Toplantı odasının kapısı sertçe açıldığında Felix hariç hepsi odaya dönmüştü. Changbin, elindeki sigara paketi ve çakmağı sertçe masaya koydu. "Şu salak şey yüzünden bana küsmüş olmana kızmamak için kendimi zor tutuyorum. Al, sende kalsınlar. Senden önemli değil hiçbirisi. Yalvarırım ağlama artık, sanki dün gece saatlerce ağlayıp yüzüne bir ton makyaj yapmamışsın gibi hala ağlıyorsun." Changbin kendilerine yaklaştıkça Hyunjin Felix'ten yavaş yavaş uzaklaşmıştı. Felix karşısında dikilen bedene bakarak burnunu çektiğinde Changbin elini uzattı. "Hadi, barışalım güzelim." Felix başıyla onaylayarak sevgilisinin elini küçük eliyle kavradığında Changbin onu kendine çekerek kaldırıp gözyaşlarını sildi ve onu odadan çıkardı.
"O kadar sinirli geldi ki, Felix'e dokunduğum için bana bağıracak sandım." Chan gülerken Jisung konuştu.
"Merak etme, sinirini kimseye yansıtmaz ve böyle basit şetlerle kıskançlık krizleri yaşamaz. Kızması için çok ciddi yavşaklık yapman gerekiyor." Hyunjin rahat bir nefes alıp suyu kafasına diktiğinde Jeongin konuştu.
"Gerçekten korktun mu?"
"Hayır, ama gerildim. Aile kaosunun içinde kalıyordum az daha."
"İyilik yaparken yanlış anlaşılmak gerçekten korkunç." Seungmin ağzına bir şeyler atarken ortam sakinleşmiş, herkesin katıldığı sohbetlerle kahvaltı neredeyse bitmişti.
Felix ve Changbin yanlarına tekrar geldiğinde Felix sevgilisinin hafifçe arkasına geçip konuştu.
"Özür dilerim, iki seferdir mahvediyorum."
"Sorun değil, gel karnını doyur." Hyunjin samimi bir şekilde gülümsediğinde Chan yerinden kalkmıştı.
"Siz devam edin, ben öğleden sonra göndereceğimiz şarkının beatini tekrar kontrol edeceğim." Masaya bakındı, Seungmin çok fazla sohbete katılmamıştı. "Benimle gelmek ister misin?"
"Kim, ben mi? Tabii, olur. İyi eğlenceler size." Seungmin yerinden kalkıp Chan'ın peşine takıldığında heyecanlanmıştı. İlk defa bir şarkıyı yayınlanmadan önce dinleyecekti, hem de demo versiyonunu sahibinin yanında.
Chan odasına girdiğinde derin bir nefes aldı. Cidden, içeride fazla gerilmişti. Kablolar ve kâğıtlarla dolu masada yer açıp döner sandalyeyi geriye çekerek Seungmin'e işaret etti. "Gerek yok, ben şuraya otururum. Sen uğraşacaksın, ben değil."
"Pekâlâ, rahat ettiğin gibi hareket et. Şunu bir kontrol edeyim, sonra dinlemek istediğin demo varsa birkaç tanesini dinlersin." Seungmin onu onaylayıp arkadaki deri koltuğa oturarak dirseğini koltuğun kenarına, yanağını da eline yaslayıp dikkatle izlemeye başladı.
Chan, kulağına kulaklığın tekini yerleştirmiş içeriden ve dışarıdan sesi kontrol ederken Beat ve lyrics'in birbirini tuttuğundan emin olduktan sonra albümün diğer parçalarına da bakmıştı. İşi bittiğinde Seungmin'e dönüp bluetooth mouse'u uzattı. "Gel, seç istediğini."
"En ilgi çekici olan I Am You'ydu. Sen açar mısın?" Chan şarkıyı açtıktan sonra dudağını dişledi.
"Vokal kısmının demosunu senin yaptığını duymuştum sanırım."
"3RACHA'yı takiptesin yani?"
"En çok beğendiğim sesle aynı odadayım şu anda, ne diyorsun sen?" Chan gülerek başını eğerken Seungmin gülümsemiş ve şarkıya odaklanmıştı. İlk nakaratta Chan'ın sesini dinlemiş, ardından vokal partlara eşlik etmeye başlamıştı. Chan, tuşlardan birine basıp lyric ve beati ayırdığında Seungmin odaklandığı için fark etmemiş ve beat'e uygun şekilde söylemeye devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaçak damatlar
Fanfiction"Seul'e bir bilet!" "Seul'e bir bilet!" "Seul'e bir bilet!" Üç genç ve takım elbiseli adam bir anda bağırdığında resepsiyondaki kadın şaşkınlıkla baktı. ' Hyunjin, Seungmin ve Minho farklı sebeplerden dolayı kendi düğünlerinden kaçarlar. (harf hatal...