Bobbybunny95 için...
Keyifli Okumalar 🌈
Baekhyun ve Luhan kısa bir süre sonra birlikte aşağı inmiş yemek yemek için hazırlık yapmaya başladıklarında pek konuşmamışlardı. Luhan tüm gün kaçmak için didinip durduğu düşünceleri ile yeniden çevrelenirken hareketleri de buna bağlı olarak durgun ve dalgındı. Baekhyun onun durumunun farkında bir şekilde kaçamak bakışlarla onu seyrediyordu. Halen daha Luhan'ın kendi içerisinde çelişkiler yaşadığını biliyordu. Durmadan düşünüp durmasının başka bir açıklaması olamazdı yoksa.
Diğer yandan Luhan hala Baekhyun'un söylediklerini düşünüyordu. Gerçekten yaptığı şeyin onu pişman edip etmeyeceğini düşünüyordu. David nazik bir adamdı. Luhan'a özellikle iş yerinde elinden geldiğince kolaylık sağlıyordu. Luhan onun yanındayken rahat hissediyordu genellikle. Umursamazlığı, evrivakiliği, gereksiz siniri ve boyundan büyük egosu ortada olmadığı zamanlarda aslında iyi de bir adamdı. Luhan'ı şimdiye kadar bilerek kırdığı pek olmamıştı ancak sorun da buydu aslında. Genelde Luhan'ın isteklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmadan hareket ettiği için kırılıyordu Luhan. Bazı zamanlar David'in onu önemsemediğini düşündüğü olurdu ancak daha sonra bunu onun kişiliğine vererek geçiştiriyordu. Sonuçta David herkese karşı böyle bir adamdı. Luhan için karakterini değiştiremezdi ya. Ancak diğer yandan düşününce, seven bir adam sevdiği kişiye karşı biraz daha yumuşak davranamaz mıydı? Sonuçta iki insanın arasındaki bağı özel kılan da buydu. Herkese karşı aynı tavırı sergilerken sevdiği kişiye karşı bu tavrını kenara atıp çok başka bir şekilde yaklaşması onların sevgisini anlamlı kılmaz mıydı?
Elinde yıkadığı salata malzemelerini yıkamaya devam ederken Baekhyun'un sesiyle irkildi. Kendisine şaşkınlık ve endişeyle bakan çocuğa neler olduğunu anlamadığı bir ifadeyle bakarken hala elinde tuttuğu marullara döndü. Deminden beri aynı marulu yıkayıp durduğunun farkında bile değildi.
"Sen iyi misin Lu?"
Gözlerini kapatıp derin bir nefes eşliğinde onayladı Baekhyun'u. Musluğu kapatıp ellerini kurulayarak salata malzemelerini aldığı yere yerleştirmeye götürdü.
"Bugün salata yemesek sorun olmaz herhalde"
Kendi kendine buzdolabının önünde konuşurken Baekhyun hala yerinde durmuş şaşkın şaşkın onu izliyordu. Neyse ki çalan kapı hareketlenmesi o sağlamıştı.
"Xiao Luhan?"
"Bir saniye lütfen"
Baekhyun kapıda bıraktığı kuryenin suratına kapıyı kapatıp Luhan'ı çağırdı.
"Bir kurye var kapıda, seni bekliyor"
Luhan şaşkın bir merakla kapıya ilerleyip dakikayı bulmayan bir süre içinde mutfağa geri döndü. Kucağında büyük bir buket gül eşliğinde, parmakları ile burnunu kıstırmış bir halde koşturarak buketi masaya bırakıp yukarı koştu. Baekhyun gördüğü şeyle ne olduğunu hemen anlayıp buketi hemen balkona attı. Pencereleri açarak kısa bir süre de olsa güllerin etkisinin geçmesini bekledi. Neyse ki dakikalar sonra Luhan aşağı inmiş, ilacını zamanında alabilmişti.
"David mi gönderdi bunları? Bilmiyor mu senin güllere karşı alerjim olduğunu bu adam?"
Luhan Bakehyunun haklı kızgınlığına söyleyecek bir şey bulamadı. Güllerin arasından masaya düşen kartı alıp kısa bir bakış atmakla yetindi sadece. Sabahki tartışmalarına karşılık olarak basit bir özür yazısı vardı sadece üzerinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı
FanfictionÇünkü dünyanın en korkunç şeyi, bir zamanlar yanında olan insanların seni bırakmasıdır. -Oh Sehun -- 'Kendine iyi bak Luhan. Hoşçakal' -- 'Bu durumda geriye yapılacak tek bir şey kalıyor?' ...