hyunjin

8K 890 323
                                    

Minho, güvenliğin artık kendisini tanımasıyla şirkete kolayca girmiş, Jisung'ın stüdyosuna çıkmıştı. Jisung, Minho'nun geleceğini bildiği için korkmamak adına kulaklığını tam takmamıştı.

Minho odaya sessizce girerken yakalanınca güldü. "Kulaklığını tam takmamışsın."

"Korkmamam için haber vermedin mi zaten?"

"Bu kez korkutmayacaktım." Jisung omuz silktiğinde Minho gencin şapkasını çıkarıp kendi kafasına takarak koltuğa uzandı.

"On dakikalık işim kaldı."

"On saat de olsa beklerim, bitir işini." Balıkçı şapkasını yüzüne yerleştirip koltuğa uzandığında Jisung göz ucuyla ona bakmış, ardından işine geri dönmüştü.

Minho şapkanın boşluğundan masadaki dijital saate bakıp dakika sayarken onuncu dakikada yavaşça yerinden kalktı. Jisung'ın kala uğraştığını görünce durup bekledi. Kaydetme tuşuna basması için sabırsızca ekranı izliyordu. Jisung sonunda mouse'u tuşa götürüp dosyayı kaydederken sırtını kütletmek için ellerini kaldırıp yerinde doğrulmuştu. Minho hafifçe koltukta öne kayıp Jisung'ın sandalyesini bacaklarının arasına çektiğinde Jisung şaşkınca gülüp ellerini indirdi.

"Ne yapıyorsun?"

"Hiç, ne kadar dikkat dağıtıcı ve dikkat çekici olduğunun testini yapacağım tekrar." Jisung yamuk bir sırıtışla ellerini sandalyesinin kollarına yaslayıp Minho'ya yaklaştı.

"Öyle mi? Yap testini." Minho elini yumuşacık yanağa yerleştirip aşağıya kaydırarak Jisung'ın ensesini kavradı. Diğer elini beline yerleştirdiğinde Jisung Minho'nun bacağına oturmak için arkasındaki sandalyeyi geriye itmiş, kendine açık alan yaratmıştı. Minho sırıtıp yavaşça küçüğünün yüzüne yaklaştığında Jisung ondan hızlı davranıp dudaklarını ince dudaklara bastırdı.

Zarif öpüşmeleri işin içine diller girdikçe derinleşirken Minho nefesi tükenince feri çekilik alnını küçüğünün alnına yasladı.

"Karar verebildin mi?"

"Hayır, bir daha test edeceğim." Jisung gülerken Minho onun sırtını koltuğa yaslamıştı çoktan. Üzerine çıktığı gencin dudaklarını öpmeye başladığında Jisung soğuk ellerini Minho'nun sıcak ensesinde birleştirdi. Minho hissettiği soğuklukla irkilirken Jisung büyüğünün ensesindeki saçları çekiştirerek geri çekti başını.

"Minho..."

"Hm?" İkisi de düzensiz nefesle birbirlerinin yüzlerini incelerken Jisung devam etti.

"Ne kadar sürecek?"

"Ney?"

"Test bahanesini kullanman. Ne zaman flört etmenin üzerinde ama sevgililiğin altında olan seviyenin üstüne çıkacağız?" Minho eğilip Jisung'ın yanağını öptü.

"Seni pizzacıya götürebileceğim bir anı bekliyordum."

"Gerek yok, şimdi üst seviyeye geçelim." Minho'nun cevabı küçüğünün dudaklarına ufak öpücükler bırakmak olurken, açılan kapıyla ikisi de durup kapıya döndü. Changbin elindeki kâğıtları yüzünün önüne tutarak kapıyı hafifçe kendine çekti.

"Kapıyı çaldım ama cevap gelmeyince burada olmadığını düşünüp kâğıtları bırakmaya geldim. Her neyse, saha sonra bırakırım." Kapıyı kapatmadan önce Jisung Minho'ya bakıp gülmüştü.

"Basılacağımızı hesaba katmamıştım." Minho sırıtarak konuşurken Jisung başını arkaya atıp kahkaha attı.

Neyse ki onları basan bir şirket çalışanı değil de, Changbin'di. Günler önce Felix'e hırlayarak onu öpen Changbin'di.

kaçak damatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin