Keyifli Okumalar 🌈
Bilinmesi gereken her şey, saklanan gerçekler ve aldatan insanlar ortaya çıktıktan sonra yapılması gereken tek bir şey kalıyordu, o da bunu Luhan'a söylemek. Hala evin salonunda oturan altı kişiden üçünün öncelikli olarak düşündüğü şey buydu en azından. Kyungsoo, Baekhyun ve Sehun'un, bu gerçeğin Luhan'ın omuzlarına nasıl bir yük, ne derece bir pişmanlık yükleyeceğinin farkındalardı. O yüzden de onun için endişelilerdi. Diğer yandan Jongin ve Kris, David tarafından yapılan plana hayret etmekle meşgullerdi hala. Şaşırmamak mümkün değildi ki. Dizilere yakışan bir kurnazlıkla her şey tek tek yapılmış ve başarıya ulaşılmıştı. Bir yandan da David'in o gece yapacakları asıl şeyin ne olduğunu düşünmüyor değillerdi. Sonuçta Jongin ve Sehun'un sarhoş olup David'in ekmeğine yağ sürecek bir duruma düşeceklerini öncesinde kimse bilemezdi. Belli ki durumu fırsata çevirmişti David. Gözlerini bir noktaya dikmiş olan Chanyeol ise düz bir surat ifadesine sahip olsa da içinde geçmişi, o maçı hatırlamanın verdiği kızgınlığı yaşıyordu. Üstüne izlediği görüntüler ve Luhan'ın aptallığı ile Joon Woo ve David'e olan nefretinin yanında Luhan'a karşı da tuhaf bir şekilde kinlenmişti. Luhan'ın sorgusuz sualsiz çekip giderek tüm bunlara sebebiyet vermesi, Sehun'u üzmesi ve kendilerini yalnız bırakmış olması her saniye Luhan'a daha fazla kinlenmesine ve içten içe onunla arasına mesafe koymasına sebep oluyordu. Hırslı birisi olmasının yanında bu özelliği yüzünden asla kolayca hataları görmezden gelebilen ya da affedebilen biri olmamıştı. Bunun olmayacağını bilse de ,bir ihtimal Sehun Luhan'ı affetse bile, o asla bu yaşananları unutmayacak ve Luhan'a karşı hep katı bir soğukluk besleyecekti.
"Bence Luhan'ı buraya çağıralım ve söyleyelim her şeyi. Olsun bitsin işte beklemenin anlamı yok."
Kris'in rahat bir tavırla kurduğu cümleye diğerleri de hak veriyordu ancak iki gün üstüste gelen gerçekler üzerinden darbe alması onu yıkardı muhtemelen.
"Bunu Luhan'a alıştıra alıştıra söylesek. Yani bu kadar şeyi nasıl kaldırır bilemiyorum, o yüzden önce onu hazırlasak daha iyi olur diye düşünüyorum"
Kyungsoo'nun düşünceli yaklaşımına karşı Chanyeol duvara diktiği gözlerini ona çevirdi. Azımsanmayacak bir kin ve sertlik vardı gözlerinde. Luhan'ın geleceği durumu umursuyor gibi görünmüyordu.
"Herkes hatalarının cezasını çekmeli Kyungsoo. Luhan da yaptığı hatanın pişmanlığını çeksin. Ne kadar ağır olduğu umrumda bile değil."
İşaret parmağını onları sessizce dinleyen Sehun'a doğrulttu.
"Onun aptal gururu yüzünden biz bu adamı aylarca toparlayamadık ve bu da hala bir aptal gibi onu sevmeye devam ederek kendisine acı çektiriyor. Emin ol ki bu gerçeğin vereceği acı Sehun'un yaşadıkları ile karşılaştırılamaz bile"
Ortama keskin bir sessizlik çökerken Sehun dirseklerini dizlerine yaslayıp kafasını önüne eğdi.
"Luhan bunun cezasını çekmeyecek demiyoruz ki biz. Luhan'ın hatalı olduğunu da biliyoruz. Sadece arkadaşları olarak onun daha az şekilde bu olaydan etkilenmesini istiyoruz Chanyeol. Tıpkı senin Sehun'u düşündüğün gibi biz de Luhan'ı düşünüyoruz."
Baekhyun'un yumuşak bir ses tonuyla yanındaki adamı sakinleştirme çabaları cevapsız kalmıştı. Kısa bir süre daha ortama sessizlik çöktüğü sırada bunu Kris'in telefonunun çalması böldü. Dakikayı bulmayan görüşmenin ardından uzun adam ceketini eline alarak ayaklandı.
"Beyler, benim antrenmana dönmem gerekiyor. Sonra görüşürüz, beni de haberdar edin olanlardan."
Gözleri bilgisayara ve albüme takıldı bir an için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı
FanficÇünkü dünyanın en korkunç şeyi, bir zamanlar yanında olan insanların seni bırakmasıdır. -Oh Sehun -- 'Kendine iyi bak Luhan. Hoşçakal' -- 'Bu durumda geriye yapılacak tek bir şey kalıyor?' ...