-15-

272 19 23
                                    

" Ruth biraz sakinleş hadi. Haberi alalı yarım saat oldu hala sinirlisin."

" Nasıl sakin olabilirim Ria? Bildiğin bu yaştan sonra bir kardeşim olacak. Sordular mı bana istiyor muyum diye. "

Hepimiz odama çıkmış oturuyorduk. Annem geldiği zaman odamı temizlemiş olmalıydı ki bazı eşyalarımın yeri değişmişti. Olaylardan sonra Chan de gidememişti.

Ruth odada deli gibi volta atarken Yoona ve Jisung telefonlarına gömülmüştü. Bang Chan sessizce çalışma masama oturmuş Ruth'u izliyorken Hyunjin ve bense yatağıma oturmuş aşağıdan kaçırdığım bir tabak keki yiyerek odadakileri izliyorduk.

Kapı açıldığında içeri Yu Ri girdi. Kapıyı kapatıp Hyunjin ve benim ortamıza yatağa oturdu. Tabaktan bir kek alacaktı ki Hyunjin ona kızdı.

" Aşağıda üç tane yediğini gördüm minik fare. Başka yemek yok."

" Ya! Abla, Hyunjin oppaya birşey söyle!"

" Prenses, Hyunjin senin doktorun . O ne derse yapmalısın. Senin için en iyisini o bilir."

Yu Ri kollarını göğsünde bağlayıp asık bir suratla ortamızdan kalkıp kapıya ilerledi.

" Gidiyorum ben . İkinize de küstüm haberiniz olsun. Hem burası çok sıkıcı. Salonda kaos var. Büyükannem vs dayım! "

" Büyükannem kendine geldi mi?"

" Of hemde nasıl geldi! Direkt dayımın kulağına yapıştı. Görmeniz lazımdı."

Tam cevap verecekken aşağıdan "Anne bırak kulağımı artık ! Ah saçım olmaz anne dur!" diye bir bağırış geldi. Gerçekten büyükannem yine formundaydı ve dayımı fena benzetiyordu. Yu Ri odadan koşarak çıkarken "Dayı fighting! "diye bağırmıştı. Sinirden deliren Ruth bile buna kahkahalarla gülmüştü.

Yanımda oturan Hyunjin'e doğru biraz eğilip sessizce konuştum.

" Keklerden daha fazla yemek için izin vermemezlik yapmadın değil mi?"

Hyunjin yaramazlık yaparken annesine yakalanan küçük bir çocuk edasıyla bana dönüp konuştuğunda gülüp omzuna vurmuştum.

" Şey belki birazcık ondan da izin vermemiş olabilirim. Ama birazcık. Ne yapayım sende bu kadar güzel yapmasaydın şu kekleri! Yedikçe yiyesim geliyor!"

" Bu yaptığınıza mesleğini kötüye kullanmak derler Doktor Hwang."

" Yapacak bir şey yok Bayan Min, bu kekler için değerdi."

Aniden üzerimize doğrultulan flaş ışığıyla önümüze döndüğümüzde Yoona'nın kahkahasını duymuştuk. Sinirli gözlerle ona baktığımda elindeki telefona gülerek bakıyordu.

" Fotoğrafını çektim sadece Ria , bakma bana öyle kötü kötü."

Ben tam önüme dönecekken Jisung ve Yoona'nın Ruth'a okey işareti yapıp telefonu gösterdiklerini gördüm. Bir şeyler çeviriyordu bu üçü ama hadi bakalım.

" Ya Tanrı aşkına gelin dışarı çıkalım. Sinirimi atamıyorum. Burda durdukça daha da çok sinirleniyor gibi hissediyorum."

" Kirpi sakin ol. Tamam çıkalım. Benim sahildeki kulübeye gideriz."

Herkes kafa sallayınca Yoona, erkekleri dışarı kovup bize döndü.

" Hadi üstümüzü değiştirip süslenelim biraz. Ne zamandır okul ve ev dışında dışarı çıkmamıştım. Ben senin dolaptan giyineyim Ria. Şimdi eve git gel uğraşamam."

" Tamam sorun yok kankam."

" Bende senden giyinicem. Kıskanırım yoksa bak."

Ruth'un masum yüzüne bakıp güldüm ve kafamı salladım. İkiside dolaba ilerleyip bir şeyler seçmeye başladı. Bana da bir kombin ayarlayacaklarından emin olduğumdan rahatça odadan çıktım. Elimde boş kek tabağıyla mutfağa girdim. Tabağı bulaşık makinesine yerleştirip salona girdim. 

Doctor HwangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin