. Onu uyutmak istemiyordu ama bu bebeği ortadan kaldırmak için Ayliz'in uyuması gerekiyordu.

Mutfağa gitti ve bir bardağa su doldurdu. Elinde su ve ilaçla Ayliz'in yanına giderken yaptığının iyi mi kötü mü olduğunu düşünüyordu. Ayliz'in yanına geldiği zaman ona su ve ilacı uzattı. Ayliz zaten bir ilaç içmiş olduğunu hatırlıyordu, emin olamaz bir ifade ile Merih'in gözlerine çevirdi bakışlarını.

"Zaten içmemiş miydim?"

Merih biraz düşündükten sonra yanıt verdi merakla ona bakan Ayliz'e.

"Yarım doz içmiştin, hem bak hâlâ gece. Çok az uyudun, tekrar uyuman lazım."

Ayliz havanın hâlâ karanlık olmasından ve Merih'e kendinden bile çok güveniyor olmasından ötürü başını salladı ve kalkıp yatak başlığına yaslandı. İlaç içmeyi her ne kadar sevmese de psikologu ve Merih ile bu konuyu çokça konuşmuştu. Hiç düşünmeden ilacı ağzına attı ve su ile beraber yuttuktan sonra yatağa tekrardan yattı. Deniz'i bulmanın rahatlatıcı ve sevindirici etkisi nedeniyle gülümseyerek su bardağını komodine bırakan Merih'e baktı.

KAMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin