başlangıç

20.8K 1.7K 1.1K
                                    

"Hwang kızı Yeji; hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde, savaşta barışta, dünyada marsta Hwang oğlu Hyunjin'i seveceğine ve güveneceğine, kendi hür iraden ve rızanla, hiç kimsenin baskısı altında kalmadan, söz veriyor musun?" Misafirlerin eşliğinde beyaz tüller arasında duran güzel kız, ince sesiyle resmen çığlık atmıştı.

"Evet!" Rahip genç kızın heyecanına gülümseyip damada döndü.

"Sen Hwang oğlu Hyunjin, Hwang kızı Yeji'yi her şartta sevip sayacağına ve onu koruyacağına, kendi hür iradenle ve kimsenin baskısı altında kalmadan, söz veriyor musun?"

"Hayır!" Hyunjin gözüne kestirdiği arabaya doğru misafirlerin arasından koşmaya başlarken boynundaki papyonu sökmüş, yere fırlatmıştı. Koşarak bindiği arabasını çalıştırıp hızla nikah sarayından ayrılırken arkasında bıraktığı şaşkınlık içindeki insanlar umurunda bile olmamıştı.

~~~

"Bu olmadı sanki, başka bir tane daha mı denesek?"

"İsterseniz nişanlınız için diğer modelleri de göstereyim." Genç kız başıyla onaylayıp çantasını koltuklara bırakmadan önce nişanlısının yanağını öptü.

"Daha güzelini bulup geleceğim." Minho başıyla kızı onaylayıp, o gözden kaybolduğunda üzerini değiştirme işini boş vererek kasaya koştu ve nakit bir miktar para bıraktı.

"Üstü kalsın, sorarlarsa beni görmedin!" Minho koşmaya başladığında kasiyer genç ne diyeceğini bilememiş, takım elbisenin fiyatını yazıp parayı kasaya koymuştu.

Minho karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakmayı bile boş verip arabaların arasına atlamış, kordon boyu koştuktan sonra karşısına çıkan ilk taksiye bedenini atıp nefes nefese konuşmuştu.

"Busan... Busan havalimanı!"

~~~

Seungmin saatini kontrol edip duruyordu, az kalmıştı. Birkaç dakika içinde buradan çıkması gerekiyordu.

Kapı birden açılıp içeri Soobin girdiğinde rahat bir nefes aldı. Soobin, arkadaşına elindekileri uzatırken konuştu. "Dikkatli git, Seul'e ulaşınca haber ver."

"Beni hiç görmedin, tamam mı?" Seungmin arkadaşına sıkıca sarılıp el sallayarak çok yüksek olmayan camdan atlayıp ara sokaklardan kaçmaya başladı. Üzerindeki takım elbisenin kravatını hafifçe gevşetmiş, nişan yüzüğünü iyice yerine yerleştirmiş ve Seul'e gitmek için havalimanı otobüsüne son anda yetişmişti. Nefes nefese demirlere yaslanıp başını geriye attı. Son anda olası bir düğünden kaçmayı başarabilmişti, son anda...

kaçak damatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin