Seungmin, omzuna astığı çantayla gülüşerek arkadaşlarıyla konuşurken fakültenin bahçesinde gördüğü tanıdık arabayla kaşlarını çattı. Arkadaşları ona hamburgerciye gelip gelmeyeceğini sorduğunda karşısında güneş gözlüklerini çıkararak kendisine doğru yürüyen sevgilisini görünce gülümseyerek onları reddetti.
Dört genç gideceklerken Seungmin'in sır gibi sakladığı sevgilisinin fakültede olduğunu anlayınca durup genci süzmüş ve yakıştıklarına dair bir şeyler söylemişlerdi. Seungmin omzundaki çantanın sapına daha kuvvetli asılıp koşarak Chan'a ulaştığında Chan gülümseyerek sevgilisine sarılıp dudaklarını öptü.
"Bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha önceden gelirdim."
"Ben, seni gördüğüm her an mutlu oluyorum." Seungmin sevgilisine sıkıca sarılırken Chan gülerek elindeki gözlüğü sevgilisine takıp elinden tutarak arabaya ilerledi.
"Arkadaşlarını reddettin ama, bana ayıracak vaktin var mı?"
"Senin için reddettim onları. Nereye gidiyoruz?" Seungmin yerine yerleşip kemerini taktıktan sonra gözlüğü sahibine geri verdi. Chan, gözlüğü takıp kemerini bağlayarak arabayı çalıştırdı. Aynalardan takip ederek arabayı geri geri fakülteden çıkarırken konuştu.
"Hyunjin bir restoranda masa ayırtmış. Aile yemeği yemeye gidiyoruz." Seungmin gülümseyerek sevgilisine baktı.
"Güzel bir aileyiz."
"Öyleyiz." Chan arabanın vitesini değiştireceği sırada Seungmin hızlı davranıp elini vites başlığına koyduğunda Chan elini hissedene kadar fark etmemiş, fark ettiğinde başını çevirip baktıktan sonra gülerek vitesi değiştirmişti.
"Sen ve retro flört sevgin."
"Sen de seviyorsun."
"Ben, senin sevdiğin şeyleri sen seviyorsun diye seviyorum."
"Felsefe yapma bana üç saatlik anayasa dersinden çıktım." Chan gülerek vitesteki elini tutup dudaklarına götürerek uzun ve yavaş bir öpücük bıraktı.
"Hukuk öğrencisi olduğunu unutuyorum arada."
"Oysa ki günde beş kere başarımla övünüyorsun millete."
"Boru mu, benim sevgilim fakülteye en yüksek puanla yerleşmiş." İkisi de gülüşürken Seungmin uzanıp sevgilisinin yanağını öptü.
"Seni seviyorum."
"Ben de bebeğim."
~~~
"Jisung! Çalışanımı rahat bırak!" Felix kasanın oradan çemkirdiğinde Minho sevgilisinin ellerinden kurtulup servis yapmaya devam etmişti.
"Hah, yemedik çalışanını."
"Bütünce yuttun, ne yemesi?" Felix hırsla arkadaşının yanına oturup Changbin'e sert bir bakış attı.
"Al şu sevgilinin gönlünü bana sataşıyor." Jisung Changbin'e masanın altından tekme attığında Felix masadaki eline vurdu arkadaşının.
"Vurma."
"Barışın o zaman."
"Bana ne?" Jisung sabır dileyerek arkasına yaslanıp smoothie'sinden büyük bir yudum aldı. Sabrı kalmamıştı.
"Sana uzatacağı içeceği ismini söyleyerek Jeongin'e uzattı diye bu kadar trip atman mantıklı değil." Felix arkadaşına dil çıkarıp kollarını çaprazladı.
"Daha kaç kere özür dileyeyim güzelim? Gece koltukta yatırdın, yetmedi mi?"
"Hah, yetmedi mi, mi? Changbin. Kaç senelik sevgilinin adını başkasına söyledin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaçak damatlar
Fanfiction"Seul'e bir bilet!" "Seul'e bir bilet!" "Seul'e bir bilet!" Üç genç ve takım elbiseli adam bir anda bağırdığında resepsiyondaki kadın şaşkınlıkla baktı. ' Hyunjin, Seungmin ve Minho farklı sebeplerden dolayı kendi düğünlerinden kaçarlar. (harf hatal...