Boşluk

111 19 22
                                    

Keyifli Okumalar 🌈

Baekhyun

Chanyeol ve Jongin ile 2 gün önce buluşamadığımız için ancak bugün görüşebilmiştik. Şimdi de kafede, geçen sefer oturduğumuz masayı çevrelemiş oturuyorduk. Kyungsoo yine benim zorumla bu toplantıya katılmıştı tabii ki ve sıkıcı sessizlikten kurtulmak için ayaklanıp arkamdaki tezgaha dirseğini dayayarak yudumlamaya başlamıştı kahvesini. Geldiklerinden bu yana pek bir şey konuşmamıştık doğrusu. Henüz 2 kez görüştüğümüz adamlarla derinlemesine bir mesele konuşmak pek mümkün olmuyordu doğal olarak. Sonuçta konu bakımından oldukça sınırlıydı ortak paydamız.

Bunu düşünerek bitki çayı ile dolu kupamı masaya bırakıp dirseklerimi dayadım masaya. Düşünceli iki adam arasında dolandı gözlerim birkaç defa.

"Eee, hiçbir gelişme yok mu yani elimizde?"

Sehun'a evlilikle ilgili hiçbir şey söylenmemişti henüz. Ancak kısıtlı zamanımız gittikçe daralırken bu konuyu daha fazla uzatmanın anlamı da yoktu.

Derin bir oflama bırakarak gözlerini bana çeviren adama odaklandım.

"2 gündür Jongin ile bunu yapmanın bir yolunu arıyoruz Baekhyun ve inan hiç kolay bir şey değil. Ne bizim için ne de Sehun için... Her şekilde, her koşulda kendini dağıtacak, bunun da farkındayız ama en az hasarı verecek bir yol bulmaya çalışıyoruz."

Anlayışlı bir şekilde kafamı sallayıp avuç içlerimi yanaklarıma bastırdım bu kez. Chanyeol'ün yaptığı gibi sıkıntılı bir şekilde ofladım uzunca büzülen dudaklarım arasından.

"Luhan ve David evlerini döşemeye başladılar bile ve düğüne iki haftadan biraz daha fazla zaman kaldı. Endişenizi anlıyorum evet ama eğer bir şeyler yapmak istiyorsak elimizi çabuk tutmalıyız. Sehun'un ne kadar kötü hissedeceğini tahmin edebiliyorum ancak bu kısa sürede toparlanıp ne yapacağına da karar vermeli. O yüzden bu düğünden ne kadar çabuk haberi olursa o kadar iyi olur."

Üçümüz birbirimizde gözlerimizi gezdirip çıkış yolu ararken dakikalardır sesini duymadığımız Kyungsoo da yavaş adımlarla yürüyerek gelip oturmuştu karşıma.

"Ya da Sehun'a hiçbir şey söylemezsiniz ve her iki taraf da mutlu bir şekilde hayatına devam eder."

Arkasına yaslanıp kollarını göğsünde kavuşturarak tek tek baktı hepimize. Düz, boş bir surat ifadesi vardı yüzünde aşina olduğum.

"Sehun'un mutlu olduğunu ya da ikisinin de mutlu olacağını sana düşündüren nedir?"

Jongin biraz iğneleme bir miktar da kızgınlıkla Kyungsoo'ya sorusunu yöneltirken Kyungsoo tek kaşını kaldırarak ondan tarafa çevirdi kafasını.

"Anlattığınıza göre Sehun günlerdir ruh gibi yaşıyor. İçine çekilmiş, sessizleşmiş bir süreliğine ama yaşantısını devam ettiriyor. Bu durum Luhan'ı gördüğü birkaç dakika ve duyduğu birkaç kelimenin sonucu olan bir şey ve buna rağmen bu halde. Bir de aşık olduğu adamın evleneceğini söyledikten sonraki halini tahmin edin. Birkaç dakika ve birkaç kelimeyle kendini kapatıp ruh gibi olan adam bu haberle ne hale gelir düşündünüz mü hiç? Peki ya bu haberden sonra size uyup Luhan'ı evlilikten vazgeçirmeye çalıştığını düşünelim. Ancak Luhan sizin inandığınız gibi Sehun'a 'aşık' değilse ve Sehun'u reddedip gözleri önünde evlenirse... Bu durumda nasıl olacak Sehun'un hali tahmin edebiliyor musunuz?"

Kyungsoo'nun bizim düşünmek istemediğimiz ve dile getirmediğimiz ihtimalleri acımasızca yüzümüze çarpması bizi sarsarken keskin bir sessizlik oluştu ortamda yeniden. Oldukça geç bir saatti ve kafeyi kapatmaya az bir vakit kalmışken yalnızca bir çift vardı kafede. O yüzden oldukça sakin ve sessiz bir konuşma geçiyordu aramızda. Biz sessizleşince köşedeki çiftin anlaşılmayan seslerini dinledik bir süre.

GökkuşağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin