"Jeongin, abartmıyor musun?"
"Ama Harley Quinn abartılı birisi. Jessica Rabbit olsaydım ne yapacaktın?"
"Muhtemelen seni vururdum." Jeongin yüzüne yaptığı makyajı sonlandırdığında Chan ayağa kalkan kardeşini süzdü.
Normalde, yani Jeongin'e göre normalde, kısa şort ve file çorap giymesi gerekirken Chan'ın kızmasıyla siyah kota dönmüştü kombini ve olmadığını düşünüyordu Jeongin.
"Olmadı bu ağabey-"
"Sabrımı sınıyorsun. Biz bize olacağız ama sonuçta dışarıdayız. Yeterli bu kadarı, gayet güzel oldun."
"Sana güvenmediğim için Felix ağabeyi arayacağım." Chan derin bir nefes alıp odadan çıkarken telefonunu eline alıp sevgilisinin kendisine attığı resmi açarak gülümsedi.
Dedektif kılığına girmişti ve Chan'ın tamamladığı kostümünün resmini atmıştı. Normalde şapka ve kabanlı olan kostümü gerçek bir çizgi film dedektifi gibi olsun diye oldukça büyük bir baston almıştı kostüm dükkânından. Seungmin, bastonu yüzüne yaklaştırarak çektiği resmi atıp altına evden çıkacaklarına dair bir mesaj yazmıştı.
Jeongin sonunda hazırlığını bitirip ağabeyinin yanına geldi. Altındaki siyah kotu deri pantolonla değiştirmişti.
"Hazırım. Seungmin ağabey mi o, çok şirin olmuş."
"Senin de şirin olman gerekiyordu." Chan yerinden kalkıp kardeşiyle beraber yürürken pek de mutlu değildi. Sinir bozucu şekilde çok yaramaz bir görüntüsü oluşmuştu.
Sonunda evden çıkıp arabaya bindiklerinde Jisung aramıştı.
"Efendim?"
"Arabam bozuldu, beni alabilir misin?"
"Geliyorum." Chan Jisung'ın evinin sokağına girince elleri cebinde, uzun paltosu, takım elbisesi ve şapkasıyla siyahlara bürünmüş arkadaşını görünce sırıttı.
"Küçük bir çocuk olsam korkardım, yuh." Jeongin ön koltukta dikleşirken Jisung direkt arka tarafa ilerleyip arabaya binmişti.
"Jeongin, senin Hyunjin'e kastın mı var çocuğum? Adam kalp krizi geçirecek."
"Ölüm meleğinden daha ölüm meleği olmuşsun ağabey, ne diyorsun sen?" İkisi gülüşürken Jisung arkadaşına baktı. Saçlarını sprey boyayla siyaha boyamıştı.
"Vampir kostümüne ne gerek vardı oğlum, sen direkt vampirsin zaten. Gece uyumaz, gündüz uyumaz, evden çıkmaz, güneşten rahatsız olur..." Chan sadece gülmüş, çevre yoluna girmeden sokaklardan ilerleme kararı almıştı.
"Seviyesiz seviyesiz espriler." Jisung elini kalbine koydu.
"Duydun mu sesi?"
"Seni arabadan atarım." Chan arkadaşına aynadan ters bir bakış atınca Jisung göz devirdi. Kalan yolu sessizce aştıktan sonra kafenin önünde yer olmadığı için arabayı Seungminlerin bahçesine kadar götürmek zorunda kalmışlardı, neyse ki Hyunjin'in arabası karşı kaldırımda duruyordu ki, Chan arabayı evin kapısına kadar çekebilmişti. Arabadan indiklerinde hızlı adımlarla kafeye ulaşmışlardı. Sonunda kafeye girdiklerinde Hyunjin ortalıkta yoktu. Jeongin etrafta onu göremeyince dudak büzüp elindeki balkabağı sepetini kaldırdı.
"Şeker mi şaka mı?" Hepsi gülüşürken Felix içine gündüz hazırladığı şekerleme ve atıştırmalık dolu paketi bıraktı.
"Minik bebeğimiz kocaman olmuş!" Felix, kıkırdayarak küçüğünün yanaklarını sıkarken Minho gülerek oturduğu yere yayıldı, Chucky olmuştu o da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaçak damatlar
Fanfic"Seul'e bir bilet!" "Seul'e bir bilet!" "Seul'e bir bilet!" Üç genç ve takım elbiseli adam bir anda bağırdığında resepsiyondaki kadın şaşkınlıkla baktı. ' Hyunjin, Seungmin ve Minho farklı sebeplerden dolayı kendi düğünlerinden kaçarlar. (harf hatal...