Unutmak

115 18 77
                                    

Keyifli Okumalar 🌈

Chanyeol

"Hala bir haber yok mu?"

Oturduğum yerde kafamı iki yana sallayarak cevapladım Jongin'i. Derince bir nefes verip bedenini yanımdaki koltuğa atarak ayaklarını önündeki sehpaya uzattı. Göz devirip sehpa üzerinde duran ayaklarımla ayaklarını itip düşmesini sağladım.

"Kırk kere dedim şu ayaklarını uzatma şuraya diye"

"Sen ne yapıyorsun pardon"

"Burası benim evim oğlum yaparım ben"

"Ulan ne pislik adamsın. Sokakta kalmayacağımı bilsem bir dakika kalmam ya evinde"

Ukala bir sırıtma ile kollarımı iki yana açıp koltuğun sırt kısmına attım.

"Zengin olmak böyle bir şey işte Jongin. Üzgünüm ki sen bu duyguyu asla yaşayamayacaksın"

İki saniye durup yüzüme iğrenen bir ifadeyle bakan Jongin'e baktım.

"Ya da üzgün değilim. Fakirsin oğlum sen, hep de fakir kalacaksın. Ezik seni."

"LAN!"

Üzerime yığılan koca bedeni ile altında ezilirken bir yandan savurduğu yumruklarından kendimi korumaya çalışırken bir yandan da bacaklarımla tekmeler savurup üzerimden atmaya çalışıyordum bedenini.

"Seni bir ezeyim de altımda kimmiş ezik gör sen"

"Yüzüme vurmasana hayvan herif! Jongin!"

Birkaç dakika daha yumruklu bağırtılı kavga edip nihayet ayrıldık. Günlük rutinlerimizden birisiydi yalnızca bu kavga. Birbirlerine gıcık olan iki kardeş gibi sürekli kavga eder, sonunda birbirimizi Sehun'a şikayet ederdik. Sonra da ikimizden de daha olgun ve tarafsız olan Sehun evimizin annesi gibi davranıp yargı dağıtır ardından kulaklarımızı çekerek kafalarımıza birer şaplak geçirerek kavgamızı sonlandırırdı. Bazen bize nasıl bu kadar tahammül edebiliyordu şaşırıyordum doğrusu. Düşününce, ben bile Jongin'e ve bazen de kendime tahammül edemiyordum. Neyse ki canım arkadaşım sabırlı bir insandı.

Aklıma Sehun'un gelmesi ile düştü yüzüm bir anda. Yattığım yerden doğrulup telefonu elime alarak arama ya da mesaj olup olmadığına baktım saatlerdir yaptığım gibi. Ne yazık ki bir günden fazla bir süredir olduğu gibi yine bir şey yoktu. Yine de pes etmeyip Jongin gelmeden önce yaptığım aramayı tekrarladım. Ancak beni sinir krizine sokmaya ramak bırakan kadının sesi ile gerisini dinlemeyip ulaşılamayan aramayı sonlandırdım.

"Nerede olabilir sence?"

Jongin de benim ardımdan sessizliğe bürünmüşken sırtımı yeniden koltuğa yaslayıp onun gibi kaydım biraz aşağı doğru. Bedeninin neredeyse yarısı koltuktan kaymışken kafasını omzuma yaslayıp göbeği üzerinde birleştirdiği parmakları ile oynamaya başladı. Ben de kafamı yumuşak saçları üzerine bırakıp elimdeki telefonu çevirmeye başladım.

"Sence iyi bir şey mi yaptık Chanyeol?"

Dünden beri aklımı meşgul eden sorusunu bir süre cevapsız bırakmak durumunda kaldım çünkü henüz kendim de bilmiyordum cevabı.

"Bilmiyorum Jongin. Her iki taraftan da düşünüp duruyorum ve her ikisi de doğru geliyor bana. Söylemek de söylememek de. Ama bundan belki birkaç sene sonra kendisini Luhan'ın kocasıyla aniden bir tanışıklık içinde bulsaydı bir anda yediği balyoz darbesi daha kötü olurdu diye düşünüyorum. En azından bu şekilde artık bir şeyleri ümit etmekten vazgeçecek ve zamanla duruma alışacaktır. Yani umuyorum ki öyle oiur."

GökkuşağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin